DIRTY MIND • TAEKOOK +18 ✓

11

Haiii, ben geldiiim. Ehehe smut dolu bir bölümle geldim. Öhöm soluklanarak okuyun jsjsjs

Yazım yanlışlarım varsa affoluna, keyifli okumalar <33

**

"Sen suçlusun." dediğinde yüzüm şokla çarpıldı. Sözlerini hazmetmeye çalışırken soluk soluğa kilitlenip kaldım.

Gözlerim irileşmiş, ağzım bir karış aralanmıştı. Siktir. Her şeyi anlamış mıydı...

"Bana bu kadar iyi hissettirmen suç ve seni- ohhh seni cezalandırmak istiyorum." dedi sıktığı dişleri arasından zevk içerisinde. Tanrı aşkına ödümü koparmıştı!

Gerçek anlamda benden şüphelendiğini, bir şeyleri çaktığını düşünmüştüm. Ve beni köşeye sıkıştırdığı için yüreğim ağzıma gelmişti. Kahrolasıca! Öyle laflar edilir mi... Ah siktir, gerçekten ensemden soğuk terler döktürmüştü bana.

Hayır hoşuma da gitmişti ona bu kadar zevk verebildiğim için, ama bunun sonu kötü olacaktı bunu da iyi biliyordum doğrusu. Yani onunla görüşmeye son vermezsem, sonuç hüsran olacaktı.

Kaçınılmazdı sonumuz ve benim ondan uzak durmaktan başka çarem yoktu.

Bakışlarımı hızlıca toparlayıp kendime gelmeye ve düşüncelerimin yoğunluğundan sıyrılıp ona oyuncu bir şekilde sırıtmaya başladığımda yüzünün milimine dek kasıldığını fark ettim.

Çakmak gibi parlayan gözleri gecenin karanlığına meydan okuyacak raddede koyulaşmıştı. Baldırlarına yüklenerek kasıklarını öne itip bana kendini hırçınca saplıyordu ve bu işe oldukça kendini kaptırmıştı.

Kaşları çatık, dişlerini kırmak istercesine sıkıyor ve çenesi, dudakları, kaşları hatta gözleri seğiriyordu.

Dişleri arasından çektiği sert nefeslerle birlikte burun delikleri genişliyordu. Koyu ve dağınık nemli saçları alnına yapışıp kalmıştı. Enfes görünüyordu, çok erkeksi ve eşsiz derecede baştan çıkarıcıydı. Kusursuzluğun tanımını bulmuş gibi hissettiriyordu bana, ancak bir polis olduğu gerçeği başıma balyozla vuruluyormuş etkisi yaratıyordu aynı zamanda.

Belinde sıkı sıkıya birbirine kenetlediğim bacaklarım o beni kucağında sektirerek duvara hiddetle çarptırdıkça, kalçalarına doğru kayıyor, buna eş zamanla ciğerlerim boğazımdan dökülecekmiş gibi çarpışmanın etkisiyle sızlıyordu.

Sırtımı mosmor edeceğini bildiğim halde onu durdurmadım, çünkü bana verdiği zevk kelimelerle bile ifade edemeyeceğim kadar yoğundu.

Beni hazzın o derin havuzunda boğuyordu, tehlikeli sularda yüzüyordum ama umrumda değildi. Sondu bu. Son kez...

Sonrasında çekip gidecek ve bir daha da aramalarını yanıtlamayacak, ondan bir nebze kaçarak uzaklaşacaktım.

Kan akışım ve nabzım delicesine hızlanmıştı. Kulaklarımda atan damarlarımın sesini net bir şekilde duyabiliyordum. Şakaklarımdan usul usul terler sızmaya başlamıştı.

Saç diplerim, ensem alev alev yanıyordu. İçimi büsbütün dolduran o sert baskısı beni cayır cayır yakıyordu.

Ağzım kapanmak bilmiyordu, genzim, dudaklarım, dilim damağım bir avuç çakıl taşı yutmuşum gibi kupkuruydu.

Dudaklarımdan dökülen iniltilerim zaptedilemez bir hale bürünmüş ve neredeyse çığlıklara dönüşmüştü. Pürüzlü çıkan sesim banyonun kalebodur ve duşakabinin kapılarına çarparak kulaklarımda yankılanıyordu.

Sırılsıklamdık ve içimde hırsla ve istikrarla koruduğu o ritmi sayesinde beni ciddi anlamda uçurmaya başlamıştı. Zevkten dört köşe olmuştum.