"İyiyim merak etme. Artık ikimiz de güvendeyiz!"
Güvendeler miydi yoksa değiller miydi, emin olamıyordu ama Yavuz'un bu dediğine inanmayı çok istiyordu, Yeşim. Keşke söylediği gibi hep böyle güvende olabilseydiler ve keşke başlarına bunlar gelmeseydi. Halbuki bu zamana kadar ne kadar da rahat ve huzurlu bir hayatları varmış. Annesi ile birlikte en mühim dertleri "Faturaları zamanında ödedik mi?" ya da gidecekleri yerlere geç kalmak gibi şeyler olurdu. Ama şimdi...
Onunla alakalı olumlu ya da olumsuz ne düşünürse düşünsün yine de Yavuz'u sağ salim karşısında gördüğüne çok sevinmişti, Yeşim. Kumarhanedeki son halleri baz alınırsa ona göre Yavuz'un şu an burada olması mucize gibi geliyordu ona.
Birbirlerine sarılarak dururken Yeşim, Yavuz'un kendinden emin bir halde kulağına doğru; "Sana seni bulurum demiştim." fısıldamasına gülerek; "Sen değil şapşal; ben seni buldum." karşılığını verdi. Kızın haklılığı ve bunu söylerken ki tatlı ses tonu karşısında Yavuz'un da yüzünde hoş bir gülüş belirmişti. Yeşim, görseydi Yavuz'un bu dediğine sessizce güldüğünü herhalde omuzuna vurup; "Ne gülüyorsun öyle?" derdi.
Aslında bu gülüşe neden olan bir şey daha vardı; o da Yeşim'in kendisine karşı olan yakınlığıydı. Onu son gördüğü gün, Yavuz'un nedenini anlayamadığı bir soğukluk vardı aralarında. Her ne olduysa Yeşim, bir anda kendisine karşı bir duvar örmüştü ve Yavuz, bunun nedenini bile sorgulayamamıştı. Ama şimdi bakıyordu da sanki o duvar yıkılmış gibiydi. Mutlu olmuştu buna.
Ancak aynı ortamda onun kadar mutlu olmayan biri vardı. Kıskanç baba olan yanı aktive olan Reha'nın alevler saçan gözleri şu an Yavuz'u hedef almış, içten içe de kızını bırakacağı anın geri sayımını başlatmıştı. Bu birkaç saniye bile çok uzun gelmişti ona. Yavuz'un Reha'dan çekecekleri bitmemişti belli ki.
Gençler, birbirlerini iyi görmelerinin verdiği heyecanla sarılmıştı ama bu sarılma faslını bitiren de Reha'nın ikaz niteliği taşıyan garip öksürüğü olmuştu. Yeşim'e bile tuhaf gelmişti bu ses. Gözlerini kısmış "Ne oluyor ya!" diyordu içten içe. Onun aksine Yavuz, bu öksürüğün ne anlama geldiğini bildiği için istemediği halde geri çekilip Yeşim'den uzaklaşmak zorunda kalmıştı. Sonuçta karşılarındaki adam her ne kadar aralarındaki bağı henüz bilemese de Yeşim'in babasıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
72 Saat
AksiZaman onlar için hiç bu kadar zor geçmemişti. Yeşim Kılıç! Bir gecede hayatı tümden değişen, sabahında ise kendini çıkmaz bir yolun içinde bulan bu genç kız, annesinin hayatı karşılığında tanımadığı, bilmediği, adını bile ilk defa duyduğu Reha Acar...