SİYAHIN GÖLGESİ (TAMAMLANDI❣️)

"40"

"Suskunluğumun da dili var ama onu anlayacak bir yürek lazım"

***

Kendi kendini depresyona sokabilen ben :)))

Nasılsınız aşkolar?

Nasıl gidiyor hayat?

Yeni yılın ilk bölümü oldu:)

Dilerim güzel bir yıl olur bize.

Umut dolu okumalar...

***

Sabahın ilk ışıklarının girdiği oda da gözlerimi kırpmadan kirpik uçlarının oluşturduğu gölgesine bakıyordum. Bu gözlere bakmayalı beş ay oluyordu. Önce onu kazanmış sonra kaybetme korkusunu en derinlerime kadar hissetmiştim. Hayatımın en güzel ve en berbat üç günü geride kalmıştı.

Şimdi yanımdaydı fakat kaybetme korkusu sarmıştı dört yanımı. Aldığım derin nefesime kokusu karışırken gözlerimi sıkıca kapattım. Açtığımda tekrar burada olacaktı. Gözlerimi açtığım da karşımda duruyordu.

Bir tebessüm dudaklarıma konarken üzerimde olan tişörtünü çekiştirip yataktan doğruldum. Sessiz bir şekilde ilerlediğim banyo ile suyu ayarlayıp, tişörtü çıkardım. Yere düştükten sonra iç çamaşırlarımı çıkarıp suyun altına bedenimi bıraktım.

Sıcak su bütün bedenimi rahatlatırken kapıdan bir ses geldi. Geriye doğru baktığım da Bedirhan saçları karışmış yarı uykulu gözlerle, 'Ne yapıyorsun?' diye sordu.

'Duş alıyorum.' diye söylememle gözleri kapalı halde yarasına dikkat ederek,

'Tamam sevgilim.' deyip soyunmaya başladı.

Bu haline tebessüm ederken, 'Dikişlerinin üzerinde ki bant buna uygun değil sen alamazsın.'

Bütün çıplak bedenimi ona doğru çevirmemle çattığı kaşlarının altından bakıp, 'Siktir et dikişi. Şuan yanında olmak istiyorum.' dedi. Başımı hızla olumsuz anlamda sallayıp kapattığım suyla yanına ilerledim.

Dikleştiği yerde bakışları bedenimde gezinirken,'Bedirhan saçmalama. Haydi yatağa.' Ellerimi çıplak göğsüne koymamla beraber,

'Elfida ne zaman sevişeceğiz.' diye sordu.

Hayretle durmuş ona bakarken, 'On gün sonra dikişlerin alınacak. Daha sonra fizik tedavi görmen gerekiyor. Kaburgalarının durumu iyi değil. Hem karnımda kızımız varken nasıl birlikte olabiliriz ki?' diye sordum.

'Ben sordum. Son ay da korunmalı bir şekilde dikkatli sevişince sorun olmuyor. Hem doğum için esneme hareketleri iyiymiş. Hem boş ver kaburgalarımı.' Şaşkınlıkla ona bakıp,

'Bunları kime sordun?'

'Aysel hanıma. Elvin'in jinekoloğu ve Arslan'ın kuzeni.' dedi. Ellerim göğsünde öylece kalmıştım. Hareket edemiyordum resmen. Çıplak göğüs ucumu parmakları arasında sıkıp,

'İstemez misin şimdi içinde olmamı?' diye sordu. Gözlerimi kırpıştırıp,

'Kesinlikle iyileşmeyene kadar asla.' deyip göğsümü parmak uçlarından kurtardım.

'Elfida bu aylar sürebilir. Delirtmek mi istiyorsun beni?' diye biraz ciddiyet, biraz sinirle ve kırılgan sesiyle devam etti. 'Aylardır sana hasretim. Bir nefesin için canımı şimdi veririm ama sen yanımda olduğun halde dokunma diyorsun. İnan ki bu yediğim kurşundan daha çok canımı acıttı.' Dedi.