2.Bölüm Asıl Roman

6.8K 488 99
                                    

Dük Robert O'Beil

Bu kadın neyin peşindeydi?En başta evlilik de anlaşmada umrum da değildi. Ama anlayamadım.Niçin yanımda rahatsız duruyor, neden birçok insan düşes pozisyonu için benimle evlenmeye can atarken, neden o bu kadar nefret ediyordu anlamıyordum.

Isabella Williams sosyetede pek görünmeyen Williams Düklüğü'nün çiceği ve narin prensesi. Güzelliği ve statüsü sayesinde pekçok talibi vardı.

3 ay önce düklüğümde altın madeni keşfetmiştim. Kendi topraklarımdaki madenin haklarını almam için imparator evlilik şartı sunmuştu. Yiğeninin yalnızlığından endişeliydi güya, asıl niyetiyse gelinin ailesi sayesinde madenden fon sağlamaktı. Buna izin vermeyeceğim için madenle ilgilenmeyen bir aile arıyordum.

Williams Dük'ünün zenginliği ve gücü ortadaydı. Bu yüzden benim madenimden gelen fona ihtiyacı yoktu. Kızı da aynı şekilde böyle şeylere ilgisiz biriydi. Yani benim için mükemmel bir eş adayı...

Onunla görüşmelerim garipti. Genelde kadınlar bana karşı fazlasıyla girişken olurdu. Ama o uzak ve mesafeliydi. Hep tedbirli davranırdı. Güzelliği görülmemişti. Bir ortamda bulunduğumuzda insanların ilgi odağı oluyordu. Bu yüzden egolu, şımarık bir prenses olduğunu düşünürdüm.

Ama bu benim önyargımdı. Etrafındaki ilginin kendine olduğunun farkında değildi, ve umursamıyordu.Etrafındaki çalışanlara hep nazikti, bazen randevular için sıradan şekilde giyinip kasaba da dolaşmayı teklif ederdi. Kasaba meydanı onun gerçekte kim olduğunu bilmiyordu.

Ama insanlarla o kadar samimiydiki şaşırmadan edemiyordum.Değil Williams Düklüğü'nün narin prensesini, basit bir kontun kızı bile o insanlara tepeden bakar pis olduklarını söyleyip onlardan uzak durur, kasabaya da asla gelmezdi.

Ama Isabella bundan zevk alıyordu. Bazen ona daha yakın olmak istediğimde, elini tutmak gibi, kendini geri çekerdi. Bu yüzden zamanla kabullenip bana aşık olmayacağını anladım. Ama önemli değildi. O diğer kadınlardan daha akıllı ve olgundu.Kendisini olduğu gibi gösterirdi. Zamanla onu seçmekle doğru yaptığımı düşünmeye başladım, ta ki aptal kuzeni araya girip yanlış anlaşılmaya sebep olana kadar. Bilerek yapmıştı.

Kızın bana aşık olduğu filan yoktu. Piskopatça Isabella 'yı üzmek için yakın davranıyordu. Her seferinde reddetsem de insanlar yalan dedikodular yaydılar.

İlk uyarıyı dükden alınca Isabella'ya durumu anlatıp çözmek istemiştim. İlk o benimle görüşmek isteyince sevinmiştim.

Ama o beni azıcık bile önemsemeden her şeyi kestirip attı. Ve evlilik içinde asla ikna olmayacağını biliyorum. Çünkü başından beri istemiyordu.

-Offf

-Majesteleri biraz papatya çayı ister misiniz? Odaklanmanıza yardım eder hem mola da verirsiniz.

-Olur Michael.

Derin bir nefes verip masadaki kağıt yığınına baktım. Odaklanamadığından işler birikmişti.Uşağın getirdiği çayı içip işime döndüm. Dük Williams'a da anlaşmayı bitirdiğime dair mektup gönderdim. Başka bir aday bulmam gerekiyordu.

Leydi Isabella benim için çok uygun olsa da benimle evlenmek istemiyordu.

"Başka çarem yok, umarım pişman olup tekrar düşünmek ister."

Çayım bitince kağıt yığınlarına tekrar döndüm.

Isabella Williams

Elimdeki romanı bırakıp bahçeye döndüm bugün hava çok güzeldi.

Altın Kaşıkla Doğan Prenses Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin