kıyafetlerimizi giyinmiş çoktan hazırlanmıştık. taehyun ayakkabılarını giymeye çalışarak bana seslenmişti.
"beomgyu."
"efendim."
"şu dün yaptığımız kekin hepsini attık mı?"
"evet attık. noldu da?"
"bizimkilere yedirirdik diye düşünmüştüm."
bu dediğiyle kendimi tutamamış gülmüştüm.
mutfaktan aldığım su şişelerinden birini taehyun'a uzatmış, diğerini çantama koymuştum. ve okula doğru yol almıştık.
sabahları henüz uykumuzu alamadığımız için pek konuşmazdık. bu günde okula giderken konuşmamıştık. okulun kapısından içeri girdiğimizde kendi sınıflarımıza gitmek için birbirimizle vedalaştık.
sınıfa girer girmez beni gören kai yanima doğru gelmeye başlamıştı.
"kai ben gelecektim zaten yanına."
"olsun ben de geldim." demişti.
"ay naptınız dün? öptü mü seni." diyerek devam etmişti.
"evet."
"sen sevmiyor musun şimdi kesin?"
kai'a doğru dönmüştüm. sadece bakakalmıştım öyle. ne diyeceğimi bilmiyordum. doğrusu henüz buna ben bile karar vermemiştim. cevap vermemeyi tercih ederek çantamı sıraya fırlattım. evet fırlatmıştım. ve çantam önümüzde oturan ve hala adını bilmediğim salak kızın kafasına gelmişti.
"lan kızın kafası koptu!"
"ay felix dur, dur. telaşlandırma beni." demiştim.
"git de neyi var neyi yok sor. şimdi seni şikayet eder. velisi de sıkıntılı bunun. müdür odalarında sürünürsün." demişti ryujin.
o sırada arkamda yerde gülmekten kıvranan kai'ye göz atmıştım. çok ayıp kai.
ben kızın yanına gidip konuşmaya çalışıyordum. ama kız ateş püskürüyordu. manyak mıdır nedir? ne tatlı canı varmış. ben kızı ikna etmeye çalışırken adımın seslenildiğini duymuştum. sesin geldiği yöne doğru döndüğümde seslenen kişinin taehyun olduğunu fark etmiştim. yanında soobin ve yeonjun da vardı. ders başlamadan önce kai ve benimle birlikte bahçede turlamak için gelmişlerdi sanırım.
kızı orda öylece bırakıp taehyungil'in yanına gitmiştim. hep birlikte koridorda yürürken taehyun konuşmaya başlamıştı.
"o kız kim beomgyu?"
"hangi kız?"
"anlamazlıktan gelme beomgyu."
"taehyun hangi kız?"
"ağlayan kız."
"ha o kız. o kızın kafasına çanta attım da şikayet etmesin diye ikna etmeye çalışıyordum. ayrıca manyak mısın taehyun gayim ben. bana ne kızlardan. kıskana kıskana o malı mı kıskandın?"
"olsun canım. ya o kız sana aşık olursa?"
"sana aşık oluyorlar ben bir şey demiyorum ama? hatta ben seni diğer kızla öpüşürken gördüm bu kadar kıskanmadım."
"sen niye kıskanacaksın da? beni mi seviyorsun yoksa hm?"
yine mal gibi kalmıştım bu soru karşısında. durumu kurtarmasi için her şeyi eğlenerek izleyen yeonbin ikilisinin yanında ki kai'ye kaş göz işareti yapmıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
i can't pretend | taegyu ✔️
Fanfiction"hey choi, artık arkadaş olduğumuz düşüncesinden vazgeç. ben diğer arkadaşlarımla böyle şeyler yapmıyorum ya da onlara böyle hissetmiyorum." -text, düzyazı