Ae Mi oturduğu anda ayağa kalktı ve yarı baygın Soo Min yerine sordu.
"Nasıl?"
Doktor başını salladı.
"Aldığımız değerlere göre... Çocuğun doğumu için üç ihtimalimiz var."
Soo Min gözlerini araladı.
"Nedir onlar?"
"Birincisi... Bebek sağlıklı doğabilir. İkincisi, bebek sakat doğabilir. Üçüncüsü... Üçüncüsü ise... Bebek ölü doğabilir."
Soo Min ağlamaya başladı.
"Neden..."
"Aldığımız değerler vücudunda salgılanan sıvıları gösteriyor. Vücudumuzun sadece şok ve tramva anında salgıladığı sıvılar vardır. Bu salgıların kendimize bir zararı olmaz ama çocuğun damarlarına inerek onun vücudunun daha önce görmediği salgıya antikor oluşturmasına neden olur. Bu sık görülmez. Bu yüzden şanssızsınız."
Jimin kekeledi.
"Bunu-Bunun önlenmesi- Bunu önlemenin bir yolu-"
"Henüz bulunamadı. Bebeğin çok sağlıklı büyütülmesi gerekiyor Bayan Kim. Eğer en ufacık bir antikor oluşturacak salgı salgılarsanız, bebeğiniz ölü doğabilir. Ve bu sizin için hem fiziksel hem de psikolojik olarak çok ağır olur."
"Hayır- Hayır..."
Jimin hızla odadan çıkıp kendini koridorun duvarına yasladı. Onun neden korktuğunu ya da şoka uğrattığını bilmek istedi. Yoksa... Sang Hee ve onu görmüş müydü? Jimin kafasını kaşırken Ae Mi dışarı çıktı.
"Ona bir şey mi yaptın?"
Jimin ona dehşete düşmüş bi şekilde baktı.( o bakışı bilmiyorum asdda)
"Bunu nasıl düşünürsün?"
"O kız kimdi?"
Jimin kalbi sıkışırken cevapladı.
"Hangi kız?"
"Evindeki."
"Mi Cha. Hizmetli. Evimde ne arıyordun? Bizi nasıl buldun?"
"Açıkçası... V ile kavga ettim. Sonra evden çıktım ve aklıma siz geldiniz. Yoongi'ye gidemezdim. Hizmetli çok gizemli. Elinde siyah bir zarf tutuyordu. Beni görünce sakladı."
Jimin gözlerini kırpıştırdı.
"Za-Zarf mı?"
"Evet."
"Arabanın anahtarını ver."
"Ne?!"
"Ver dedim!"
Ae Mi montunun cebinden anahtarı çıkarırken ona baktı.
"Anlayamadım. Ben nasıl döneceğim?"
Jimin koşarken onun sorusunu cevapladı.
"Bu gece hastanede kalacak! Sen de onunla kal! Acil bir işim olduğunu hatırladım!"
Jimin asansörü çağırdı. Uzun süre inmediğini görünce lanet okuyarak merdivenlerden indi ve otoparka girdi.
Arabayı bulup otoparktan çıkarken Sang Hee'yi aradı.
"Alo?"
"Beni dinle Sang Hee! O zarfı olduğu yere bırak!"
"Ne zarfından bahsediyorsun?"
"Siyah zarftan. Sakın onu açma!"
"Anlamıyorum ne zarfından bahsediyorsun?"
"Ya noona salak mısın? Zarf! Sakın o zarfa elleme, sonum olur."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bencil (BTS- Jimin)
FanfictionJimin, Soo Min'in gözlerine bakıp gülümsedi. "Çok bencilsin." Soo Min kaşlarını çattı. "Benimle nasıl böyle konuşursun?" Jimin kızın alaycı tavrına aldırış etmeden elini kızın saçında gezdirdi. "Bana sürekli surat asıyorsun. Ben senin gülüşünü görm...