2.0

1.9K 245 297
                                    

"bir daha kendi başına gitmeye çalışmak yok beomgyu."

yine kaybolmuştum ve taehyun yine beni kaybolduğum yerden almıştı.

"tamam." demiştim.

ardından taehyun elinde ki poşeti göstererek konuşmaya başlamıştı.

"yemek aldım. hadi yiyelim."

"yok teşekkür ederim. bu gün aç değilim."

"aç olduğun belirli günler mi var? hayır beomgyu açsın. beraber yemek yiyeceğiz. itiraz istemiyorum. incecik kalırsın sonra."

gülmüştüm. taehyun ile aramızın iyi olması çok güzel hissettiriyordu.

"tamam o zaman."

beraber yemek yemiştik. ama pek konuşmamıştık. ben sadece yarın sınavımız olduğunu ve hiçbir şey bilmediğimi bu yüzden de stresli olduğumu söylemiştim. o da anladım dercesine mırıldanmıştı bir kaç sözcük. doyduğumu hissettiğimde taehyun'a afiyet olsun diyerek elimi yıkamış ve odama çekilmiştim.

yarın ki matematik sınavımız hakkında hiç bir bilgimin olmaması çalışma isteğimi alıp götürüyordu. oflayarak masama oturmuş ve önce bir konu anlatımı izlemeye karar vermiştim.

-

neredeyse bir saattir önümde ki testi çözmeye çalışıyordum. çözemediğimi söylememe gerek yok sanırım. neden bu kadar zordu. keşke okula gitmediğim günler yatmak yerine biraz göz atsaydım. şimdi çok geride kalmıştım.

biraz sonra kapıyı tıklatarak odama taehyun girmişti. elinde iki tane kahve vardı. gelmesini beklemiyordum. şaşırmıştım.

"bir şey mi oldu taehyun?"

"hayır. sadece yan odadan matematiğe sövmeni dinlemeye daha fazla dayanamadım ve yardıma geldim."

NEY

"iyi etmişsin. çalışalım beraber. daha verimli olur."

hayır verimli olmaz. kendimi sebepsiz bir şekilde rahat hissedemem ki.

"hangi soruyu çözemedin?"

"bunu. beşinci soruyu. bir de üç var. hatta on birinciyi de çözemedim." dudağımı ıslattıktan sonra devam ettim. "biliyor musun?.. aslında tüm testi beraber çözsek daha iyi olur. ben sadece iki soru çözdüm çünkü."

taehyun gülmüştü. "sorun değil. " demiş ve kafasını aşağı yukarı güven verir bir şekilde sallamıştı.

yarım saat sonra bu testi beraber bitirmiştik. testi bitirmenin zaferiyle taehyun'a çakması için elimi havaya kaldırmıştım. o da önce biraz bakmış, sonra gülümsemiş ve çakmıştı.

"teşekkürler taehyun. bir an işin içinden çıkamayacağım sanmıştım."

"rica ederim." derken eliyle dağları devirmişti. kitabım ve kalemlerim yere düşmüştü.

aynı anda "ben alırım!" demiş, ve aynı anda yere doğru eğilmiştik. bu yüzden kafamız tokuşmuştu. ben acıyla inlerken taehyun kahkaha atıyordu.

"ay ne gülüyorsun taehyun? kafan da taş gibiymiş. canım acıdı."

taehyun gülmesini bastırmaya çalışırken konuşmuştu. "hiçte bir kere. asıl senin kafan taş gibiymiş." bunu derken kafama iki kere eliyle kapı tıklatır gibi vurmuştu.

"ah! ne vuruyorsun ya?"

"öpeyim de geçsin."

gözlerim fal taşı gibi açılmıştı. TAEHYUN NE DİYON KNK.

o da en az benim kadar kendi dediğine şaşırmıştı. konuyu dağıtmak adına "sen de benimkine vur istersen. benim kafam güçlüdür. kafam güçlensin diye her gün muz yiyorum ben."

aaa deli.

"ne?"

"ne?" yutkunmuş ve konuşmasına devam etmişti. "şey yani muz sağlıklı meyve sonuçta. ondan diye dedim. muz yersek kafamız acımaz belki."

taehyun sıçtın sıvıyosun. telaş yaptığını, o yüzden saçmaladığını anlamıştım. bu nedenle çok üstelememiş ve "anladım." demiştim.

"yarın sinemaya gidelim mi?"

ani gelen soruyla ufak bir şok yaşamıştım.

"bence evde izleyelim. pek dışarıya çıkasım yok."

"tamam. mısır da patlatırız. çok eğleniriz kesin."

gülümsemiştim ve hak verircesine kafamı sallamıştım. sonra yerde kalan kalemleri fark edip onları toplamaya devam etmiştim. bir kaç saniye sonra taehyun da bana yardım etmeye başlamıştı. son kalan kırmızı kaleme ikimizde uzanmıştık. tahmin edin ne olmuştu? ellerimiz değmişti. hatta el ele tutuşmuştuk. ben elimi kalemin üzerine koyduğum da taehyun ise kalemi tutmaya çalışmıştı. haliyle elimi kavramış olmuştu. aynı zamanda da elektrik çarpmıştı ellerimizden. gerilmiş ve heyecanlanmıştım. taehyun rahatsız olabilirdi.

"ellerin çok elektrikliymiş."

taehyun bu gün modundaydı sanırım. kendisi dediğinin farkına varınca açıklama gereği duymuştu.

"o anlamda demedim. sen beni anladın tabii. anladın değil mi? hani elektrik çarpar gibi oldu ya. elektron alışverişi falan. ondan dedim."

"yok anladım anladım."

"iyi geceler sana. ben gidiyim artık."

"yine beklerim. iyi geceler."

ikimizde birbirmize gülümsemiştik. çok geçmeden taehyun odadan çıkmıştı.

-

anan

taehyun
ufacik bisex
belki ucundan gay olmus olabilirim

soobin
N
XE
YOENUJM BW FİYO BY

yeonjun
AUY NE S
LSN TSRHYUN SEN MİSİN

taehyun
evet benim
sanirim bu benim
hem de yeni ben

★☆

taehyun bey gecmis olsun tutuldunuz sanki biraz

sonunda wattpade zaman bulabildim oh

sizde nasilsiniz bu arada
sinav haftasini arkamizda biraktik
sonuclar nasil
umarim iyidir
kotuyse bile moralinizi bozmayin hayatta tadini cikarmamiz gereken bir suru sey varken aptal bi kagit parcasina uzulmek cok kotu hissettiriyo

LAN YETER SU ACİKLAMA KİSMİNİ YAZMAK İSTİYORUM ARTİK
BİR AN ONCE O BOLUME GECEBİLİR MİYİZ

neyse asklarim hepinizi cok opuyorum gorusuruzz 🌼

i can't pretend | taegyu ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin