Zaman onlar için hiç bu kadar zor geçmemişti.
Yeşim Kılıç!
Bir gecede hayatı tümden değişen, sabahında ise kendini çıkmaz bir yolun içinde bulan bu genç kız, annesinin hayatı karşılığında tanımadığı, bilmediği, adını bile ilk defa duyduğu Reha Acar...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Vursana ihtiyar! Sen de lafa gelince esip gürlüyorsun da iş icraata gelince topuklayan korkaklar gibisin."
Muhittin kendisini savunmak adına; "Vurduk ya!" dese de gözlerini deviren Yavuz'dan; "Nasıl vurdun gördük! Yahu Yeşilçam aktristi misin sen? Öyle "Al sana alçak adam!" der gibi yalandan dokundurulur mu? Hadi bak izin verdim, geçir suratıma okkalı bir tane adamın inanması lazım!" cevabını alması hiç de gecikmemişti.
Muhittin, karşısındaki gence bakıp konsantre olmaya çalışırken; Esat, onu kenara itip beklenen yumruğu bir anda Yavuz'un yüzüne geçiriverdi. Yavuz, kendisini toparlar toparlamaz pencerenin önüne geçip yüzünü kontrol etmişti ama yok, istediği etkiyi Esat'ta verememişti. Oldukları yerden; "Hay ben sizin yapacağınız işe!" diye söylene söylene sinirle çıkıp Reha'yı bulduktan sonra; "Sen bu beceriksizlerle bu zamana kadar iyi gizlenmişsin!" dedi ve Reha'nın ne olduğunu anlayamamış gibi bakmasıyla da; "Geçir suratıma bir tane!" deyiverdi, eliyle yüzünü işaret ederek.
"Niye böyle bir şey yapıyorum?"
"Çünkü adamın ağzını rahatça arayabilmek için sizin tarafınızda görünmemem lazım"
"Sen bizim tarafımızda mısın?"
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Başka işleri yokmuş gibi şu durumda ciddi ciddi bunu mu tartışacaklardı, sahiden? Bu soru karşısında Yavuz; inanmadığı, güvenmediği, hiç kimsenin yanında durmayacağını söyleyecekken ani bir kararla fikrini değiştirmiş ve onu kızdırma pahasına; "Yeşim hangi tarafta ise ben de o taraftayım. Babası olduğunu bilseydi muhtemelen senin tarafında olacağı için bu da tarafımı net bir şekilde belli ediyor olmalı." diyerek kendisine dik dik bakan Reha'yı biraz gıcıklandırmıştı. Hele o ciddiyetsiz halleri yok mu? Delirtecekti adamı.
Bu çocuğun ağzından kızının adını duymak Reha'nın gerçekten sinirlerini bozuyordu. Bu yüzden de istemsizce konudan sapıp; "Sen artık kızımdan ve onu ilgilendiren durumlardan bir kop çocuk! Tamam bir süre birlikte hareket etmek zorunda kaldınız, anladık ama yetti. Yollar artık ayrı ve ikinizin birbirinizle hiçbir alakası kalmadı." dedi. Buna gerçekten inanıyor muydu acaba?
