DIRTY MIND • TAEKOOK +18 ✓

27

Haiii, ben geldiim. Ehehe bu saatte buralarda mısınızdır pek emin değilim ama sahur öncesi bölüm yazınca paylaşmak istedim. Bölümde smut yok, o yüzden okuyabilirsiniz. Öpüşme var sadece, ama o da çok kısa sürüyor yani detaylandırmadım eheheh.

Yazım yanlışlarım varsa affoluna, çünkü inanılmaz hızlı yazdım. Keyifli okumalar diliyorum lokumlarım! Xx

**

Yanaklarımı okşamaya son verip uzanarak ağzımın ortasına bir öpücük kondurdu. "Bir şekilde halledeceğim, onu bana bırak sen. Sadece..." Dudaklarımın üstüne konuşurken kaçamak bir öpücük daha bırakıp başını geriye çekti. Yüzlerimizi aynı hizada tutarken, elleri tenimden geri çekilmedi.

"Daha fazla sana suç ortağı olmama izin veremezsin, bu işe son ver Jungkook."

"Suç ortağım mı? O yüzden mi benimle karşılaştığın gece kimliğimi doğruladığın halde, ateş ettin! Böyleyse beni bile bile vurdun sen!"

Omzundan onu iteklediğimde sesim inanılmaz derecede yükseldi. Öfkem içimde patlamaya hazır bir bomba haline geliyordu. Sesim gecenin sessizliğinde derin bir iz bırakarak kulaklarımda yankılandı.

Ona uyguladığım güç, sadece bir adım gerilemesine sebep olurken burnumda müthiş bir sızı belirdi. Hâlâ daha acı çekiyordum ve o bunu bile bile yapmıştı! Çıldıracağım!

"Suç ortağım falan değilsin, bu saatten sonra hiç bir şeyim değilsin, hiçte olmadın zaten!" diye bağırarak ona sağlam omzumla sert bir darbe çakıp omuz atarak yanından geçtiğimde bileğimden yakalayarak attığım adımın havada asılıkalmasına sebep oldu.

Beni gerisin geriye önüne aldığında kaşlarım çatıldı. "Sakin olur musun? Bağırma, ele vereceksin yerini." dedi sıktığı dişleri arasından, benim aksime kısık bir sesle.

Histerik bir şekilde güldüm. Dudağım seğirdi öfkemden.

"Ne sakinliğinden bahsediyorsun sen? Benden hoşlanıyorsan beni vurmazdın, bunun bir açıklaması dahi olamaz! Sen beni bile bile yaraladın! Ve o kurşun çok daha mühim bir noktaya saplanıp daha kötü sonuçlanabilir, felaketlere dahi yol açabilirdi!"

"Ayrıca, şu anda beni ele vermiyorsan bile yarın verirsin sen. Güvenmiyorum sana, bırak şimdi kolumu!"

Başını iki yana salladı. "Tamam, tamam seni vurduğum için böyle düşünmeni anlıyorum, haklısın kızmakta. Ben keskin nişancıyım Jungkook, seni çok daha kötü yaralamak istesem yapardım, havaya ateş açtım gözünü korkutmak amacıylaydı ve yolda gelmekte olan bir ekip vardı."

"Kamera kayıtlarının olup olmadığını bilmiyordum bile, bu yüzden arkandan ateş etmeden gelseydim bunu kamera kayıtlarından kontrol edip sorgulayabilirlerdi ve ben polis kimliğimi riske atamazdım. Seni korumakta istiyordum, ama kendi kariyerimi de ateşe atamazdım, anlıyor musun?"

"Kamera kaydının olduğu yerde ben olmam Kim Taehyung, beni iyi tanıyamamışsın sen." diyerek bileğimi sertçe tutuşundan kurtarabilmek amacıyla çekiştirdim.

Başarılı oldum da.

"Evet, bunu öğrenince motosikletinin plakasını bilerek gizli tuttum. Göremediğimi söyledim. Seni ele vermedim."

"Ama beni vurdun."

"Vurmasaydım sorgularlardı Jungkook, yapmak zorundaydım, dizinden vursam motosikletten düşme olasılığın yüksekti, hız yapmadan vurdum zaten."

"Lanet olsun o kadar koşmuşken yine kaza yapabilirdim!" diye bağırdığımda uzanıp parmağını dudaklarıma bastırdı. "Sessiz ol güzelim, lütfen yakalanacağız."