37

9K 587 186
                                    

Barından

Elimdeki içki şişesiyle saatlerdir deniz kenarında oturuyordum. Sevgilimi ikizimle o şekilde gördükten sonra kendimi kaybetmiştim. Ben Deniz korkup benden uzaklaşır diye o güzel bedenine dokunmamıştım hiç. Çoğu kez dokunmak istesem bile yapmadım. Daha bunları konuşmamıştık bile biz.. 

Ama Bartu sırf kendisi yapmadığı bir şeyin intikamını güderek canından çok sevdiği sevgilisiyle az daha birlikte olacaktı.

Elimdeki içki şişesini kafama diktim. Hiçbir boka yaramıyordu ama en azından biraz sakinleştiğimi hissediyordum. 

Elimden alınan içki şişesiyle sinirle alan kişiye baktım. Kevin..

''Yeter artık içme.'' dedi güzel İngiliz aksanıyla. 

''Ver şunu Kevin, içeceğim.'' dedim elindeki şişeye uzanarak. Şişeyi yakınlarda duran çöp kovasına atarak yanıma oturdu. Kaşlarım çatık bir şekilde onu izliyordum.

''Niye geldin yanıma?'' dedim kendimi tutamayarak. Belki de o beni o gün öpmeseydi bunların hiçbiri olmayacaktı.

''Sadece nasılsın diye bakaya geldim. Şu kız, neydi adı hatırlamıyorum işte ondan öğrendim olanları.'' 

''Berenden mi?'' dedim yüzüne bile bakmadan.

''Evet evet, ondan'' dedi yüzümü incelerken. ''Git şimdi. Yalnız kalmak istiyorum.'' dedim denizi izlerken.  

''Ağlayacaksın, o yüzden gitmemi istiyordun değil mi?'' derken onaylamamı bekler gibi yüzüme baktı. ''Git yanımdan.'' dedim sadece. Bana aldırış etmeden o küçük bedeniyle iyice yayıldı yanıma. 

''Anlat hadi. Rahatlarsın.'' 

Bugün o olmasa belki de hiç yetişemeyecektim. Bu sabah doğru beni aramış ve Bartunun ona mesaj attığını söylemişti. İlk başlarda umursamamıştım. Tam telefonu kapatacağım sıra 'İntikamımızı alacağım sevgilim.' yazdığını söyleyince duraksamıştım. Dikkat etmemi ve buraya gelmeye çalışacağını söyleyerek telefonu kapatmıştı.

Derin bir nefes aldım ve bankta aşağı kayarak başımı geriye attım. Kevine bir teşekkür borçluydum.

"Teşekkür ederim." dedim gökyüzünü yıldızları izlerken.

"Yapmam gerekeni yaptım." duraksayarak devam etti "Anlatmayacak mısın?"

"Biraz daha geç kalsam yetişemeyecektim." dedim iç çekerek. "Az daha yetişemiyordum sevgilime ben Kevin." dolan gözlerimi umursamadan devam ettim. "Eğer onlar birlikte olsaydılar.." duraksayarak Kevine döndüm "Ne yapardım ben. Nasıl toparlardım Denizimi. Şimdi bile nasıl toparlayacağımı bilmiyorum." gözümden akan yaşları elimin tersiyle sildim.

"Onu çok seviyorsun değil mi?" dedi gülümseyerek. ''Çok.'' dedim iç çekere gibi. 

''Neden yanında değilsin şimdi?'' 

''Çok sinirliyim. Yanına gidersem onu kırmaktan korkuyorum.'' dedim bir yandan da gözümden akan yaşları silerken. 

''Onun bir suçu yok biliyorsun değil mi?''

Bu olayın en masum olanı oydu zaten. Nasıl onu suçlayabilirdim ki? Sadece şuan o kadar sinirliydim ki onun yanına gidersem ister istemez kıracaktım onu. Şuan ağladığını biliyordum. Önce kendimi toparlamam lazımdı ki onu da toparlayabileyim. 

"En masum olan o." dedim Kevine dönerken.

"Öyle." dedi kafasını sallayarak onay verirken.

"Kevin."

"Efendim."

"O gün.." dedim "O gün Bartu ona bir şans verdiğinden falan bahsetmişti. Neden beni öptün?'' dedim gözlerine bakarken. 

Gözlerine oturan hüznü fark etmemek imkansızdı. Gözleri yavaş yavaş dolmaya başladı. Bu hikayenin birde Kevin tarafı varmış demek ki.

Flashback (Bartu ve Barının kavga ettikleri günden bir gün önce)

Kevinden

Elimdeki Bartunun evinin anahtarını sıkı sıkı tutuyordum. Kalbim o kadar hızlı atıyordu ki biraz daha hızlanırsa kalp krizi geçirip ölebilirdim. 

Benden birlikte olmamız için bir şans istemişti bende ondan etkilendiğim için o şansı ona vermiştim. Şimdiyse ona sevgili olabileceğimizi söylemeye gelmiştim. 

Anahtarı ise dün gece Bartunun evinden gizlice almıştım sabah ona sürpriz yapabilmek için. 

Cesaretimi toplayarak anahtarı kapının deliğine soktum. Yavaşça açtıktan sonra içeri girip elimdekileri mutfağa bırakarak Bartunun odasına doğru ilerledim. Odaya yaklaştıkça duyduğum inleme sesleriyle kaşlarımı çattım.

Aralık olan kapıdan içeri baktığımda Bartu bir çocuğun içinde gel git yapıyordu. Çocuk ''Siz Kevinle flört etmiyor muydunuz?'' diye sordu inlemeden hemen önce. ''Evet ediyoruz, ama o bana verene kadar ihtiyaçlarımı karşılamam gerek.'' dedi işine devam ederek. 

Gözümden akan yaşlar görüntüyü bulanıklaştırsa da ikilinin inleme seslerini duymamak imkansızdı. Hıçkırığımı durdurmak için elimi ağzıma kapattım ve girdiğim gibi evden çıktım.

Flashback son

"O gün seni öptüm çünkü Bartu görürse peşimi bırakır sandım. Çocukça ve saçma bir fikirdi biliyorum ama o an o kadar mantıklı gelmişti ki. Özür dilerim ikizinle aranı bozduğum için." dedi yanaklarında ki ıslaklığı silerken. Sildiği gibi yanakları tekrar ıslanıyordu. Ama o yine siliyordu.

Benim ikizim bu kadar şerefsiz miydi? Ben nasıl anlamamıştım böyle bir şeyi.

Peki ya Kevin. O neler yaşamıştı da bizim haberimiz yoktu.

İşte bu hikayenin bilmediğimiz yarafı Başka biri tarafından yaşanan kısmı.

-----------------

Selam çukulatalarım.. Nasıldı bölüm, beğendiniz mi? Umarım artık Kevinden nefret etmiyorsunuzdur. Çünkü o artık minnoş bebeğimiz olacak. Hepinize kocaman öpçük :***

Fikirleri alayım..

Gökkuşağını ve Beren reisi sevin..

Röntgenci bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin