1/1| Tik tak... Tik tak...

331 17 33
                                    

Ağladı ağlayacak halde etrafına bakınmaya devam eden Yeşim, babasının doğum günü hediyesi olan oyuncak ayısı Zula'yı bulamıyordu, bir türlü

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ağladı ağlayacak halde etrafına bakınmaya devam eden Yeşim, babasının doğum günü hediyesi olan oyuncak ayısı Zula'yı bulamıyordu, bir türlü. Yatağının altına baksa da bulamıyordu, kilimin altına baksa da bulamıyordu. Hayır yani koca ayı o küçük kilimin altına nasıl sığardı ki? Yine de bakmıştı işte Yeşim. Odası öyle darmadağın olmuştu ki, etrafına bakındığında adeta başı dönüyor gibi oluyordu. Artık son çare olarak odasından dışarı çıktı. Bu seferde koridorda sağına soluna bakıyordu.


Merdivenlere doğru yöneldiğinde aklındaki tek düşünce, oyuncağını salonda unutup unutmadığıydı. Merdivenin tırabzanlarından tutarak aşağıya indiğinde içinden de bildiği tüm duaları edip duruyordu.


"Ne olur salonda olsun! Ne olur ne olur! Salonda değilse mutfakta olsun! Ama ben mutfağa inmedim ki? En son kucağımdaydı."


Yalvarmalarının arasına bu tarz düşünceler de girince iyice ne yapacağını bilemez oluyordu. Son basamağı da indiğinde bakışları fıldır fıldır etrafta dolanmaya başlamıştı.


Saate henüz bakmamıştı ama kimseler görünmediğine göre çok erken bir saat olmalıydı. Yeşim'in bu kadar erken uyanmasına sebep olan şey de, kucağındaki boşluğu hissedip gözlerini açmasıyla olmuştu. Sonra oyuncağını göremeyince sağına soluna hızla bakınmaya başlamıştı. Yorganının altına girip oraya bile bakmıştı. Yatağının altı, dolaplar, oyuncak sepeti, kilimlerin altı, kutuları, çekmeceleri, kitaplığını bile aramıştı. Ancak oyuncak ayısını hiçbir yerde bulamamıştı.


Şimdi ise salona girdiğinde önce bulunduğu yerden etrafı inceledi. Sonra koltukların önüne gelerek kırlentleri minicik elleriyle tuttu ve havaya kaldırarak onların arkasına baktı. Orada da yoktu. Diğer kırlenti de aldı ve arkasına baktı. Orada olmadığını görünce diğerlerine de baktı ama yoktu. İyice umutsuzluğa kapılmıştı. Aramayı bırakıp çaresizce olduğu yerde durduğunda omuzları da düşmüştü.


"Onu kaybedemem. Zula babamdan bana kalan tek hatıraydı! "


Gözyaşları durmaksızın akarken; "Ne arıyorsun güzelim?" diyen annesinin sesini duyunca hemen arkasına döndü ve o anla birlikte hiç beklemediği bir şekilde yüzüne bir kova buz gibi suyun çarpmasıyla geçmiş anılarından sıyrılıp şimdiki zamana sert bir giriş yaptı.


░7░2░S░A░A░T░


Yüzüne aldığı soğuk darbeyle gözlerini araladığında nefesini kontrol etmekte zorlanmış ve öksürerek hem rahatlamaya hem de ağzının içine dolan suyun dışarıya akmasını sağlamaya çalışmıştı. Neler olduğu hakkında en ufak bir fikri bile yoktu. Neresiydi ki burası?

72 SaatHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin