DIRTY MIND • TAEKOOK +18 ✓

32

Haiii, ben geldiim. Finale son 1 kaldı hem hüzünlüyüm, hem de yarım bırakmadan sonlandırabileceğim için mutluyum. Bölümü inanılmaz hızlı yazdım, yazım yanlışlarım varsa affoluna.

Keyifli okumalar dilerim lokumlarım! Xx

**

El ele tutuşup çıktığımız o mekandan ayrılıp Taehyung'un ayarladığı bir otele geçmiştik.

Taehyung beni istikrarla hastaneye götürmeyi teklif etse de onu reddetmiştim. Hastaneye gitmeyi tercih eden biri hiç olmamıştım. Kendi işlerimi kendim halledebiliyordum.

Bu inatlaşmanın kazananı ben olmuştum ve Taehyung hastaneye geçmek yerine otele getirmişti beni.

Yaralarımı pansumanlayıp sadece enfeksiyon kapmasını önleyebilmek amacıyla temizlemiş ve sonrasında da duşa girmiştim.

Duştan sonra yeniden pansumanlayıp omzumu sargı beziyle güzelce sararsam tamamlanacaktı.

"Ben de seninle duş alsam? Hmm? Hem sudan tasarruf etmiş oluruz, fena mı olur?" Boxerla banyo kapısından içeriye girdiğimde, arkamdan gelen Taehyung'un sesiyle duraksama yaşadım.

Topuklarımın üstünde arkamı dönüp banyonun kapısının kulpundan tutunurken bakışlarımızı orta yolda buluşturdum.

Oturduğu yataktan kalkmış ve ayakta, sadece bir kaç adım ötemde dikiliyordu sabit bir şekilde.

Gözleri çıplak tenimde alenen gezinirken alt dudağımı ısırarak gülümserken boşta kalan elimi göğsümün hizasında kaldırıp parmaklarımı sallayarak ona gelmesi için işaret verdim, son derece işveli bir tavırla.

Yorgundum ama bu onunla duş alamayacağım anlamına gelmezdi.

Gözleri arzuyla parlarken harekete geçip hızlı adımlarıyla aramızdaki mesafeyi kapattı.

Kapı eşiğine vardığı gibi eğilip nemli dudaklarını ağzımın ortasına bastırdığında kıkırdayarak suyu açmak amacıyla geriye çekildim.

Elimi kapı kulpundan çekip duşakabine yönelip suyu açmadan önce bacaklarımı kaldırarak iç çamaşırımdan sıyırdım ayak bileklerimden.

İç çamaşırımı lavabonun hemen köşesinde kalan kırık beyaz rengindeki dolabın üstüne bıraktım gelişigüzel bir şekilde.

Ardından duşakabinin kapalı kapılarını aralayarak suyu açmak için uzandığımda, arkamdan Taehyung'un sarılması bir oldu.

Uzun, ince ve kemikli parmakları karnımın üstünde oyalanarak beni kolları arasına hapsettiğinde sıcak ellerinin bu temasından ötürü nefesim tekledi.

Omzuma dokunmamaya özen gösterme çabası dikkatimden kaçmamıştı.

Başını çevirerek burnunu yanağımda sürüklerken dudakları kulağımın arkasına kadar yönelip oraya ufak bir öpücük kondurdu.

Öpücüğün etkisiyle göz bebeklerim zevk içinde kayarken kirpiklerimi titreştirerek kırpıştırdım.

Sıcak nefesleri tenimi yalayıp geçerken, kulağıma fısıltısını bıraktı. "Sana bir şey olacak diye çok korktum."

Ben de aynı şekilde ona bir zarar gelecek diye çok korkmuştum. Haddinden fazla korkmuştum hem de. Farkında bile olmadan ona körü körüne kapılmıştım.

Yıldırım hızıyla hayatıma girmiş ve kalbimin kapılarını aralamıştı. Ona çok kızmıştım, öfkem göz ardı edilemez, yok sayılamazdı. Ama artık olan olmuştu ve bu durumun geri dönüşü de yoktu. Ve her şeye rağmen o benim yanımdaydı.