Haiii, ben geldiiim. Ehehe bu fic enlerimden cidden. Çok seviyorumm yazmayı. Yazım yanlışlarım varsa affoluna, düzenlemeden atıyore çünkü. ^^
Bol bol oy ve yorum istiyorum! Keyifli okumalar Xx
**
Taehyung'un yüzünden deli gibi azmış bir şekilde gaza köklenmiş ve dakikalar içerisinde otelin otoparkına aracımı park ettiğim gibi soluğu onun odasının kapısı önünde almıştım.
Kapıyı tıklattığımda, hızlı yürümemden kaynaklı düzensizleşen nefeslerimi kontrol altına alabilmek için sert soluklar çektim içime.
Saniyeler sonrasında kapının arkasında yaklaşan adım sesleri kulaklarımda uğuldadı.
Ceketimin yakalarını düzeltip hızlıca cebimden çıkarttığım çilekli lipbalm ile dudaklarımdaki nemlendiricimi tazeledim.
Lip balmlı dudaklarımı birbirine çarparken, geri kapatıp cebime tıkıştırdım el çabukluğuyla. Tam o sırada da kapı açıldı ve yanık teni olduğu gibi açığa çıkan erkek, sadece vücudunu saran daracık siyah boxerı ile karşıma çıktı.
Gözlerim iç çamaşırını zorlayan aletinde oyalanarak, sıkı bacaklarına kaydı, ardından pürüzsüz görünen o kusursuz göğüs kaslarında gezindi. Bu muhteşem ağırlanma karşılığında, gözlerim gördüğü şölenden ötürü memnuniyetle kısılırken, ağzım sulandı.
"10 dakika dedin ama 12 dakikayı geçti Jungkook." dedi ağır ağır, derin sesi. Tek kolunu hafifçe göğsüne paralel düşecek şekilde kaldırıp kol saatini kontrol etmişti.
O kadar gaza basmıştım ve buraya neredeyse arkamdan polis kovalıyormuş gibi koşturarak gelmiştim.
"2 dakikayı telafi edebilirim." dedim soluk soluğa öne atılıp dudaklarına yapışarak. Alt dudağına sertçe kapanan dudaklarımın ardından onu göğsünden iterek içeriye geçmesini sağladığımda, belimden sıkıca yakalayıp beni kendine bastırıp kapıyı gürültüyle çarparak kapattı.
Kapattığı kapıya sırtımı sertçe çarptırdığında, dudaklarımız ıslak bir ses ayrıldı. "2 dakika gecikmen sorun değil, bana gelmen önemli olan. Sadece şaka yaptım, viski içersin değil mi?"
Dudaklarına bulaştırdığım lipbalmımı yalarken sertçe yutkundum. Ardından kapıya sürünerek yavaşça dizlerimin üstüne çöküp bacaklarından sıkıca tuttum. Boxerının üstünden aletini dilimle dürterek yaladığımda burnundan sert bir nefes çekti içine.
"Viski değil, menini içmeyi tercih ederim." dediğimde kısık bir sesle kıkırdadı. "Kahretsin aklımı uçuruyorsun." Başımı avuçları arasına alırken beni çekerek dizlerimin üstünden kalkmamı sağladı.
Ellerimi boynuna dolayarak üst gövdelerimizi buluşturduğum gibi kasıklarımı öne iterek kendimi ona bastırdım. "İnkar etmeyeceğim, sen de benim aklımı uçuruyorsun Taehyung." dedim dudakları üstüne mırıldanırken, ensesindeki saçlarını okşayarak.
"Polis çevirmedi değil mi?" diye sorduğunda başımı iki yana sallayarak kıkırdadım. "Çevirse direkt seni arardım." dedim ve ellerimi onun boynundan çekip aceleyle ceketimi çıkarttım.
Ceketimi köşedeki masaya fırlatmak için hamle yapacağım sırada yere gürültüyle düşen çakım, parkede sürüklendiğinde beynimde şimşekler çaktı. Siktir.
Hızla eğilip o görmeden almaya çalışsam da, gürültü sebebiyle dikkatini çekmiş ve ben alamadan görmüştü bile.
"Çakı mı taşıyorsun sen?" Çakıyı cebime geri tıkıştırıp öksürerek ceketimi masaya bıraktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DIRTY MIND • TAEKOOK +18 ✓
Fanfic(+18 yetişkin içerik ) Polis memuru Kim Taehyung, kiralık katil Jeon Jungkook'un peşine düşecektir. Ancak bilmediği bir gerçek vardır. Jeon Jungkook sadece masumlara zarar veren suçluları cezalandırmak adına öldüren bir katildir. Jeon Jungkook arka...