2.7

1.9K 251 466
                                    

uyandığım gibi mutfağa gitmiştim. kendime kahvaltı hazırlayıp tüm günümü verimli değerlendirmek istiyordum. uzun süredir izlemeyi ertlediğim bir diziye başlayacaktım. kek yapmayı deneyecektim. kitap okuyacaktım. bunlar yapmak istediklerimin bir kısmıydı. aslında hemen kahvaltımı yapardım ama taehyun şu an uyuyordu. ve eğer kahvaltı yaparsam sanki onunla yapmak istemiyormuş gibi anlaşılırım diye kahvaltıyı hazırlayıp taehyun'un kalkmasını beklemiştim.

bir saattir taehyun'un kalkmasını bekliyordum. ama taehyun uyanmıyordu. o yüzden gidip onu uyandırma kararı almıştım.

"taehyun, hadi kalk! geç oldu."

"tanrım günümün güzel geçeceği için meleklerle bir işaret mi gönderiyorsun yoksa bu rüya mı?"

"taehyun gerçeğim gerçek. hadi kalk."

"dur bakıyım bir."

yüzüme yediğim tokatla acı bir şekilde inlemiştim. manyak mısın taehyun ya?

"beomgyu! rüyasın sanmıştım gerçekten. özür dilerim. gerçek misin kontrol amaçlı vurmuştum."

"taehyun ruh hastası mısın? deli ya. neyse, neyse boşver. hadi kahvaltı hazırladım."

"öpsem de geçse olur mu?"

"çıkarcı pis. olmaz taehyun olmaz."

gülmüştük. ardından mutfağa doğru ilerlemiştik. beraber kahvaltı yaptıktan sonra günün devamında ki planlarımdan bahsetmiştim taehyun'a. o da diziyi beraber izlemeyi teklif etmişti. bende kabul etmiştim.

şu anda bulaşıkları beraber yıkamış iki tane bardağımıza sakarlığımızdan dolayı veda etmiştik. bulaşık yıkarken bu kadar eğleneceğim aklıma gelmezdi.

bulaşığı hallettikten sonra diziyi izleme vakti gelmişti. taehyun cipsleri tabağa bosaltırken bende diziyi açıyordum. ama tam o sırada beklenmedik bir şekilde kapı çalmıştı. kim gelebilirdi ki bize? gidip kapıyı açmıştım. gelen kişi, geçen taehyun'un öptüğü kızdı. niye gelmişti bu şimdi?

"merhaba. taehyun evde mi? evdeyse çağırırsan sevinirim."

kafamı sallamış ve mutfaktan her şeyi duyan taehyun'a gelmesi için işaret etmiştim. taehyun gitmek istemediğini belli edercesine ilerlemişti kapıya doğru. adını bilmediğim bu kız taehyun'u görür görmez konuşmaya başlamıştı.

"taehyun! ben yanlış bir şey mi yaptım? beni sevmiyor musun? yanlış bir şey yaptıysam özür dilerim. ben seni çok seviyordum. hala öyle."

taehyun hiç bir şey söylemeden, kıpırdamadan dinliyordu. yalnız bu kıza birinin taehyun'un bana aşık olduğunu söylemesi lazımdı.

"cevap vermeyecek misin?"

taehyun hala susuyordu. bu sessizlik hayır anlamına geliyordu. başta gidecek sanmıştım fakat kız aniden taehyun'u öpmeye başlamıştı. ben gördüğüm şey karşısında ağzım açık şokla kalakalmıştım. bu da neydi böyle?

taehyun kızın saçını okşadı önce. ne yapıyordu bu? gerçekten beni mi seviyordu şimdi? bu davranışı neydi o zaman? kızın saçını okşadıktan sonra yavaşça kızı itmişti.

"üzgünüm seni sevmiyorum." bunu dedikten sonra kapıyı kızın suratına kapatmıştı.

ardından bana doğru dönmüştü. vereceğim tepkiyi kestiremiyordum. madem beni seviyordu neden kızı itmek yerine biraz beklemiş hatta saçını okşamıştı? taehyun'a aldırış etmeden odama gitmiştim. artık çok istiyorsa o diziyi kendisi tek başına izleyebilirdi.

i can't pretend | taegyu ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin