Gözlerimi tavandan ayırıp yanımda kaşlarını çatmış uyuyan bedene baktım. İki gün önce telefonla konuştuğundan beri böyleydi, sinirli. Her ne varsa uyurken bile onu rahatsız ediyordu.
Elimi kaşlarının ortasına koyarak düzelttim. Şimdi daha iyiydi. Elimin tersiyle yüzünü biraz okşadım. Neyin onu bu denli rahatsız ettiğini merak ediyordum.
Yüzündeki elimi saçlarına çıkararak okşamaya başladım. Yüzü gitgide yumuşuyordu. Gülümseyerek saçlarını okşamaya devam ettim. Ona iyi gelmeyi seviyordum.
Saçlarına dudaklarımı bastırdım ve ona biraz daha sokularak gözlerimi kapattım. Hissetmiş olacak ki elini belime atarak beni kendisine çekti. Gülümseyerek huzurla gözlerimi kapattım.
Gözlerimi çalan telefon sesiyle araladım. Barın homurdanarak elini komodinin üstünde duran telefonuna attı ve aldı. Arayan kişiye bakıp kaşlarını çatarak sesini kıstı telefonun. Bana doğru döndüğünde aralık olan gözlerimi hemen kapatmıştım. Eğilip saçlarıma kokulu bir öpücük bırakarak odadan çıktı.
Yine başlamıştık. Sinirle kaşlarımı çatarak yatakta doğruldum. Kimin aradığını çok merak ediyordum. Kaç kere sorsam da önemli değil deyip geçiştirmişti beni.
İçimde tarifi anlamsız bir his vardı.
Karşımdaki duvarı izlemeye başladım. Bana söylemiyordu. Bu ne kadar sinirlerimi bozsa da üstüne gitmemek için belli etmemeye çalışıyordum.
Gözümün önünde şıklatılan el ile irkilerek Barına baktım.
''Nereye daldın yavrum.'' dedi gülümsemeye çalışarak.
''Hiç.'' dedim uzatarak. Beni kendine çekere sıkı sıkı sarıldı. Burnunu saçlarımın arasına gömerek derin derin nefesler aldı.
''Neyin olduğunu anlatacak mısın artık sevgilim. Merak ediyorum seni bu kadar sinirlendiren şeyi.'' oldukça yumuşak çıkarmaya çalıştığım sesimle konuştum.
Sırtını yatak başlığına yaslayarak beni göğsüne yatırdı. Saçımı derince koklayarak öptü. Elini saçlarıma atarak okşamaya başladı. Bilerek mi yapıyordu bilmiyorum ama ben şu an aşırı mayışmıştım.
''Zamanı gelince her şeyi anlatacağım sana yavrum merak etme.'' dedi boğuk çıkan sesiyle.
''Söz ver.'' dedim kafamı çevirip gözlerinin içine bakarken.
''Sana söz yavrum anlatacağım.'' dedi dudaklarıma dudaklarını bastırmadan önce. Dudaklarını hareket ettirmeden öylece bekledi. Sert bir öpücük koyup yüzünü biraz geri çekti.
Hipnoz olmuş gibi ona bakıyordum. Gülümseyerek tekrar dudaklarıma sert bir öpücük kondurdu. Benden hâlâ bir tepki alamayınca yanağımı ısırdı gülerek.
Elimi yanağıma atarak gözlerimi büyüttüm. Acımıştı.
''Acıdı.'' dedim mızmızlanarak.
Gülerek ısırdığı yeri öptü yumuşak bir şekilde. Yüzümü yüzüne yaklaştırarak burnunu ısırdım. Barından acı dolu bir inleme kazanınca ısırdığım yere küçük bir öpücük kondurup yataktan kalktım.
''Acıktım ben hadi yemek yiyelim.'' dedim odadan çıkarken.
Arkamdan gelerek kollarını belime dolayarak çenesini omzuma koydu.
''Demek ısırmak haa.'' dedi gülerek.
''Her şey karşılıklı kardeşş.'' dedim sonunu uzatarak. Boynuma değen dişlerle irkildim. Barın boynumu ısırmıştı.
''Ben sana demedim mi bir daha kardeş demek yok diye.'' dedi homurdanarak. Başımı geriye atarak omzuna yasladım.
''Dedin. Ama seni sinir etmek hoşuma gidiyor.''
''Öyle mi yavrum.'' dedi boynuma dudaklarını bastırırken. Huylandığım için ağzımdan kaçan kıkırtıya engel olamamıştım. Barında gülerek daha çok öptü boynumu.
Gülerek kendimi ondan uzaklaştırmaya çalıştım. Belimdeki kollarını gevşeterek kurtulmama izin verdi. Ona dönerek boynuna sert bir öpücük kondurup adımlarımı mutfağa yönelttim.
''Bu kadar oynaşma yeter, açım ben.''
-------------
Selam çukulatalarım.. Nasıldı bölüm, beğendiniz mi? Umarım beğenmişsinizdir. Geçen bölüm birascık gecikti o yüzden kusura bakmayın. O zaman söyleyecektim ama aklımdan çıkmış. Yorum yapmayı da unutmayın *-* Neyse hepinizi kocaman öbüyom :**
Fikirleri alayım..
Gökkuşağını ve Beren reisi sevin..

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Röntgenci bxb
JugendliteraturBilinmeyen numara: Seni gördüm, beğendim.. Bilinmeyen numara: Dedim ki kendi kendime neden sevmeyeyim. Bilinmeyen numara: Ve sevdim gitti..