Röntgenci bxb

29

Yanımda bana gülümseyerek bakan Barın yüzünden derse odaklanamıyordum. Ve bu en kötü olduğum dersti. Dersi geçsem de hep sınırda geçiyordum. 

Ama Barın o kadar rahat davranıyordu ki. Hele bir sen bu dersten kal ben o zaman göstereceğim sana Barın efendi. Tamam beni izlemesi birazcık hoşuma gidiyor olabilir ama dersleri de önemliydi sonuçta.

''Dersi dinlesene Barın. Niye öyle bakıyorsun?'' dedim sessiz çıkarmaya özen gösterdiğim sesimle. 

''Seni izlemek daha güzel.'' dedi muzip sesiyle.

Dudaklarımı ısırarak gülüşümü saklamaya çalıştım. 

''Dersten kalacaksın ama.'' 

''Kalmam, en iyi dersim bu benim.'' dedi sakince.

''Benimde en kötü dersim lan bu. Hep sınırda geçiyorum.'' dedim dudaklarımı büzerek.

Bakışları büzdüğüm dudaklarıma kayınca dudaklarımı hemen eski haline getirdim. Bakışları dudaklarımdan gözlerime kaydı. 

''Ben yardım ederim sana yavrum sıkma canını.'' dedi gülümseyerek. 

Etrafa göz gezdirerek kimsenin bu tarafa bakmadığından emin olarak eğilip yanağına sert bir öpücük kondurup dersi dinlemeye devam ettim.

Ders boyu Barın beni izlemiş bense hocayı dinlemiştim. Arada gözüm Barına kaymamış değildi tabi ki. 

Hoca eşyalarını toplayıp sınıftan çıkınca rahat bir nefes alıp defterimi ve kalemimi çantama koydum. Bu son dersti ve cidden beynim şişmişti. Sonunda eve gideceğim için mutluydum.

Barında kafasını sıradan kaldırıp hareketlenmişti. Çıkışa doğru ilerleyince Barında arkamdan geliyordu. 

''Beni de bekleyin lan.'' diye bağıran Egeyi hiç umursamadan yürümeye devam etmiştik. Arkamızdan söylendiğini duyuyordum ama hiç umursamadan yürümeye devam ediyordum.

''İyi ki bekleyin dedik ha.'' dedi homurdanarak.

Üniversiteden çıkıp durağa kadar yürümüştük. Tabi zengin olmadığımız için bir arabamız yoktu. 

''Eve geçeceğim ben.'' dedim Barına dönerek. Kaşlarını kaldırarak yüzüme baktı.

''Tamam bende gelirim.'' kafamı sallayarak onayladım. 

Ege Barına dönerek ''Harika fikir git. Bende sevgilimle baş başa vakit geçiririm. Mis gibi.'' dedi gülerek.

Barın kaşlarını çatarak Egeye dönünce Ege bir tırsmadı değil. Arkasını dönerek hızlı adımlarla eve doğru yürümeye başlayan Egeye güldüm. Çocuk gibiydi cidden. 

Barın biraz kıskanç bir abiydi ve haliyle Barışı Egeden kıskanıyordu. 

Otobüs gelince Barını kolundan tutarak otobüse bindirdim. Bir an önce eve gitmek istiyordum.

Barın cebinden çıkardığı akbili basıp tek boş olan koltuğa beni oturtup kendisi yanımda ayakta duruyordu. Ona bakıp gülümseyince gülümsememe karşılık olarak göz kırpmıştı. 

İneceğimiz durağa geldiğimiz zaman düğmeye basıp kapı açılınca da aşağı inmiştik. Karşıya geçip eve doğru yürümeye başladık.

Eve geldiğimiz zaman kapıyı açıp içeri girmiştik. Elimi beline koyarak onu salona yönlendirdim. Gülümseyerek bana baktı ve salona girerek kendini koltuğa attı. Tabi beni de kolumdan tutup yanına çekmişti. Gülümseyerek biraz daha dibine girdim ve daha çok temas etmemizi sağladım. Temas bağımlısı olmam benim suçum değildi.

Yanağıma sert bir öpücük kondurdu. Ardından dudağıma da aynısını yaptı. 

''Şeker gibisin yavrum. Doyamıyorum tadına.''

Uzanıp dudaklarını öptüm. Geri çekilmeme izin vermeden kendisi de öptü sıkı bir şekilde. Çalan telefonu ile kalçasını hafifçe kaldırarak telefonunu cebinden çıkardı. Arayan kişiyi görünce kaşları çatılmıştı. Hiç beklemeden telefonu açıp kulağına koydu.

''Ne var?'' dedi sertçe. Benden biraz uzaklaşmıştı. Karşı tarafı dinleyip kaşlarını çatınca istemeden bende gerilmiştim.

Barın telefonu kulağından uzaklaştırıp eliyle hoparlörü kapattıktan sonra ''Geleceğim birazdan yavrum.'' deyip konuşmamı beklemeden salondan çıkmıştı. 

Arayanı çok merak etsem de sesimi bile çıkarmadan Barını beklemeye başladım. Yanımdan gittiğine göre önemli bir meseleydi. 

Gergin geçen 5 dakikanın ardından Barın içeri sinirli bir şekilde geldi ve yanıma oturdu. 

''Ne oldu?'' dedim meraklı çıkan sesimle. Sesimi duyunca yüzü birazda olsa yumuşamıştı. Beni kendisine çekerek sarıldı. 

''Boş ver yavrum.'' dedi sakin çıkarmaya çalıştığı sesiyle. Üstüne gitmek istemediğim için başımı salladım onaylar biçimde.

''Kurban olurum sana.'' diyerek kokumu içine çekti derince. Daha sakin duruyordu.

Ne kadar merak etsem de üstelemedim. Nede olsa öğrenirdim bir şekilde. 

------------

Selam çukulatalarım.. Nasıldı bölüm, beğendiniz mi? Şimdi benim bir kurgum daha var 5 bölüm falan yazdım işte. Onu da yayımlamak istiyorum ama son sınıf olduğum için eğer onu da yayımlarsam bölümler birascık aksayabilir. O yüzden yayımlamak istemiyorum ama içimden yayımlamak geliyor. Ne yapmalıyım sizce? Hepinize kocaman öpçükk *-*

Fikirleri alayım..

Gökkuşağını ve Beren reisi sevin..