Topraklarına ait olan güç, onu reddediyordu. Bir başkası için ne denli kolay olsa da bitkiler hiçbir zaman Leora'nın tarafını seçmemişti.
Yine bitki bilimine çalıştığı bir gün, Yönetici Toprakları'ndan düşen kaya parçaları altındaki zemini salladı...
Kirle kaplanmış elleri ruhunu temsil ediyordu. Parmaklarından akan kan ise korku ve kederle ağlayan yüreğinin gözyaşlarını...
Gözlerini O'ndan ayırmıyor, acısını dışa vuran bağırışları ile kulakları uğulduyordu. Keskin kılıcın yüzeyi adamın derisine indiği an başlayan bağrışı, kopmuş başın yere düşmesi ile son bulmamıştı. Bağırmaktan kasılan bedeninde belirginleşen damarları boğazı ve şakaklarında çıkıntı yapıyordu.
Genç adam yattığı yerde başını zemine bıraktığında karşılık verecek ne gücü ne de isteği kalmıştı. Kir ve terle kaplı ıslak alnına saçları yapışmış, gözlerine giriyordu. Buna rağmen Leora genç adamın gözlerinin ona döndüğünü yakalayabildi.
Etraflarında dönen hareketlilik, askerlerin etrafını çevirmesi ve O'nun bedenini merhametten yoksunca sürüklemeleri boyunca gözleri üzerindeydi.
Ve Leora nihayet anladı.
...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
ꕥ Merhaba ♥︎
Enkyros benim yazdığım ilk kitap değil fakat kurgusuna en çok emek verdiğim ve bir gün gerçekten elime alabilmeyi umduğum ilk kitabım. Üstelik konusu da şu sıralar sıkça okuduğum ve okudukça da kendimi kaptırdığım bir alan: f a n t a s t i k !
Oluşturduğum evren ile yol alacağımız kurgumu üç kitaplık bir seri olacak şekilde planladım. Şartlar neyi gösterir bilemiyorum fakat hayalini kurduğum tüm o fantastik sahnelerin hepsini yazmak adına büyük bir istek içerisindeyim...
Günümüz kitap sektöründe umarım ben de ortaokuldan beri yapmakta olduğum, liseden beri hayalini kurduğum emeğin karşılığını alırım ♥︎
Keyifli okumalar diler ve başladığınız tarihi buraya eklemenizi rica edebilir miyim? 🥺♥️
