"Hadi tatlı çocuk kıza doğru dön biraz!"
Deniz elinde dumanı tüten kahve fincanıyla gözlerini ekrana dikmiş, Yeşim ile Yavuz'un yaka kamerasından yansıyan görüntüleri izliyordu. Normalde bu işi her zaman yaptığı gibi başka birine paslayabilirdi ama bu defa olanları kendi gözleriyle görmeliydi çünkü her ne kadar hepsi işlerinde yetkin insanlar olsalar da ekiplerindeki hiç kimse şu an gördüklerini onun gibi yorumlayabilecek bilgiye sahip değildi. Önce Deniz doğruluğundan emin olur, sonra paylaşması gereken bir şey olursa onlarla da paylaşırdı. Zaten kimse de nedenini niçinini sorgulamaz, yeri geldiğinde öğrenmeleri gerekenlerin onlarla paylaşılacağını bilirlerdi. Bu zamana kadar verilen her emir harfiyen yerine getirilirdi.
Kahvesini sakince yudumlayıp gözlerini davetlilerin ve görev alanlarında eksiksizce bulunan ekip arkadaşlarının üzerinde gezdirirken Yeşim'in kamerasından yansıyan can sıkıcı görüntü sonrası fincanını masaya bırakmış ve hemen ekrana yaklaşmıştı. Neyse ki Yeşim, o an Yavuz'a tavırlı olduğu için pozisyonunu bozmadan aynı şekilde duruyordu.
Görüntüye baktıkça Deniz'in kaşlarındaki çatıklık derinleşiyordu çünkü birkaç masa ötede sanki davetlilerden biriymiş gibi rol kesip poker oynayan adam, aslında yıllardır peşlerinde olan ve kendilerine ulaşmak için her türlü pisliği yapan adamların piyonlarından biriydi. Üstelik ara sıra bakışlarını Yavuz ile Yeşim'in bulunduğu alana doğru kaldırıp duruyordu. İster istemez işaretleşiyorlar mı diye düşünüyor, bunun bir danışıklı dövüş olma ihtimali de sinirlenmesine neden oluyordu.
Deniz, adamın tanıdık eşkali konusunda emin olur olmaz ekran görüntüsünü alıp öfkeyle; "Allah kahretsin! Siz aklınızca bizimle oyun mu oynuyorsunuz?" diye bağırıp telefonunu eline aldı ve bu anlarda sürekli saatine bakıp ruletin başındaki kurpiyer ile yer değiştirmeyi bekleyen adamlarını aradı. Yani Esat'ı!
Bir gözü ekranda olarak ekran görüntüsünü aldığı resmi dikkat etmeleri adına ekibine gönderirken bir yandan da birazdan Yavuz ile Yeşim'i telaşlandıracak emri vererek telefonun diğer ucundaki adamına; "Esat görev iptal! Hemen çıkın oradan! Poker masalarından birinde karşılaşmak istemeyeceğiniz biri var ve daha kaç kişiler, bilmiyorum. Acele edin ve sakın ama sakın yakalanmayın!" dedi. Bunu dedi ama beklenmeyen bir durum daha vardı ve bu onu, herkesi tehlikeye atabilecek yeni bir karar almaya itecekti.
Çalmaya başlayan masaüstü telefonunu açtığında Engin ona Muhittin'den beklenen kamera görüntülerinin eline ulaştığını ve birkaç saniye içinde kendisine ekran görüntüsü göndereceğini söyledi. Deniz, resimlerin nasıl çıktığını bilmediğinden ötürü videoları da istediğini söyleyip hemen cep telefonuna gönderilen görselleri açtı. Belki ilk resim değil ama ikinci resim orta ölçekli bir şok dalgası yaratıp ona; "Bu mümkün olabilir mi?" dedirtmeyi başarmıştı. Aslında gördükleri ona mümkün olabileceği konusunda yeterli veriyi sağlıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
72 Saat
ActionZaman onlar için hiç bu kadar zor geçmemişti. Yeşim Kılıç! Bir gecede hayatı tümden değişen, sabahında ise kendini çıkmaz bir yolun içinde bulan bu genç kız, annesinin hayatı karşılığında tanımadığı, bilmediği, adını bile ilk defa duyduğu Reha Acar...