47

7.7K 489 154
                                    

Medya - Deniz bebişim *-*

Denizden

''Lan Deniz, baksana çok tatlı değil mi lan? Götünü yerim ben bunun.'' dedi Ege telefonundan Barışın resimlerini gösterirken. Ege ve ben dersten sonra hava almak için bahçeye çıkmıştık. Barın birkaç işi olduğunu söyleyip gelmemişti.

Egede telefonundan Barışın resimlerine içi giderek bakıyor ve bazılarını da bana gösteriyordu.

Telefonunu kapatarak ''Kevin uçağı kaçırmış biliyor musun?'' dedi Ege.

''Ciddi misin?'' dedim gülerek. 

''Evet. Gökay var ya bizim üst kattaki, onun evinde kalıyormuş.''  

Gökay ne alaka lan. ''Ne ara tanıştılar da bu kadar samimi olmuşlar bunlar?'' dedim hayretle. Ege bana 'sen ayakta uyuyorsun' bakışlarını attıktan sonra ''Barışın demesine göre birbirlerinden hoşlanıyorlarmış.'' 

''Oha lan. Hiç haberim yoktu.''

''Benimde yoktu, Barış söyledi dün.'' 

Gökay, Kevin için iyi bir seçimdi, Hele ki Bartudan sonra. Gökayı çok tanımıyordum ama iyi biriydi. 

''Selaamm.'' dedi yanımıza ne ara geldiğini anlamadığım Su ve Sude. Bunlar yaşıyor muydu lan.

''Selam.'' dedi Ege tekrar telefonunu eline alırken. Bende kafamla bir selam vererek önümdeki çimlerle oynamaya başladım. 

''Deniiz.'' 

''Efendim su.'' dedim bakışlarımı çimlerden kaldırıp yüzüne bakarken. ''Bugün takılalım mı dışarıda hep beraber?''

Barın bu durumdan hiç hoşlanmayacak. Tam ağzımı açık reddedecekken ''Barın ve Egede gelir. Hep birlikte kafa dağıtırız biraz. Hmm olmaz mı?'' dedi kabul etmem için yalvaran gözlerle bakarken. 

Güzel olurdu aslında. Biraz kafa dağıtırdık. Ama Barın kabul etmezdi büyük ihtimalle. Su'yun benden hoşlandığını düşünüyordu ve onunla buluşmamı istemezdi. 

Sude de gelecekti ve Sudenin gözü de benim sevgilimdeydi. Yok yok olmaz. Biz onlarsızda kafa dağıtırız. Şimdi o Sude şıllığı sevgilime falan yavşar. Ben sakin kalmamakla birlikte yolardım onu.

''Geliriz.'' dedi Barın yanıma oturmadan önce.

Ne demek geliriz..

''Çok güzel bir gün olacak.'' dedi Sude parlayan gözleriyle sevgilime bakarken.

Barını arkama alıp Sudeye 'bana bak hanım, o benim sevgilim.' dememek için zor tuttum kendimi. Nasılda bakıyor sevgilime ya.

Barın elini omzuma atarak beni biraz kendine çekti. Dışarıdan çok yakın iki arkadaş gibi duruyorduk. Bu yüzden umursamadan tekrar çimlerle oynamaya başladım. 

''Dersten sonra amfinin önünde buluşup gideriz o zaman olur mu?'' dedi Su oturduğu yerden kalkarken. 

''Tamam.'' 

Onlar gözden kaybolduktan hemen sonra Ege ''Aga cidden gidecek miyiz ya?'' dedi isteksizce. 

''Gidelim bir şey olmaz. Biraz takılır döneriz. Hem kafamız dağılır biraz.'' dedi Barın kafasını omzuma yaslarken. Bunu kokumu içine çekmek için yaptığını biliyordum. Gülümseyerek elimi saçlarına attım.

Biraz öyle oturarak konuşmuştuk. Ders vakti gelince de içeri girmiştik.

----------------

Sudelerle buluşmuş, yemek yemiştik ve gezmiştik. Sonrada elimize birer içecek alıp deniz kenarına gelmiştik. Bana en çok huzur veren 2. yere..

