Sadie ile telefonda konuşarak eve varmıştım. Ben eve girerken Sadie ile vedalaştık ve telefonu kapattım.
Jessica: Hoş geldin kızım. Aç mısın?
Cerelia: Hoş buldum Jessica teyze. Yok aç değilim sen odana gidebilirsin. Yorulmuşsundur bütün gün.
Jessica: Peki o zaman, iyi geceler kızım.
Cerelia: Sanada iyi geceler.
Aslında açtım ama Jessica teyzenin yorgun olduğu yüzünden belliydi ve bugün temizlik günüydü. Koskoca evi temizlemek kolay iş değildi yani.
Yukarıya çıkıp pijamalarımı giyindim ve tekrar aşağıya indim.
Koltuğa geçip evde ses olması için televizyonu açtım. Sonra aklıma gelen fikirle tekrar yukarıya çıkıp yarım kalan çizimlerim ve kalemlerimle aşağıya indim.
Elimdekileri sehpaya koydum ve tam oturuyordum ki kapı çaldı.
Kimin gelmiş olabileceğini düşünerek kapıya ilerledim. Abim olma ihtimali yüksekti.
Kapıyı açtığımda karşımda abim değil Louis duruyordu.
L: İki gün önceki teklifi değerlendirmeye geldim. Tabii senin içinde uygunsa.
Gülümsüyordu.
C: Uygun uygun. İçeriye gel.
Louis içeriye girdiğinde kapıyı kapatıp arkasından ilerledim.
L: Eviniz baya güzel ve genişmiş.
C: Teşekkürler. Aç mısın?
L: Biraz.
C: Öğlen yediklerinle duruyorsan acıkmış olman lazım. Kendimden biliyorum. Neyse çok konuştum. Ne sipariş edelim? Veya yapalım?
L: Hmm ben favori makarnamızı yaparız diye düşünmüştüm.
C: Oluur, gel hadi mutfağa geçelim.
Mutfağa geçtim ve birkaç dolabı kontrol ettim. Annemin harika sebeplerinden dolayı evde makarna yoktu.
C: Imm sanırım evde makarna yok.
L: Alıp gelelim o zaman. Marketler daha kapanmamıştır.
C: Tamam dur ben sana abimin kıyafetlerinden getiriyim. Malum göze çarpmak istemeyiz.
Louis kafa salladığında koşarak yukarıya abimin odasına çıktım ve iki kapşonluyla geri aşağıya indim. Kapşonlunun birini Louis'e uzattım diğerini de kendim giydim.
Yanıma aldığım parayı da telefonumun kılıfına sıkıştırdıktan sonra evden çıktık. Kapşonlarımızı kapatıp markete doğru ilerledik.
Çeşit çeşit makarna, abur cubur ve içecek aldıktan sonra kasaya geçip aldıklarımızı ödedik. Ardından onları poşetleyip marketten çıktık ve tekrar eve geldik.
L: Operasyon başarılı!
C: Tabii ki bizim sayemizde!
Ellerimizi çakıştık ve gülerek aldıklarımızla birlikte mutfağa geçtik.
Kettle'ye (bildiğimiz ketıl arklar ama böyle yazılıyormuş. Garip •_•) su koyup onu kaynamaya bıraktım.
(...)
Bir saatin sonunda mutfağı ne kadar batırmış olsakta makarnayı hazırlamıştık. Louis tabakları içeriye götürdü bende içeceği bardaklara döküp arkasından gittim. İşin söyle bir garip tarafı vardı; saat şuan 11'e geliyordu.
Netflixten bir film açtığımda ikimizde koltuğa yerleşmiştik. Açık saçımı geriye atıp makarnanın tadına baktım.
L: Harbiden güzel yapmışız ha.
C: Evet, bu kadar iyi olacağını düşünmemiştim.
L: Bende.
(...)
Louis'le mutfağı topladık. Evet bildiğiniz mutfağı topladık.
Louis içerde gecenin ikinci filmini seçiyordu. Bende aldığımız abur cuburları kaselere boşalttım, onları tepsiye dizdim ve içeriye geçtim.
Önümüzdeki büyük sehpaya tepsiyi koydum ve ardından Louis'in yanına oturdum.
Filmin yarısına gelmiştik. Saatte iki buçuğu geçmişti ve gerçekten uykum da çok gelmişti. Kafam sürekli düşüyordu. Bir süre sonra bunun kontrolünü kaybetmiştim ve kafam en son geriye doğru gidiyordu.
Louis'ten
Film güzel ilerliyordu ve filmi gayet sevmiştim. Cerelia'ya baktığımda gözleri gidiyordu. Bir süre daha onu izledikten sonra kafası geriye düşerken arkada olan elimle onu tutup omzuma yatmasını sağladım.
Bir süre sonra bende kafamı Cerelia'nın omzumda olan kafasının üzerine koydum ve huzurlu bir şekilde uykuya daldım...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝘓𝘰𝘶𝘪𝘴 𝘗𝘢𝘳𝘵𝘳𝘪𝘥𝘨𝘦 𝘪𝘭𝘦 𝘏𝘢𝘺𝘢𝘭 𝘌𝘵
FanfictionSelam! Hikayeye başlamadan önce şunları belirtmek istiyorum; Bu kitap tamamen hayal ürünü, oldukça değişik ve saçma bir kitap olacaktır. Mesela Başrol karakterimizin annesinin Gigi, babasının Zayn, abisinin Colby (Brock) olması ve gelecekteki sevgil...