Selam! Hikayeye başlamadan önce şunları belirtmek istiyorum; Bu kitap tamamen hayal ürünü, oldukça değişik ve saçma bir kitap olacaktır. Mesela Başrol karakterimizin annesinin Gigi, babasının Zayn, abisinin Colby (Brock) olması ve gelecekteki sevgil...
Sabaha kadar heyecandan neredeyse hiç uyuyamamıştım. Saat 8 olduğunda yatağımdan kalkıp odamdaki banyoya girdim ve duş alıp çıktım. Saçlarıma fön çekip üzerimi giydim ve hafif bir makyaj yaptım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Saat 9:30'a gelmişti. Telefonumdan "PaulLogal" şirketinin numarasını bulup Alex Bey'i aradım. 3. Çalışta açtı.
C: Merhabalar.
A: Merhaba Cerelia Hanım, günaydın.
C: Günaydın. Şey ben dünki iş teklifi için aramıştım. Müsait bir zamanda film içeriğine bakma şansım var mı?
A: Tabii. Bugün müsaitseniz saat 2'de ayarlayabiliriz.
C: Olur olur. Müsaitim.
A: Tamamdır. Benim size atacağım konumda buluşabiliriz o zaman.
C: Peki. İyi günler.
A: Teşekkürler, size de.
Sevinçle telefonu kapatıp Millie'nin kaldığı odaya gittim.
(...)
Evden çıkarken Jessica teyzeye uyandıklarında annem gile söylemesi için haber verdik. Bu sefer arabayı ben kullanacaktım. Arabaya bindik ve Millie şarkı açtı.
Şarkı söyleye söyleye ortak marka şirketimize vardık. Arabayı park ettiğimde beraber arabadan inip şirkete girdik.
İşimizi halledip çıktık. Saat daha erken olduğu için dışarıda kahvaltı yapmaya karar verdik.
Mekana varınca arabayı valeye bırakıp Millie ile içeriye girdik. Cam kenarında bir yere oturduk ve siparişlerimizi verdik.
M: Heyecanlı mısın?
C: Tabii ki.
M: E normal yani.
C: Siz ne zaman Stranger Things'in 4. sezonuna başlayacaksınız?
M: 3 hafta-1 ay sonra falan. Daha tam belli değil. Daha erken de olabilir, daha geçte.
C: En yakın zamanda başlar umarım. Eleven'ın showlarını özledim.
Millie güldü.
M: Sanırım bende.
Yemeğimizi yedik ve hesabı ödeyip çıktık. Arabaya bindiğimizde Millie onu evine bırakmamı istedi. Onu evine bıraktım. Saate baktığımda 13:27 idi. Telefonumdan konumu açıp kafeye biraz daha erken gitme kararı aldım.
Kafeye vardığımda saat 13:45'di. İçeriye girince takım elbiseli adam beni Güler yüzüyle yanıma yaklaştı.
- Merhabalar efendim.
C: Merhaba.
- Rezervasyonunuz var mıydı?
Alex Bey'in rezervasyon yaptırdığını düşünüp onu adını vermeye karar verdim.
C: Evet.
- Kimin adına olduğunu öğrenebilir miyim?
C: Alex Bey.
- Bay Alex Williams?
Dedi sorarcasına.
C: Evet, o.
- Peki, sizi şu masaya alalım.
Eliyle önden geçmemi işaret etti. Ardından bana eşlik ederek iki kişilik masayı gösterdi.
C: Teşekkürler.
Adam gülümseyip gittiğinde ortamı biraz inceleme şansım olmuştu. İçerisi oldukça lüks ve güzel bir yerdi. Çantamı cam kenarına yere koyup telefonda dolaşmaya başladım.
Kısa bir müddet sonra garson geldi. Önüme menüyü koydu.
Garson: Efendim ne alırsınız.
C: Birini bekliyorum. Geldiğinde sipariş vereceğim.
Garson: Peki efendim.
Garson gitti ve bende tekrar kafamı telefona gömdüm.
Telefonda dolaşırken Aidan aramıştı. Çok bekletmeden açtım.
C: Efendim canım.
Evvvettt. Bu bölüm de burada biter cnmssslar. Sizce Aidan ve Cerelia ne konuşacaklar?
