𝘓𝘰𝘶𝘪𝘴 𝘗𝘢𝘳𝘵𝘳𝘪𝘥𝘨𝘦 𝘪𝘭𝘦 𝘏𝘢𝘺𝘢𝘭 𝘌𝘵

25. bölüm

Bölümün kısalığı için özür dilerim. Şu sıralar pek müsait değilim maalesef

Filmden sonra Sadie ve Millie ile görüntülü konuştuk. Sordukları tüm soruların cevabını vermiştim. Louis'in neden bizde kaldığına kadar tüm sorular. Sonrasında bir süre sohbet ettik.

Telefonu kapattıktan sonra Katherine abladan makyaj temizleme suyu ve pamuk alıp odamdaki makyaj masasına geçtim.

Yüzümü temizledim ve pamuğu çöpe attım. Her ne kadar bu gece abimle yatacak olsamda perdeyi kapatmak için hareket ettim. Tam perdeyi kapatıyordum ki karşı evdeki tek ışık açık olan oda dikkatimi çekti.

Odaya biri girince giren kişinin yüzünü görmeye çalıştım.

Bi dakika!

Bu Louis mi!

Beni gördüğünde gayet normal bir şekilde gülümsedi ve el salladı. Anlamsız bakışlarımdan sonra bende el salladım ve arkasını döndüğünde perdeyi kapatıp abimin odasına gittim.

(...)

İki gün sonra

Sadie: Yani tatile gidiyoruz beraber!

Millie: Eveet!

Cerelia: E hadi o zaman alışverişe gitmemiz lazım.

Kafeden çıkıp benim arabama bindik. Ani kararla tatile gitmeye karar vermiştik ve bunu üç gün sonraya ayarlamayı düşünüyorduk.

Avm koridorlarında dolaşırken bir yandan da nasıl bir yer olsa diye konuşuyorduk.

Millie: Villa mı olsa acaba?

Cerelia: Yok ya.

Sadie: Otel daha iyi olur eğlence açısından.

Cerelia: Yani

Millie: Mantıklı! Aaa o elbiseyi kesinlikle almam lazım!

Millie, Sadie ve benim elimden tuttuğu gibi elbiseyi gördüğü mağazaya koşturttu. Mağazaya göz gezdirdim.
Buradan sadece bir tek elbiseyle çıkacağımızı sanmıyordum. Her parça ayrı güzeldi.

(...)

Cerelia: Ayaklarıma kara sular indi.

Elimdekilerle kendimi koltuğa attım.

Millie: Değdi ama! Aldıklarımıza baksana, hepsi birbirinden harika!

Cerelia: Orası öyle tabii.

Sadie: Şu otel işini de ayarlayalım. Derin bir oh çekeriz artık.

Şikago'daki lüks bir otel için 10 günlük yer ayırttık. Tam istediğimiz tarihlere denk gelmesi güzel olmuştu.

Yemeğimizi yedikten sonra güzel bir dedikodu gecesi sonrası, sabaha karşı hepimiz uyuya kaldık.