19. bölüm

621 26 12
                                    

Bölüm atmak yeni aklıma geldi jsjqmsjwkx

İyi okumalaaaarr <3

Yemeğimizi yedikten sonra Louis hesabı ödemeye gitti. Ne kadar kendi yediğimizi ödemeyi teklif etsekte ikna edememiştik.

Restauranttan çıktık ve durup konuşmaya başladık.

M: Benim canım tatlı istiyoo.

Aslında ilk başlarda yorgun hissediyordum fakat şuan yemek yediğimden mi başka bir şeyden mi bilmiyorum, enerjim yerindeydi.

C: Sahildeki kafeye gidelim mi o zaman?

L: Bana uyar.

M: Ayy evett banadaa.

L: Arabayla gidelim o zaman. Oraya kadar yürümeyi göze alamicam.

C/M: Kesinlikle.

Louis'in arabasına ilerledik. Normalde önü kapmak için canını bile ortaya koyabilecek olan Millie, şimdi bilerek arkaya geçmişti.

Tuhaf...

Öne geçip kapıyı kapattım. Arabası spor siyah bir arabaydı ve çok hoşuma gitmişti doğrusu.

L: En son beraber arabaya bindiğimizde filmin konusunu konuşmuştuk.

Kısa süreli bana baktı ardından tekrar yola döndü.

C: Evet ya. Şimdiyse film neredeyse bitmek üzere. Zaman çok çabuk geçiyor.

L: Maalesef.

Bir süre sonra kafeye vardık. Louis arabayı park ettiğinde arabadan indik ve kafeye girdik.

Üçümüz de yiyeceğimiz tatlıyı seçtikten sonra garson tekrar yanımıza geldi.

Garson: Siparişlerinizi alabilir miyim?

M: Ben çilekli magnolia alayım.

Cerelia/Louis: Ben de sufle istiyorum.

NE?!

Aynı anda konuşup aynı tatlıyı mı istemiştik??

Garson siparişleri yazarken garip garip baktıktı ve tekrar elindeki ufak deftere döndü.

Garson: İçecek olarak?..

M: İçecek istemiyoruz teşekkürler.

Garson kafasıyla onaylayıp gitti.

M: Siz kesinlikle ruh eşisiniz!

Louis'le birbirimize baktık. Utandığı yanağının hafif kızarıklığından belliydi ve bende büyük ihtimalle şuan domates rolündeydim.

M: Tamam tamam utanmayın hadi. Ee filmden biraz bahsedersiniz heralde.

Millie tatlış bir şekilde sırıttı.

C: Maalesef bebeğim, spoiler yok.

Bu sefer ben sırıttım.

L: Film galasında izleyince görürsün.

Millie'nin yüzü düşerken Louis de sırıtmaya başlamıştı.

M: Aman söylemeyin. Şaka yapmıştım zaten.

C: hım hım

Tatlılar geldiğinde yine güzel sohbetler eşliğinde tatlıları yedik. Saat neredeyse gece yarısı olmuştu. Hesabı ödeyip kafeden çıktık ve arabaya yine aynı şekilde yerleştik.

Louis ilk Millie'yi evine bıraktı. Ardından bizim eve doğru sürdü. Yanlız kaldığımızda konuşacak bir şey bulamıyorduk. İkimizde sanki yeni tanışmış iki çocuk gibi sus pus oluyorduk.

C: Güzel bir akşamdı.

L: Kesinlikle. Bu arada geldiğin için teşekkür ederim. Beraber oldukça eğlenceli vakit geçirdik.

C: İlk başta gelmek istemesemde iyi ki gelmişim. Çok eğlendim ve kafam dağıldı. Teşekkür ederim :)

L: Mutlu olmana sevindim. Bunun devamının gelmesi lazım.

C: Tabii ki! Arayı açmayalım.

L: Bencede.

Sonunda evime gelmiştik.

C: İstersen bize gel. Biraz oturur bir şeyler yaparız.

Çok ani bir teklif olmuştu. Yorgundum ama onunla daha fazla vakit geçirmek istiyordum. Onun yanındayken kendimi iyi hissediyordum.

L: Çok isterdim fakat sende bende baya yorgunuz ve yarın erkenden yine çekimler var. Bu teklifini daha sonra değerlendirebilir miyim?

Gülümsüyordu.

C: Tabii neden olmasın. İstediğin zaman.

Bende ona gülümsedim ve yine verdiğim ani bir kararla Louis'in yanağını öptüm.

C: Her şey için tekrar teşekkürler ve iyi geceler :)

L: Sanada :)

Arabadan inip içeri geçtim. Ben içeriye girince Louis'te gitmişti. Anneme neler yaptığımızı anlattıktan sonra odama çıkıp kapıyı kapattım. Üzerime pijamalarımı giyip tekrar kendimi yatağa attım.

Bir süredir uyumaya çalışıyordum ama arabadaki sahne gözümde canlanıp duruyordu ve beynimdeki düşünceler asla yerlerini uykuya bırakmıyorlardı...

𝘓𝘰𝘶𝘪𝘴 𝘗𝘢𝘳𝘵𝘳𝘪𝘥𝘨𝘦 𝘪𝘭𝘦 𝘏𝘢𝘺𝘢𝘭 𝘌𝘵Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin