Kevinden
Barınlarla konuşmamın üstünden 1 hafta geçmişti.
Benim için zorlu bir konuşma olmuştu. Barış başta bana öldürücü bakışlar atsa da sonradan iyi kanka olmuştuk. Hele ki Bartunun beni aldattığını öğrenince hem ağlamış hem de sarılarak 'artık en yakın arkadaşım sensin.' demişti.
Tabi bu hareketleriyle bu sefer öldürücü bakışlar atan sevgilisiydi.
Onun dışında Denizden ve Barından özür dilemiştim. Özürümü kabul ettiler ve bir daha bu konuyu açıp huzurumuzu bozmayacağımıza söz vermiştik.
Barın, kelimenin tam anlamıyla kendine göre bir sevgili bulmuştu. O kadar uyumluydular ki gözlerimden kalp çıkararak onları izlemiştim sürekli. Bunu fark eden Deniz bana göz kırpmıştı.
Bu 3 günde çoğunlukla oteldeydim. Ara sıra dışarı çıkıp dolaşıyordum. Onun dışında hep oteldeydim. Zaten birkaç gün sonra İngiltereye geri dönecektim.
Aynanın karşısına geçip üstümü düzelttim ve dışarı çıktım. Bunalmıştım bu odadan. Önüme çıkan insanlara gülümseyerek baş selamı vererek otelden çıktım.
Gülümsemeyi seviyordum ve bunu belli etmekten asla çekinmiyordum.
Parkta oynayan çocukları gülümseyerek izledim bir süre. Çok mutlu görünüyorlardı. Kenarda bankta tek başına oturan küçük kızın yanına ilerledim.
"Yanina oturabilir mi ben?" dedim kocaman gülümseyerek.
Çekinse de kafasını sallayarak onay verdi.
"Sen neden o çocuklarla oynamiyor?" konuşmamla güldü. Ne yapmıştım ki güleceği.
"Çok komik konuşuyorsun." dedi gülmesine devam ederek.
"Ama çok sevimli, değil mi güzelim?" dedi geçen gün tanıştığım ve tanıştığım gibi sinirlerimi bozan kişi. Şaşkınca arkamı dönerek gözlerimi büyülterek ona baktım. Onun ne işi vardı burada?
"Hıhı." dedi küçük kız onu onaylayarak. Üzerimden uzanarak kızın başına küçük bir öpücük kondurdu ve yüzünü bana yaklaştırdı. Başım benden bağımsız olarak gerileyince umursamadan dudaklarını yanağıma bastırdı.
"Ne yapiyor sen?" dedim kaşlarımı çatarak.
Gülerek "Unuttun mu hemen. Biriyle ayrıldığın zaman görüşürüz öpücüğü verdiğin gibi biriyle görüştüğün zamanda da merhaba öpücüğü verirsin." dedi.
"İnanmalı miyim?" dedim tereddüt ederek. Salak Kevin bunu geçen sefer dediğine inanıp yanağını öpmeden önce sorsaydın ya.
"İnanmıyorsan Merveye soralım." dedi küçük kızı kastederken. "Söyle ona Merve biriyle karşılaştığın zaman onu öpmez misin?" dedi göz kırparak.
"Ne göz kirpiyor ki sen? Yoksa yalan söylüyor sen bana?" dedim kaşlarımı havaya kaldırarak.
"Ne göz kırpacağım, yanlış görmüşsün sen." Bakışlarını benden kaçırarak küçük kıza döndürdü "Hadi soruma cevap ver bakalım Merve."
"Evet." dedi küçük kız aynı sırada kafasını sallarken. "Gerçek?" dedim onaylamasını beklerken. "Gerçek."
"Hadi bakalım Merve arkadaşlarının yanına." dedi küçük kızı kovalamak ister gibi.
"Ama onlarla küstüm. Oynayamam." dedi küçük kız dudağını büzerek.
"Bir şey olmaz güzelim, barışırsınız." küçük kız kafasını sallayarak arkadaşlarının yanına gitti.
Arkamdan çekilip yanıma oturdu. "Ben tesadüflere inanmam Kevin." dedi yüzümü incelerken. Ne alaka şuan tesadüfle.
"Ne yapayim bu bilgiyi." dedim çemkirerek.
Koca bir kahkaha attıktan sonra "Yani demek istediğim şu. Eğer seninle 2. defa karşılaşıyorsak.." duraksayarak devam etti "Bu kaderimizde vardır. Yani demek istediğim şu.."
"Numaramı istiyor sen yani?" dedim kaşlarımı kaldırarak.
"Kafası da zehir gibi mübarek." dedi gururla. O az önce benimle övündü mü? Ben mi yanlış anladım?
"Ee, verecek mi sen bana numaranı." dedi beni taklit ederek.
Kaşlarımı çatarak hızla ayağa kalktım. "Bok verecek ben sana numarayı." dedim sinirle bağırarak. Gülerek ayağa kalktı ve elimi tuttu.
"Tamam tamam kızma bir daha yapmayacağım. Ama seninle daha fazla konuşmak istiyorum. O yüzden bana numaranı ver." dedi telefonunu bana uzatırken.
"Verdiğim zaman rahat birakacak mi sen beni?"
"Ne zaman rahatsız ettim ben seni." dedi göz devirerek. Tam arkamı dönmüş gidiyordum ki kolumdan tutarak beni geri çevirdi.
"Tamam etmeyeceğim." dedi inanmamı bekler gibi. Kafa sallayarak elimi önüne uzattım.
"Telefon." dedim elimi açıp kapatırken. Kocaman gülümseyerek telefonunu avucuma koydu. Hızlıca numaramın bir hanesini yanlış yazarak telefonu geri uzattım.
Ona gerçekten numaramı vereceğimi düşünmediniz değil mi?
Arkamı dönerek yanından uzaklaştım. Arkamdan kocaman gülümseyerek el sallıyordu.
Gülümseyerek önüme döndüm ve otele doğru ilerlemeye başladım.
----------------------
Selam çukulatalarım.. Nasıldı bölüm, beğendiniz mi? Yazım hatalarım olabilir bu sefer çünkü çok fazla dikkat edemedim üzgünüm. Daha sonra düzelteceğim. Hepinize kocaman öpçük :**
Fikirleri alayım..
Gökkuşağını ve Beren reisi sevin..
![](https://img.wattpad.com/cover/291142150-288-k948647.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Röntgenci bxb
Teen FictionBilinmeyen numara: Seni gördüm, beğendim.. Bilinmeyen numara: Dedim ki kendi kendime neden sevmeyeyim. Bilinmeyen numara: Ve sevdim gitti..