Barın ve ben yan yana oturuyorduk. Karşımızda Su ve Sude, çaprazımızda da Ege oturuyordu. Zorla getirmiştim onu buraya. Gelmeyeceğim demiş başkada bir şey dememişti. Ama ben üstün ikna yöntemlerimle onu ikna etmiştim.

Yalan..

İç sesime göz devirdim. Tamam şimdi gerçeği açıklıyorum..

2 günlüğüne evimin anahtarını vermiştim. Barışla baş başa vakit geçirsinler diye.

''Yıldızlar çok güzel.'' diye mırıldandı Barın.

''Benim gibi değil mii?'' dedi Sude Barına hitaben. Sen oradan nasıl duydun onu acaba? Birde cilveli cilveli konuşması yok mu? Tam yolmalık..

Sinirle göz devirerek Barına yaklaştım biraz daha. Barın bana dönerek gülümsedikten sonra kafasını sandalyenin başlığına yaslayarak gözlerini gökyüzüne çevirdi tekrardan. 

Sudeyi umursamamıştı. Bakışlarımı Barından çekerek Sudeye baktım. Bozulmuştu. Hem de fena. İçimden kötü kadın kahkahası atıyordum.

''Havada soğudu.'' dedi Su sessizliği bölerken. ''Evet çok üşüdüm ben.'' dedi Sude ellerini kollarına götürüp ısıtmaya çalıştı. Numara hep bunlar. 

''Kalkalım o zaman.'' dedi Barın bakışlarını kızlara çevirirken. ''Biraz daha kalalım ya, gökyüzünü ve denizi izlemek güzel.'' geldiğimizden beri sessiz olan Ege konuşmuştu

Su çantasından ceketini çıkararak üstüne giyindi. Sude de Barına bakıyordu. Sanırım üstündeki ceketi olmak için. Gözlerimi kocaman açarak Barına baktım. Bana bakıyordu.

''Bir şey mi oldu ya- Deniz?'' dedi endişeli çıkan sesiyle. ''Üşüdüm sadece.'' 

Gözleriyle ne giydiğimi süzdü. Üstümdeki ince kıyafetlerle çatılan kaşlarıyla ceketini çıkardı ve bana vereceği sırada Sudenin ''Ceket almamışım yanıma, üşüdüm. '' demesiyle Barın kızın üstündeki ince şeye bakıp daha çok kaşlarını çattı. Bir şey düşünüyordu. 

Ceketi Sudeye uzatınca gözlerimi şokla açarak Barına bakmıştım. Resmen burada sevgilisi dururken ceketi onda gözü olan bir kıza vermişti. 

''Teşekkür ederimm.'' dedi Sude ceketi alırken. Gözleri parlamıştı resmen kızın. Tabi istediği şeye ulaştı ya. Sinirli bakışlarımı Sudeden çekerek Barına yönelttim.

Gülümseyerek beni daha çok dibine çekerek kolunun altına girmemi sağladı ve sıkı sardı kollarını bedenime. Gözünü kırptı ve çaktırmadan saçımdan derin bir nefes alıp öptü.

''Seni çok seviyorum yavrum.'' diye fısıldadı kulağıma doğru. 

''Bende seni çok seviyorum sevgilim.'' dedim bende onun gibi fısıldayarak. Hayattaki en büyük şansım Barındı ve onu kaybetmeye asla niyetim yoktu.

------------------

Selam çukulatakarım.. Nasıldı bölüm, beğendiniz mi? Biraz içime sinmedi ama atayım dedim. Bu bölümü bile zor yazdım. Çünkü aklıma bir şey gelmiyor daha Barın-Deniz çifti için. O yüzden saçma falan olduysa özür dilerim. Birde şey soracağım size. Barının karakterini değiştireyim mi? Lütfen fikrinizi söyleyin. Finale de birkaç bölüm kaldı. Sonra bitiyor kitabımız. Hepinize kocaman öpcük :**

Fikirleri alayım..

Gökkuşağını ve Beren reisi sevin..

Röntgenci bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin