Kalp alışır acı çekmelere
Can dayanmaz yeni sevmelere
M.E.
***
Umut dolu okumalar...
***
Kollarımı hızla karşımda ki kadına sardım. Anında bedenimi saran güvenli kollarıyla, 'Kızım.' dedi. Dudaklarımdan firar eden hıçkırıklarımın arasına konuşacak gücü kendimde bulamıyordum.
Günler sonunda sığınacak bir liman bulmuştum. Ondan dolayı tutuşum daha da sıkılaşırken dudaklarını saçlarımda hissettim. 'Ah benim kuzum. Güzel kızım benim.' deyip ellerini bedenimden çekti.
Karşılıklı bir birimize bakarken Bedirhan yanımıza gelmişti. Hülya teyze çattığı kaşlarıyla ona bakarken o da aynı karşılığı verip, 'Araca geç.' dedi. Ben bakışlarımı Bedirhan'a çevirip,
'Biraz daha kalayım. Lütfen.' dedim. Hülya teyze ona bakarken sessiz bir şekilde ikimize bakıyordu.
'Bağ evine geçelim. Orada isteğin kadar konuşursunuz burası uygun değil.' demesiyle şaşkınlıkla tebessüm edip Hülya teyzeye döndüm. O çattığı kaşlarıyla bize bakıyordu halen. Ellerini ellerimin arasında alıp,
'Gelir misin Hülya teyze?' diye sordum. Bakışlarını Bedirhan'dan çekip bana döndü. Başını hafif yana eğip,
'Kızım çok vaktim yok. Bahtiyar hanım konakta' dedi. Ellerimi daha sıkı bir şekilde ellerine sarıp hızlı bir şekilde,
'Bir saat ne olur sadece bir saat. Sonra şoför seni bırakır. Ne olur Hülya teyze.' akan göz yaşlarımla dudaklarımdan firar eden hıçkırığımla kelimeleri zor bir araya getiriyordum. Tereddütte kalsa da,
'Tamam daha fazla ağlama kızım' demesiyle başımı sallayıp hızla koluna girdim. Bedirhan memnuniyetsiz bir şekilde Hülya teyzeye bakıp, araca geçmesiyle bizde hızla arkasından ilerledik. Hülya teyzenin bir an olsun ellerini bırakmıyordum. Bırakırsam sanki kaybolacak gibi hissediyordum.
Şuan en çok ona ihtiyacım vardı. Herkesten her şeyden en çok. Akan göz yaşlarım asla eksilmiyordu. Birinin izi daha silinmeden diğeri akıyordu. Araç durana kadar tek kelime etmedik. O saçlarımı sevdi ben ona ağladım.
Dakikalar birbirini kovalarken sonunda nikahımızın kıyıldığı bağ evine geldik. Bedirhan'dan önce gelen korumalar kapıyı açmış yanında duruyordu. Bedirhan aracı durdurduktan sonra indi. Akabinde bizde inip arkasında ilerlemeye başladık. Açtığı evin kapısıyla o yukarı çıkarken biz aşağı katta kaldık.
El ele bir şekilde ilerlediğimiz yer büyük bir salondu. Hülya teyze elimi tutup koltuğa geçmesiyle bende hızla yanına gidip kafamı dizlerine koydum. Önce saçlarımdan tokayı çıkardı. Çıkan tokayı ellerimin arasına almamla ağır bir şekilde saçlarımı okşamaya başladı. Dolan gözlerimden akan yaşlarla,
'Nasıl vefat etti?' diye sordum. Elleri saçlarımın arasından kayarken,
'Kalp krizi kızım.' dedi. Başımı anladığımı belli etmek ister gibi salladım. 'Sen gittikten sonra artık yemek yemeyi de bıraktı. Kimsenin yüzüne bakmıyordu. Resmen herkesin hayat enerjisi bitmiş gibiydi.' dedi.
Dudaklarımdan hıçkırığım firar ederken, 'Çok özledim onu. Belki bir umut görebilirim diye sabrediyordum.' dedim.
'O da kızım seni çok özledi.' dedi. 'Ölmeden önce senin resmine baktı sadece kızım. Gece uyurken uykusunda vefat etti. Dün sabah işte mezarına koyduk. Kocaman bir çınarı iki avuç toprağa sığdırdık kuzum. Hepimizin gideceği yer işte.' dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİYAHIN GÖLGESİ (TAMAMLANDI❣️)
Narrativa generale'Evet' dil bunu söylesede yüreğim başıma gelenler için yanıyordu. Neden bunları yaşamak zorunda kalmıştım ki. Ah doğru ya beni büyüten ailenin evletlarını kaybetmemesi için ve sevdiğime zarar gelmemesi için. 'Duydunuz şimdi kıyın şu nikahı' kulakl...