6

24.6K 1.9K 1.6K
                                    

Haiii, ben geldiim ehehehe nasılsınız bakeem? :D Özlediniz mi DIRTY MIND'ı? sshshs Bu fic cidden enlerimden olmaya başlayacak gibi görünüyor sjsjsj Beni eskiden bilenler bilir, işkence tarzı ficler çok yazıyordum önceden :D

Hihihi, neyse bol bol oy ve yorum istiyorum. Yazım yanlışlarım varsa affoluna. Keyifli okumalaaar ! Xx

**

Dudaklarıma kendimden emin olduğuma dair bir gülümseme yapıştı. Dudaklarımda sergilenen memnunluğumu yansıtan gülüş eşliğinde soluklandım.

Sesli soluklarımızı bastıran telefonunun melodisi olduğunda, hızla yataktan kalkıp çıplak vücudunu bana sergileyecek şekilde önümde güzel bir şölen sunup ağzımın sularını akıtırken, Taehyung eğilip zemine fırlattığı eşofmanının cebine elini attı.

Telefonunu çıkarttığı gibi ekrana baktığında dudaklarını şişirerek ofladı. Onu dikkatle izliyor olmama rağmen benimle ufacık bile göz teması kurmadan telefonunu açtı ve kulağına dayadı.

"Evet amirim, telsizi mi? Yok duymamışım." Ensesindeki saçlarını ovalarcasına kaşırken sessiz bir şekilde kıkırdadım. Telsizi yanında bile değildi. Çünkü bana gelmişti. Mmmh.

"Soluk soluğa mıyım? Yok uyuyordum da telefonun sesini duyunca irkildim ondan nefes nefese kalmışımdır. Evet, dinliyorum." diye kıvırdığında sesli bir şekilde kahkaha atmamak için elimle ağzımı kapatma ihtiyacı duydum. Tanrım, çok kötü bir yalancıydı...

"Hemen mi?" Bakışları bana çevrildiğinde kaşları çatıldı. Bana katı bakışları eşliğinde bakarken elimi ağzımdan çekip yattığım yerde doğruldum ve sırtımı yatak başlığına yasladığım gibi ellerimi havaya teslim olurcasına kaldırdım.

"Tamam geliyorum, anlaşıldı." Telefonu kapattığı gibi bakışlarını gözlerimden kaçırdı ve tek kelime dahi etmeden el çabukluğuyla kıyafetlerini üzerine geçirip telefonunu cebine tıkıştırdı. Göğsünde kuruyan öz sıvımı dahi temizleme ihtiyacı duymadan giyinmiş olması gözümden kaçmamıştı.

"Gidiyor musun?" Bildiğim bir soruyu sormam gereksizdi. Ama yine de sormadan edememiştim.

"Merkeze gidiyorum."

"Gangnam Polis Merkezine mi?" Başını usulca beni onaylarcasına salladı. Gecenin bir vaktinde mi gidecekti yani? Offf.

"Biraz daha kalamaz mısın?" En azından bir tur daha sevişseydik yani... Yataktan yavaşça kalktığımda, sözlerim onu kapının önüne yetişmek üzereyken durdurdu.

Topukları üzerinde bana arkasını döndüğünde, yavaşça yataktan kalkıp ona adımladım ve aramızdaki mesafeyi saniyeler içerisinde kapattım. "Sorgulamam gereken bir suçlu var."

Ofladım. "Ama saat çok geç oldu, senin de özel hayatın var ve ıhmm yarın da sorgulayabilirsin suçluyu."

Belimden yakaladığı gibi beni kendine çekip göğüslerimizi orta yolda çakıştırdığında nefesim tekledi. "Ben bir polis memuruyum Jungkook. Ve polislerin asla gecesi gündüzü olmaz. Bir olay mı oldu, sabahın köründe kalkar gidersin suçluyu yakalamaya. Ya da şimdi olduğu gibi gecenin bir vakti gidersin suçluyu sorgulamaya. Özel hayatını kimse umursamaz, çünkü bu mesleği kendi isteğiyle seçen kendinsin derler adamın yüzüne."

Başımı olumlu anlamda salladım. Polislere güvenen biri asla olamamıştım. Ama o sanırım gerçekten de işine değer veren ve işini layığıyla yapmaya çalışan bir polisti.

"Ama uykusuz kalacaksın." Kelimeler dudaklarımdan aniden dökülüverdiler. Omzunu umursamaz bir tavırla silkti. "Alışkınım. Jungkook, şimdi gitmek zorundayım." dedi ve uzanıp ağzımın ortasına sert bir öpücük kondurdu. Öpücüğünün baskısıyla başım geriye kaymaktan kurtulamamıştı.

DIRTY MIND • TAEKOOK +18 ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin