48

7.3K 426 73
                                    

Medya - Barış *-*

Barıştan

Bıçaktaki elma dilimini arkama doğru uzatarak kucağında oturduğum sevgilimin almasını bekledim.

"Evli çiftlere benzedik." demesiyle dudaklarımın arasından bir kıkırtı kaçmıştı.

Bizim her şeyimiz evli çiftlere benziyordu ki..

"Bu kadar tatlı gülme Barış. Yiyeceğim yoksa o güzel gülüşünü."

"Gülüşümü nasıl yiyebilirsin ki?" dedim kucağında yan dönerek.

"Sen böyle sevimli olmaya devam edersen her yerini yerim ben." dedi bedenimi iyice kendine doğru çekerken. Ekimdeki elma tabağını sehpanın üstüne koyarak iyice Egeye yanaştım. Anında elini belime dolamıştı.

"Barışım." dedi başını omzuma yaslarken. Elimi saçlarına atarak oynamaya başladım. Küçük ellerimi saçlarının arasında gezdirirken huzurlu hissediyordum. Ben Egeyle olduğum her zaman huzurlu hissediyordum.

Boşta duran elime uzanarak parmaklarımızı iç içe geçirdi. "Bir insanın eli bile tatlı olamaz anasını satayım." dedi mırıldanarak. Daha çok kendi kendine konuşuyormuş gibiydi.

Dudaklarımın arasından kaçan kıkırtıyla kafasını omzumdan kaldırarak dudaklarını dudaklarıma bastırarak sesli bir öpücük kondurdu.

"Barış. Şakam yok cidden bu kadar tatlı olmaya devam edersen dudakların botoks yatırmışsın gibi olur." dedi büyük bir ciddiyetle.

Dediği şeye kendimi tutamamış ve kahkaha atmıştım. Botokslu dudak mı?

Hayranlıkla beni izliyordu Ege. O kadar dikkatli bakıyordu ki. Hiçbir anını kaçırmak istemiyor olacak ki dikkatle bütün yüzümü inceliyordu. Yüzünde bir gülümseme oluşmuştu.

Dudaklarına sıkı bir öpücük kondurdum ve kucağına iyice yerleşerek başımı omzuna yasladım. Erkeksi kokusu beni anında etkisi altına almıştı.

"Yeter bu kadar oynaşma, acıktım ben." dedim mızmızlanarak. Gülerek ben kucağındayken dikkatle ayağa kalktı. Bacaklarımı beline sararak olası bir düşme ihtimalimi sıfıra düşürdüm.

''O zaman bebeğimin karnını doyuralım.''

Ege mutfağa girerek beni tezgaha oturttu ve dudaklarıma yumuşak bir öpücük kondurarak bacaklarımın arasından çıktı.

Ege bütün dikkatini vermiş bir şeyler hazırlıyorken ben sadece onu izliyordum. Bütün dikkati yaptığı makarna sosundayken bende doya doya ağzımın suyunu akıtarak onu izliyordum.

Birden kafasını bana döndürerek elindeki kaşıkla yanıma gelerek bacaklarımın arasına girdi. ''Bak bakalım tadına.'' dedi elindeki kaşığı dudaklarıma doğru uzatırken. Dudaklarımı aralamış ve verdiği sosun tadına bakmıştım.

''Ayhh, ağzım yandı.'' dedim elimle ağzıma hava yaparken. Ege endişeyle tezgahın üstündeki sürahiden bir bardak su doldurarak dudaklarıma yaklaştırdı. Bir yandan özür diliyor bir yandan da suyu içiriyordu.

Biraz olsun rahatlatmıştı su. ''İyi misin?'' dedi Ege buram buram endişe kokan sesiyle. Kafamı sallayarak onayladım onu.

Yanağıma küçük bir öpücük kondurmuş ve iyi olduğumdan emin olduktan sonra tekrar ocağın başına dönmüştü. Bende tekrardan onu izlemeye başlamıştım.

Egeyle abim sayesinde tanışmıştım. İlk başlarda ona platoniktim ama sonradan beni arkadaşımla konuşurken duymuş ve ona aşık olduğumu öğrenmişti. Öğrendikten sonra birkaç gün boyunca benden köşe bucak kaçmıştı. En son dayanamamıştım benden kaçmasına ve bir gece odasına dalarak ona içimi dökmüş ve çok aşık olduğumu söylemiştim. Homofobik olmadığını biliyordum, çünkü abimin Denize olan aşkını en iyi Ege biliyor ve destekliyordu. Bana kızmasını beklerken o beni kendine çekerek sıkıca sarılmış ve yatağa yatırmıştı. Bütün gece beraber sarmaş dolaş uyumuş ve aynı şekilde uyanmıştık. Ne o bana çıkma teklifi etmişti ne de ben kabul etmiştim. Ama sevgiliydik.

Röntgenci bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin