Kimsin | Gay

19

"Özel biriyleydi Sercan"

"Harika bir geceydi asla unutmayacağım anlardı"

Aklıma gelen şeylerle dudağım kıvrıldı. Bu çocuk baya baya beni etkisi altına almaya başladı yaa.

"Ne sırıtıyorsun sen"

Yiğit'in konuşmasıyla yüzümdeki sırıtış silindi

"Hiç öylesine aklıma bir şey geldi de"

Bana inanmaz bir bakış attı

"Emin misin?"

Hızla yerimde dikleştim

"Eminim kardeşim"

Gözlerimi ondan kaçırıp önümdeki kahveden bir yudum aldım. Bir yudum daha alacakken karşı masamızda bana bakıp gülen adamla vazgeçtim. Başımı ne var dercesine salladım o ise gülmeye devam etti

Hakan: Ne sırıtıp duruyorsun

Gönderdiğim mesajla tekrar ona baktım. Telefonuna bakıyordu. Telefondaki bakışları bana döndü yüzündeki gülümseme büyüdü. Sonra tekrar telefona baktı ve birkaç şey yazdı

Alihan: Manzaram güzel gülüm ondan

Okuduğum şeyle bakışlarımı ona çevirdim. Burası fazla sıcak mı ne oldu. Elimle yüzümü yelledim. Kahvemden bir yudum alırken masada dönen muhabbeti dinlemeye çalıştım.

"Abi işte öyle artık gece nasıl içmişsek rüyamda Alihan bizim evdeydi"

Yiğit'in dediği şeyle az kalsın kahve boğazımda kalıyordu. Yavaşça bardağı masaya bıraktım

"Rüya işte"

Zar zor çıkan sesimle konuşmaya çalıştım.

"Rüya değildir o kabus kabus"

Yiğit'in dediği şeyle huzursuzca yerimde kıpraştım. Yiğit ve Karan'ın gülmesiyle daha çok gıcık oldum. Önceden bu konuşmalara bende gülerdim hatta en çok ben alay ederdim ama şimdi bu muhabbet neden beni sinirlendirdi ki. Ben baya baya rahatsız oluyorum şu an

Hızla yerimden kalktım

"Nereye"

Karanın sesiyle ona döndüm

"Lavaboya"

Sesimin sinirli çıkmasına engel olamamıştım. Karan birkaç saniye yüzüme baktı sonra başını salladı ve önüne döndü. Sesimin sinirli çıkmasını beklemiyordu. Bende beklemiyordum

Hızla lavaboya doğru yürüdüm. Lavaboya girmemle buz gibi suyla elimi yüzümü yıkadım ellerimi mermere koydum ve aynadan kendime baktım.

Ne oluyordu lan bana!

"Kendine gel Hakan. Saçma saçma şeyler düşünme"

Peçete almak için kapı tarafına dönmemle kendini kapıya yaslamış bana bakan Alihan'la irkildim. O ise korkmama gülmüştü. Onu yok sayıp peçete aldım ve elimi silmeye başladım

"Ne o beni yok mu saymaya başladın"

Peçeteyi çöpe attım ve ona baktım

"Yaa önceden etle tırnak gibiydik"

Dediğim şeyle güldü ve bana doğru birkaç adım attı

"Ne biliyim dün akşamdan sonra fikirlerin değişmiştir diye düşündüm"

Dediği şeyle benden bağımsız dudaklarım yukarıya doğru kıvrıldı. Dün akşam sarılarak uyumuştuk değil mi?

"Y-yoo ne değişecek"

Kekelememe engel olmadan konuştum. Bana biraz daha yaklaştı şu an bir tık fazla mı yakındık.

"Diyorsun ki bir şey değişmedi"

Konuşmak istiyorum ama konuşamıyorum şu an. Heyecandan konuşmayı mı unuttum ne yaptım. Başımı evet anlamında salladım.

Elini belime attı ve beni kendine doğru çekti

"Yani diyorsun ki dün akşam benim odamda benim elbiselerimle benim yatağımda sarmaş dolaş yatmamız beni hiç etkilemedi"

Dediği şeyle içimdeki heyecan daha çok büyüdü. Hızla evet anlamında başımı salladım.

"Yani diyorsun ki nefesimin nefesine karışması beni hiç etkilemedi"

Burası bir sıcak mı oldu ne.

"E-etkilemedi"

Gözlerimi kaçırarak konuşmamla güldü.

"Belli"

Alayla dediği şeyle omzuna bir tane geçirdim.

"Yavaş gülüm acıdı"

Bu sefer ben güldüm

"Eee gülün dikeni acıtır"

Dediğim şeyle belimdeki ellerini daha sıklaştırdı

"Dikeniydi kokusuydu her şeyi kabulüm. Yeter ki kollarımda olsun"

Kafasını boynuma koydu ve derin bir nefes aldı.

"A-alihan bir şey diyeceğim ama alay etme"

Kafasını kaldırdı ve gözlerini gözlerime dikti

"Söyle gülüm"

Yutkundum

"Şakın beni bırakma düşüp bayılırım heyecandan"

Dediğim şeyle ikimizin de gözleri kocaman oldu. Ne diyorum lan ben

"Bırakmam"

Güldü

Elimle tekrar omzuna vurdum

"Gülmesene"

Daha çok güldü. Zor bela kollarının arasından çıktım.

"Gıcık prens"

Yanından geçiyordum ki ona döndüm

"Bu arada tişörtüm sana hiç yakışmamış"

Yoo yalan baya yakışmıştı ama bunu bilmesine gerek yoktu. O ise sadece bana güldü

Hızla lavabodan çıktım.

Biz az önce ne yaşadık öyle