Röntgenci bxb

33

Medya - Minnoş Barış *-*

Barından devamkee

Gözlerimi aralayarak birkaç dakika tavanla bakıştım. Yataktan hafifçe doğrularak telefonumdan saate baktım.

15.43 ne ara bu kadar dalmıştım ben. Tam 4 saattir uyuyordum.

Ayağa kalkarak vücudumu esnettim. Odadan çıkıp banyoya gidip elimi yüzümü yıkadım. Mutfağa gidip kendime bir bardak su doldurdum.

Denizi aramam gerekiyordu. Özlemiştim şerefsizi. Daha dün gece beraber olmamızın hiçbir önemi yoktu. Her dakika her saniye özlüyordum ben onu.

Salona doğru ilerlerken bir yandan da suyumu içiyordum. Gördüğüm şeyle içtiğim su boğazımda kalmıştı. Hepsi Bartuyu ben sanmıştılar ve şuan beni gördükleri için şaşkın şaşkın yüzüme bakıyordular.

Öksürmeye başladığımda bütün gözler bana dönmüştü. Barış hem şaşkın hem de endişeyle bana bakıyordu.

Ona Bartunun geleceğini söylememiştim. Babamlarda söylememiş olacaktı ki bu kadar şaşırmıştı.

Bartu bana göz kırpınca gözüm kolunun altındaki sevgilime kaydı. Benim sevgilim Bartunun kolunun altındaydı. Şaşkınca bir bana birde kolunun altında olduğu Bartuya bakıyordu.

Hızlıca yanlarına giderek şaşkınca bana bakan sevgilimin elinden tutarak yanıma çektim. Elimi beline atarak boş olan koltuğa ilerlettim bedenini.

''Bartu abi..'' dedi Barış heyecanla. Bartu da onun heyecanına karşılık vererek kocaman gülümsedi ve sarılması için kollarını iki yana açtı. Barış yanına giderek kollarını beline doladı. Bartu gülerek boynundan sıkıca öptü ve Barışın küçük bedenine kollarını doladı.

Daha fazla onlara bakmadan yanımda gözlerini ayırmadan bana bakan sevgilime döndüm.

Hâlâ şaşkınca bana bakarken dudaklarını bir şey söylemek için aralıyor sonra geri kapatıyordu. "İkizin olduğunu söylememiştin." dedi sonunda.

''Önemsiz biri olduğu için gerek duymadım.'' dedim sesimi o da duysun diye hafif yükselterek. Göz ucuyla ona baktığımda göz göze geldik. Hemen gözlerini kaçırarak Barışla ilgilenmeye devam etti.

''O yüzden mi kaç gündür gergindin. Yani o geleceği için mi?'' dedi masum çıkan sesiyle.

O bu kadar masum masum konuşurken, soru sorarken nasıl onu öpmeden durabilirdim ki. Eğilerek dudaklarımı dudaklarına bastırdım ve yumuşak bir öpücük kondurup geri çekildim. Beklemediği öpücük karşısında şaşırsa da gülümsedi.

''Evet.'' dedim sadece başını göğsüme yaslarken. Burnumu saçlarının arasına gömdüm ve kendine has olan o mis kokusunu içime çektim. 

Gözüme çarpan beyaz boynuna birkaç saniye baktıktan sonra burnumu saçlarının arasından çıkararak boynuna sert bir öpücük kondurarak burnumu tekrar saçlarına gömdüm. 

Huylansa da bir şey demedi ve karşısındakileri izlemeye başladı. Bende burnumu saçlarının arasından çıkarmadan Bartuya baktım. Bize bakıyordu. Gözlerinde garip bir ifade vardı. Göz göze geldiğimiz an gözlerini kaçırarak yanında ona heyecanla bir şeyler anlatan Barışa baktı.

''Burada mı kalacak? Kalacaksa ne kadar kalacak'' dedi Ege sinirle. Hayırdır der gibi göz kırptım. 

Gözleriyle Bartuyu ve ona heyecanla bir şeyler anlatan sevgilisini gösterdi. ''Baksana daha şimdiden sevgilimi elimden aldı.'' dedi Bartuya ölümcül bakışlar atarken. 

Gülerek ''Bir ay falan kalır herhalde.'' dedim abartarak. Gözlerini kocaman açarak bana baktı. 

''Yüreğime mi indireceksin şerefsiz. Bir ay boyunca ben sevgilimle baş başa kalamam hiç o zaman. Baksana daha şimdiden Barış onun yanından ayrılmıyor.'' dedi isyan ederek.

''Az daha abart Ege. Baksana çocuk uzun zamandır görmediği abisiyle bak abisi diyorum, abisiyle konuşuyor.'' dedi Deniz.

''Tabi sana hava hoş. Sonuçta senin sevgilin yanında. Uzun zaman önce o ikisi Kevin yüzünden küsmeseydi şimdi onun kollarında sen değil Bartu otururdu.'' diyen Egeye ölümcül bakışlarımı atmaya başladım. 

Kafasını göğsümden kaldıran sevgilim sorgular gözlerle bana bakıyordu. Senin ben çenenin bağlarını sikeyim Ege. 

Sorgular gözlerle bana bakan sevgilime gülümseyerek baktım. 

Daha fazla kaçışım yoktu.

''Anlatacak mısın artık Barın?'' dedi ciddi bir sesle. Derince yutkunarak ayağa kalktım ve elimi uzatarak ayağa kalkmasını bekledim. Dış kapıya doğru ilerlerken ''Bizi beklemeyin yiyin yemeğinizi geç geliriz biz.'' dedim.

Askılıktan ceketlerimizi alıp kapıyı açtım. ''Nereye gidiyoruz?'' dedi.

''Daha sakin bir yere.'' dedim dudaklarına küçük bir öpücük kondurmadan hemen önce. 

-------------

Selam çukulatalarım.. Nasıldı bölüm, beğendiniz mi? Artık kaos olsun biraz değil mi ehehehe. Ha birde minnoş Barışımın karakterini beğendiniz mi? Hepinize kocaman öpçük :**

Fikirleri alayım..

Gökkuşağını ve Beren reisi sevin..