Haiii, ben geldiim. Bu saatte burada mısınız bilemiyorum ama yazdığım gibi bölümü paylaşayım dedim. Biliyorsunuz ki taslak tutma özürlüsüyüm :D İnanılmaz hızlı yazdım bölümü, bu yüzden yazım yanlışlarım varsa affoluna.
Keyifli okumalar dilerim <33
**
"Kim Taehyung'u öldürmeni istiyorum." dediğinde yüzüm şokla çarpıldı. "Hani şu polis memuru olan Kim Taehyung'u, yatıp kalktığın sevgilin mi demeliyim yoksa?" Ses tınısındaki o iğneleyici tavrı midemi bulandırdı.
Hasiktir?! Her şeyi nasıl öğrenmişti? Beni mi izletmişti? Kimdi bu lanet lavuk!
"Siktir oradan! Kimsin sen onu söyle önce şerefsiz!" diye bağırdığımda, yanında sabit duran korumalarından ikisi bana doğru yaklaştı.
Biri sağıma diğeri soluma geçti. Biri bileğime basarak ezerken, diğeri ise kalçama tekme attığında gözlerimi sıkarak kapatırken inlememek için dilimi ısırdım.
"Beni hatırlaman lazım, Lee Shin Woo ben."
Gözlerimi kırpıştırarak geri araladığımda adamlar bir adım geri çekildi. Onlara ters ters bakmaya son verip bakışlarımı bir kaç adım ötemde dikilen lavuğa çevirdim.
"Beni hatırlaman lazım, çünkü daha önceden de Kim Taehyung'u öldürmeni istemiştim. Hatırladın mı şimdi?"
Bu müşterilerimden biriydi. Onun Taehyung'u öldürmesini istediği gece Taehyung ile karşılaşmıştım. Bana göre tesadüf olduğunu düşündüğüm o gece, Taehyung ve ekibinin tamamen beni yakalamak için kurduğu bir komploya dahil olduğum gece bu adamla konuşmuştum. Hatırlamıştım iti.
Histerik bir şekilde gülmeye başladığımda, zeminde yatan vücudum sarsıldı.
Kalçama bir tane daha sağlam bir tekme yediğimde sahte gülüşümü baskılayan iniltim eşliğinde yaralı olmayan kolumun üstüne doğru döndüm zeminde.
Tam o sırada kasıklarıma bir tekme daha yediğimde haykırarak geriye kaydım. Bu kez sırtım tozlu zeminle buluştu.
Telefonumun tanıdık melodisi kulaklarımı doldurduğunda, adının Shin Woo olduğunu öğrendiğim lavuğa çevirdim bakışlarımı, yattığım yerde.
Cebinden çıkarttığı telefonumu ekranı bana çevirip gösterircesine salladı. "Bakın kimler arıyor? Polis memuru Kim Taehyung, hmm, sevgilin Kim Taehyung mu demeliyim yoksa?"
"Sevgilim değil, onu tanımıyorum bile. Aramızda sandığın gibi bir ilişki yok, her yattığınla sevgili mi olursun sen?" Telefonu açarsa Taehyung'u buraya çağıracaktı. Ve beni kurtarmak için Taehyung buraya gelirse hayatı tehlikeye girerdi.
Ben bir şekilde buradan kurtulabilirdim. Ama o buraya gelirse işler sarpa sarardı. Bu lavuğun hiç şakası yoktu.
Dudaklarını büzerek ıslık çaldı. "Güzel hamleydi Jungkook, ama sevgilin olup olmamasıyla ilgilenmiyorum aslına bakılırsa. Çünkü benim için önemli olan onun ölmesi ve bunu sen yapacaksın."
Başımı iki yana salladım. "Masumlara zarar vermem!" diye bağırdığımda keyifle kıkırdadı.
"Masum olduğunu nereden biliyorsun?"
Sorusuyla kaşlarım çatılırken, telefonum ısrarla çalmaya devam etti. "Ne diyorsun lan it!" diye bağırdığımda işaret parmağını dudağına bastırarak, "Şşşh." dedi ve telefonu açtı.
"Hayır!" diye bağırarak zeminden kalkmak için hamle yaptığımda adamlardan birinin botu kasıklarıma çarparak, sigara izmaritini ezer gibi ayakkabı tabanıyla baskı uyguladığında genzimden derin bir inilti fırladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DIRTY MIND • TAEKOOK +18 ✓
Fanfiction(+18 yetişkin içerik ) Polis memuru Kim Taehyung, kiralık katil Jeon Jungkook'un peşine düşecektir. Ancak bilmediği bir gerçek vardır. Jeon Jungkook sadece masumlara zarar veren suçluları cezalandırmak adına öldüren bir katildir. Jeon Jungkook arka...