19

13.1K 845 82
                                    

Ön çaprazımdaki oturan Barın'a ve yanında oturan kızlara göz devirdim. Onun Barın olduğunu nereden anladın diye sorarsanız yanımda oturan Sude'den öğrenmiştim. 

Beyefendi sana aşığım diyor ama yanında bir sürü kız var.

Etrafında o kadar güzel kız varken beni ne yapsın ama değil mi?

Sinirle göz devirdim ve telefonumu elime almamla gelen mesaja baktım. 

------------

Röntgenci: Yine yanında oturuyor -_-

Deniz: Evet.

Röntgenci: Neden?

Röntgenci: Oturacak başka yer mi yokta senin yanına oturuyor.

Deniz: Tekrardan söylüyorum Barın.

Deniz: O benim arkadaşım ve yanıma oturması çok normal.

Röntgenci: Bu zamana kadar neden oturmadı da,

Röntgenci: Şu son 1 haftadır sürekli senin yanına oturuyor?

Deniz: Senin yüzünden aptal. //gönderilmedi

Deniz: Oturası gelmiştir.

Röntgenci: Saçma.

Röntgenci: Benimde oturasım geliyor ama,

Röntgenci: Oturamıyorum.

Deniz: Sana oturma diyen mi var salak?

Deniz: Gel otur.

Röntgenci: Söylemesi kolay.

Deniz: Yapması da bir o kadar kolay Barıncım.

Deniz: Geliyorsun ve yanıma oturuyorsun bu kadar.

-------------

''Suu. Gördün mü dönüp buraya baktı. Bana baktı. Kesin o da benden hoşlanıyor. Yoksa dönüp buraya bakmaz değil mi?''

Sude'nin cırtlak sesiyle kulaklarımın kanamasına engel olamamıştım.

Ayrıca çocuk beni seviyor amk. Niye dönüp sana baksın. Bana bakmıştır. 

Oha Barın az önce bana baktı ve ben göremedim. 

Tam bir salağım.

Su ve Sude'nin konuşmasını siktir ederek tekrar mesajlara girdim.

--------------

Röntgenci: Ben doğru gördüm değil mi?

Röntgenci: Sen benimle konuşurken gülümsüyordun.

Deniz: Yanlış görmüşsündür.

Röntgenci: Yoo doğru gördüm eminim.

Röntgenci: Sen benimle konuşurken gülümsüyordun.

Deniz: Nereden biliyorsun?

Deniz: Belki başka biriyle konuşuyordum.

Deniz: Ve ona gülmüşümdür.

Röntgenci: Al gırdın mutlu musun?

Deniz: Ben bir şey yapmadım hacı.

Röntgenci: Beni kendine bu kadar bağlamışsın.

Röntgenci: Daha ne yapacaksın yavrum.

Deniz: Hoca geldi çıkıyorum.

Röntgenci: Hay ben bu hocanın zamanlamasına.

-------------

''Evet arkadaşlar bugünlük bu kadar. Size bir ödev vereceğim, dörtlü gruplar halinde bir ev tasarlamanızı istiyorum.'' öndeki kıza bakarak konuşmasına devam etti.

''Kızım bir kağıt çıkar. İsmini yaz ve yanındakine ver. Herkes yanındaki dört kişiyle grup olacak. En son ismini yazan kağıdı odama getirsin. Ödev teslim süresi iki hafta.''

Siktir bu ödev işi nereden çıktı ya. 

İsmini yazan sınıftan çıkıyordu. Sıra Barın'a geldiğinde ismini yazdı ve kağıdı yanındaki kıza uzatarak çıkışa doğru yürüdü. Bir kere bile bu tarafa dönüp bakmamıştı.

İnsan sevdiği insana bakar değil mi giderken?

Sen niye bakmıyorsun puşt?

Kağıt bana geldiğinde ismimi yazdım ve Barın'ın ismini yazdığı satıra baktım.

Selin-Barın-Zeynep-Mert

En azından tek erkek değildi. Yoksa bu kızlar onu çiğ çiğ yerdi. Benim olduğum gruptaki isimlere baktım.

Ege- Sude-Su-Deniz

En azından tek erkek değildim amk. Yoksa bu iki kızın arasında kafayı yerdim. Su'yu arkadaşım olarak severdim ama bir ödev arkadaşı olarak sever miydim bilemiyorum.

------------

Selam çukulatalarım.. Nasıldı bölüm, beğendiniz mi? Kitap nasıl ilerliyor? Saçma mı ya da? Mimarlıkla ilgili pek bir bilgim yok o yüzden bu ödev şeysini eğer mimarlıkta öyle bir şey yoksa siz varmış gibi düşünün olur mu? Sizi kocaman öbüyom :**

Fikirleri alayım..

Gökkuşağını ve Beren reisi sevin..

Röntgenci bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin