SİYAHIN GÖLGESİ (TAMAMLANDI❣️)

"23"

***
Yarım kalmış tüm hayallere inat...

***

Hızlı bir şekilde düzeltip attım:)

Olmamış olabilir. Kusura bakmayın:)

Umut dolu okumalar...

***

Kaç dakika, kaç asırdı ona yenilişim. Daha şimdiden tutkunum dudaklarına olan adamın, ıslak dili dudaklarımı arşınlarken artık nefessizlikten ciğerlerimin tükendiğini hissediyordum. Hafif aralanan dudaklarımın arasından sızan sıcak diliyle gözlerimi sıkıca kapattım.

Nefesi bile insana huzur verir miydi? Bir erkeğin nefesi nasıl huzur kokardı? Bu kadar kolay mıydı yaşanılanları unutmak? Titreyen göz kapaklarım açılırken dili dudaklarımın arasından kaydı.

Aldığım derin nefesle dudakları dudaklarımı serbest bırakırken, bu defa yanağıma ilerledi öpücükleri. 'Şifa.' aldığı nefesini bırakırken kirpik uçlarımda hissettiğim dudaklarıyla, 'Dudakların şifaymış.' dedi.

Yabancısı olduğum kelimelerle, 'Ne?' dedim. Bir fısıltıdan daha sessizdi yakarışım. Kalbimin gürültüsü kulaklarımı sağır edecek kadardı. Bir insanın bir insanı yenilişinin en hızlı örneğiydim.

'Elfida ne oluyor bana?' Dedikten sonra ellerinden birini belime sardı, 'Sana da oluyor mu bu?' diye sordu. Ona ne olduğunu bilmiyordum fakat bildiğim şey ise kalbimin kaburgalarım da artık acı bıraktığıydı. Elimi oraya sertçe vurup, Sakinleş demek istiyordum.

Kalbim bu kadar hızlı atmamalıydı. Ellerinden biri kalbimin üzerine ilerlerken, 'Kokum bulanmış kokuna. Bundan mı bu kadar hızlı atıyor? ' ellerimden biri kalbinin üzerindeyken derin nefes alıp,

'Benim de kalbim çok hızlı atıyor.' dedim. Ne olursa olsun mantıklı düşünemiyordum. Her şey olması gerektiği gibiydi, hiçbir şey olması gerektiği gibi değildi. İki muallakta kalıp, sıkışmıştım. Ne adım atabiliyordum ne de çekile biliyordum.

Ondan nefret etmem gerekirdi, beni zorla aldı diye. Fakat öyle bir bağdı ki bunları telafi etmek için kalbini dinlemem yeterdi. Bu muydu gerçekten de aşk dedikleri şey?

Yıllarca dilimde tek cümle, Ben Yusuf'u seviyorumdu. Bunu ne kadar dile getirirsem belki gönlümde bu yalana kanar sanmıştım. Gönül oysa bunlara kanmayacak kadar akıllıymış. Peki neden şimdi kendimi aptal hissediyordum.

Şimdi beynim yine feryat ederken, gönlümün sesi beynimi bile susturacak kadar yüksekti. Bu öyle bir lanetti ki geçmişi bir bir geride bırakıyordu. Yaşanılanları yaşanmamış sayacak kadar geride.

'Kalbin çok güzel. O kadar güzel ki kalbim, kalbine vurgun. Artık sana dayanacak gücüm kalmadı.' dedikten sonra dudaklarının hafif bir şekilde dudağıma sürttü.

'Kalbini ver bana. Karanlığı çek üzerimizden.' Bir dokunuşunun ruhumda ki etkisi beni dağıtırken, onun tarafından sevilmek yok olmak demekti. Ben yok olmak istiyordum.

Bir tebessüme kanmış gönlüm uğruna virane olmaya hazırdı. Bütün yanlışlar bir öpücükle geride kaldı. Bir nefesle güzel yarınlara ilk adım atıldı. Gözlerim kapanırken sıcak sili dudağımın bitiş noktasından usulca gezinirken, ellerimden biri ayakta kalabilmek adına koluna tutuldu.

'Elfida sana teslim olmak üzereyim. Yalvarırım bana asal yalan söyleme.' dedi. Gözlerim kapalı dudaklarının verdiği uyuşukluk hissinin tadını çıkarıyordum. Söylediği kelimeler bir kulağımdan girip direkt çıkıyordu. 'Bana asla yalan söyleme' dizlerimin üzerinde yükselip ellerimden birini saçlarına doğru ilerletirken kapattığım gözlerimi açtım. Gözlerinde ki buğu kehribarlarını elaya çevirmişti. Ellerim saçlarının arasındayken,