27

13.4K 895 259
                                        

Medya - Barın bebeğim

Yüzümde hissettiğim şeyle korkuyla gözlerimi araladım ve yüzündeki büyük gülümsemeyle yanağımı okşayan Barın'ı gördüm. 

Uyku sersemliğiyle ilk bir kaç saniye salak salak çocuğun yüzüne baktım. O ise gülümseyerek bana bakıyordu. 

Neredeydim lan ben. Barın'ın ne işi vardı burada.

'Salak çocuk. Çocuğu uyandırmak için geldin ama kendinde uyudun.' İçsesimin konuşasıyla gözlerimi büyüttüm.

Siktir ben ne ara uyumuştum amk. Hem de Barın'ın kollarında. 

Hızla doğrulmamla kafa kafaya çarpışmıştık. Salak mısın Deniz? Kalkılır mı öyle birden? Canı çok yandı mı acaba?

Geri çekilerek kafasını tuttu. Bu sefer yavaşça doğruldum. Elimi elinin üstüne koyarak elini aşağı indirdim ve kendi elimi alnına koydum.

''Acıyor mu?'' dedim. Sesim hafif endişeli çıkmıştı benden bağımsız olarak. 

''Acımıyor.'' dedi gülümseyerek. Hoşuna gitmişti.

''Acımaz tabi kalın kafalı olduğu için.'' dedim dalga geçerek.

Gözlerini büyüterek bana baktı.

''Demek kalın kafalıyım ha.'' dedi yüzüme yaklaşırken. Bende istemsizce geri gidiyordum. 

Sırtım yatakla buluşurken Barın üstten bana bakıyordu. Hemen dibimde değildi ama aramızda da çok mesafe yoktu. 

Birden kapı açılınca şaşkınlıkla oraya döndüm. Barış ışıldayan gözlerle bize bakıyordu. 

''Böldüm galiba çıkayım ben en iyisi. Sizde devam edin.'' dedi kıkırdayarak kapıyı kapatırken. Siktir yanlış anlamıştı bizi. 

Bakışlarım yavaşça üstümdeki bedene döndü. Gözünü bile kırpmadan bana bakıyordu. Barış'ın odaya girdiğini bile anlamamıştı sanırım.

''Deniz.'' dedi sakince.

''Hmm.'' 

''Seni öpsem çok kızar mısın bana?'' daha ne dediğini bile algılayamadan dudaklarımın üstündeki baskıyla gözlerimi büyüttüm.

Barın şuan beni öpüyordu.

Dudakları dudaklarımdaydı.

O kalın ve yumuşak dudaklar şuan benim dudaklarımın üstündeydi.

Siktir, neden kalbim hızlı atıyor?

Neden onu itmek yerine deli gibi öpmek istiyorum?

Ellerim benden bağımsız olarak ensesinde birleşti. Dudaklarını oynatmıyordu, sadece dudaklarıma bastırıyordu dudaklarını. Gözlerimi kapattım. Ne olacaksa olsun artık.

Dudaklarımı aralayarak ona giriş izni verdim. Üst dudağımı dudaklarının arasına alarak yavaşça emdi. Yavaş yavaş öpüyordu. Şehvetten ve tutkudan uzak. 

Alt dudağını dudaklarımın arasına alarak emdim. Bu gerçekten çok iyi hissettiriyordu. Dudaklarıma son kez sesli bir öpücük kondurup alnını alnıma yasladı. 

Gözleri hâlâ kapalıydı. Yüzünde küçük ama huzurlu bir gülümseme vardı. Aynı gülümseme benimde yüzümde vardı. 

Ve kendimi huzurlu hissediyordum onun kollarında. 

Gözlerini aralayarak yüzüme baktı. Tepkimi ölçüyor gibiydi. Yüzümde iğrenmiş bir ifade göremeyince derin bir nefes alarak ağırlığının bir kısmını üzerime vererek boynuma gömdü kafasını. Kollarımı beline sararak bana huzur veren kokusunu içime çektim derince.

Burnumu saçlarının arasına gömdüm ve kokusunu defalarca içime çektim. Bu harika hissettiriyordu. 

Ben sanırım Barın'dan hoşlanıyordum. Sanırım değil baya baya hoşlanıyordum. Çünkü bu kadar güzel hissettirmesinin başka açıklaması olamaz.

Senin için gay olduk Barın efendi kıymetimizi bil. 

Burnunu boynuma sürtüp kafasını iyice yerleştirdikten sonra boynumu öpmesiyle gözlerim kapandı istemsizce. Kalbime iyi gelmiyorsunuz Barın bey. 

''Bu kokunun müptelasıyım. Ömrümün sonuna kadar şöyle kalsam gıkım bile çıkmaz.'' dedi boğuk çıkan sesiyle. 

''Açlıktan ölürsün o zaman salak.'' dedim gülerek.

''Seni yerim o zaman.'' dedi muzip sesiyle. Şuan gülümsediğine yemin edebilirdim. Yanaklarımın ısınmasıyla göz devirdim.

Ben Deniz Kaya hayatımda ilk defa bir erkek tarafından utandırılıyordum. 

''Barın biraz daha üstümde yatmaya devam edersen boğulacağım.'' dedim üstümden kalkması için. Yoksa boğulacağım falan yoktu.

Boynuma sesli bir öpücük koyup üstümden yana attı kendini. Yüzündeki kocaman gülümsemeyle tavanı izliyordu. İstemsizce bende onun gibi gülümseyince gözleri tavandan bana kaydı. 

Birden beni kolumdan çekip üstüne çıkardı. Barın yatakta bende onun üstünde yan bir şekilde yatıyordum. Uzanıp dudaklarıma bir öpücük kondurdu.

''Artık helalimsin.'' dedi.

Bundan şeyin haberi var mıydı? Benim..

''Benim neden haberim yok bundan?'' dedim kaşlarımı havaya kaldırarak.

''Oldu işte yavrum.'' dudaklarını dudaklarıma bastırmadan hemen önce konuşmuştu. Bu iyice alışmıştı beni öpmeye haa.

'Sanki senin hoşuna gitmiyor.' diyen içsesime göz devirdim. Gidiyordu ama onun bunu bilmesine gerek yoktu. 

Dudaklarımdaki baskıyı geri çekip ''Seni seviyorum yavrum.'' dedi.

''Senden hoşlanıyorum Barın.'' dememle ilk alık alık yüzüme baksa da sonradan jeton düşmüş olacak ki kollarını sıkı sıkı belime sararak beni kendisine daha çok çekti. 

Bu gidişle biz bu yataktan hiç çıkamayacaktık..

-----------

Selam çukulatalarım.. Nasıldı bölüm, beğendiniz mi? Umarım hoşunuza gitmiştir. Fikirlerini ve yorumlarınızı söylerseniz mutlu bir mandalina olurum *-* Hepinize kocaman öpçük :*

Fikirleri alayım..

Gökkuşağını ve Beren reisi sevin..

Röntgenci bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin