4

27.1K 2.1K 1.1K
                                    

Haiii, ben geldiim ehehe bölümü bir saatten kısa sürede yazmışımdır sanırım sjjsjs çok hızlı yazdım düzenlemeden atıyorum sınır aşılmış diye jsjsjs

Bu bölümün sınırı: +220 oy +350 yorum

Ben daha bugünkü konser ve vlivedan dolayı kendime gelemedim amk cidden. Ah kalbim daha üç gün konser var kalp nasıl dayanacak bilmiyorum. Ah ah neyse keyifli okumalar güzelliklerim! Xx

**

"İyi misin?" Başımı olumlu anlamda salladım. Kapıyı çekerek araladığında bir kez daha bileğinden tutarak onu durdurdum.

"Hızlı başlangıçları severim Taehyung."

Attığı adım havada kaldı, duraksadı. Tuttuğum bileğine kaydı bakışları hemen. Burnundan sert bir nefes çekti ve çatık kalın kaşları eşliğinde koyulaşan gözlerini benimkilerle buluşturması uzun sürmedi.

"Hızlı ve sert başlangıçları ben de severim Jungkook." dedi hırıltılı sesi, kısık bir şekilde. Sözleri aşırı tahrik edici ve kışkırtıcıydı. Öyle ki, sert kelimesi üzerine ayrı bir vurgulama yapmış, üstüne bastıra bastıra söylemişti. Beni çok feci baştan çıkarıyordu. Tanrım...

Az önce öpüşmemizin etkisiyle dudakları ıslak ve daha koyu bir görünüme ulaşmıştı. Kiraz dudaklarını birbirine bastırarak aralık tuttuğu kapının kulpuna asılarak bana doğru yaklaştı.

Benimse parmaklarım hâlâ kapıyı tutan bileğinin üstünde sabit duruyordu. Yüzüme yaklaşmasıyla gecenin karanlığıyla yarışacak raddede koyulaşan irisleri, benim gözlerim ile dudaklarım arasında mekik dokumaya başladı.

Tenlerimizin arasındaki etkileşim nefesimi kesti. İçtiğim viskinin etkisi daha çok çekim gücümüzü tetikliyordu. Zor durumdaydım, ciddi anlamda. Bildiğim ve emin olduğum tek bir şey vardı. Onu deli gibi istiyordum!

Kendi kafamda kurduğum ve bu zamana dek öyle yaşadığım iki kural şimdi tamamen devre dışıydı. Oh siktir, o da polisti ama şu anda ondan uzak durmak değil, bulunduğumuz konumdan çok daha yakınlaşmak istiyordum. Tek bir beden haline gelecek şekilde yakınlaşmak istiyordum...

Başımı öne itip, aramızda bıraktığı o ufacık mesafeyi kapatıp alnımı alnına yasladım. Geri çekilme gibi bir hamlede bulunmayınca, burnumu onun pürüzsüz yanık tenine sürttüm.

"Gitme." diye fısıldadığımda, sıcak nefeslerim doğrudan tenini sıyırıp geçti. "Jungkook beni tanımıyorsun, ben de seni tanımıyorum bu doğru değil." diyerek başını çektiğinde yüzümü ona biraz daha eğip aramızdaki mesafeyi açmasına engel oldum.

Evet, ben polislerden hoşlanmam, uzak dururum. Haklısın, bu doğru değil. Üstelik ben bir suçluyum ve sen bunu öğrenirsen beni asla dinlemez ve direkt o adam gibi peşime düşüp beni yakalar, cezaevine kapatırsın.

Ama siktiğimin hormonlarım şu anda mantığımı saf dışı bırakmaya dünden razı! Sadece bir kereliğine bile olsa şimdi, burada onunla birlikte olmak istiyordum delicesine.

Kasıklarım şiddetle sızlarken sertçe yutkundum. Bileğindeki parmaklarımın onun tenini tutmaktan uyuştuğunu fark ederek parmaklarımın bileğiyle olan temasına son verdim.

Tam geri çekileceğim sırada, "Lanet olsun!" diye kükrercesine bağırdığı gibi kapıyı sertçe iterek geri kapattı.

Ardından dirseğimden yakaladığı gibi sırtımı kapıya çarptırdığında nefesim tekledi. Sırtımın arkasında kapı bir ıslık sesiyle gümbürdeyerek titreşti.

DIRTY MIND • TAEKOOK +18 ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin