32

10.9K 681 81
                                    

Barından

Uykumu bölen telefona küfürler ederek hafifçe doğrularak elimi komodinin üstündeki telefonuma attım. Kimin aradığına bakmadan sırtımı yatakla buluşturmadan hemen önce telefonu açarak kulağıma yasladım.

''Niye geç açıyorsun it.'' Bartunun sesini duymamla sinirli bir nefes alıp yataktan doğruldum. Sesini duymak bile sinirlerimi bozmaya yetiyordu.

''Uyuyordum amk, hem ben sana demedim mi beni bir daha arama diye amk.'' telefonun öbür tarafından gelen gülme sesiyle sinirlerimin iyice gerildiğini hissettim.

''Çok meraklıydım ben seninle konuşmaya zaten. Mesaj attım kaç kere bakmadın. Ne yapsaydım it. Daha fazla bekletme beni.'' telefonu kulağımdan uzaklaştırarak bildirim çubuğuna baktım. Cidden mesaj atmıştı.

''Tamam bekle geliyorum.'' dedim yataktan doğrulmadan hemen önce. 

''Tamam. Çabuk ol biraz burası fazla kalabalık.'' dedi homurdanarak. Kalabalıklardan hoşlanmadığını biliyordum, o yüzden çabuk gel dediğini umursamadan banyoya ilerledim.

Banyoda işlerimi halledip dolabımdan bir sweat ve siyah pantolonumu çıkarıp hızlıca üstüme geçirdim. Çok sık kullanmadığım arabamın anahtarını masamın üstünden alıp yatağımın üstündeki telefonumu da cebime atıp odadan çıktım.

Bugün pazar olduğu için Ege ve Barış hâlâ uyuyordu. Adımlarımı Barışın odasına yönelterek içeri girdim. Egeyle sarılmış uyuyorlardı. Bu hallerine göz devirerek aşağı kaymış örtüyü üzerlerine çektim. Eğilip Barışın anlını öpüp odadan çıktım. 

Evden çıkıp arabamı park ettiğim yere doğru ilerledim. Havaalanı çok uzak değildi ama işin ucunda onu sinir etmek varken bilerek yavaş hareket ediyordum.

kapıyı açıp arabaya bindikten sonra hiç acele etmeden arabayı çalıştırdı. Telefonumun sesini duymamla cebimden çıkardım. Kesin Bartu piçi arıyordu nerede kaldığımı sormak için. Düşündüğümün aksine Denizin ismini görmemle yüzümde istemsizce bir tebessüm oluşmuştu.

''Efendim yavrum.'' dedim gülümseyerek. 

''Nerdesin?'' dedi yeni uyandığı belli olan sesiyle.

''Bir işim var yavrum. Onu halledeceğim.''

''Gelecek misin bugün yanıma?'' masum çıkan sesiyle kendime engel olamadan kocaman gülümsedim.

''Sen istersin de ben hiç gelmez miyim?'' dedim muzip çıkan sesimle.

''İstediğimi söylemedim diye hatırlıyorum.'' 

Küçük bir kahkaha attım. ''İyi gelmem o zaman.'' dedim oyununa ayak uydurarak.

''Normalde sözümü dinlemezsin, bugün dinleyeceğin mi tuttu.'' dedi homurdanarak.

''Geleceğim yavrum sen istesen de istemesen de.''

''Tamam o zaman. Ben şimdi kapatıyorum akşam görüşürüz sevgilim.'' yumuşak çıkan sesiyle konuşunca yanına gittiğim zaman yanaklarını ısırmayı aklıma not ettim.

Hele birde sevgilim deyişi yok muydu, beni benden alıyordu.

''Görüşürüz yavrum.'' telefonu kapatıp hızımı biraz arttırdım. 

Bu kadar oyalanmak yeterdi. Sinir etmek istediğim ikizim bile olsa bu kadar beklemesi yeterdi. Bartunun kalabalığı sevmediğini düşününce o kalabalıkta bu kadar beklettiğim için bana oldukça sinirli olduğuna adım kadar eminim. 

Bartu; bir zamanlar en yakınım olan kişiydi. Ama şimdiye bakarsak iki yabancı ya da iki düşmandan farkımız yoktu. 

-Flasback-

Röntgenci bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin