BÖLÜM 6 ༒ Büyü Kokusu ༒

144 93 30
                                    

Enkyros evrenine göz atmak için instagram kullanıcı adı: @ meld.aea

ENKYROS SERİSİ 1.KİTAP

Altıncı Bölüm

Bölümün sonlarında bayağı heyecanlandığım bir sahne var. Spoiler olmayacağını bilsem bir şeyler için nihayet derdim... 🖤

Keyifli okumalar!

Gienah ve annesi bir ağızdan, "Ne?" diyecek olduğunda Leora meraktan ağzını açmamış, babasının dudaklarının arasından çıkacak bir sonraki cümleyi sabırla bekliyordu.

"Alevler çevredeki evlere sıçramış olsa bile etraftakiler daha müdahale edemeden kendiliğinden sönüvermiş." Kendi duyduklarını aktarırken inanmakta zorluk çeker gibi bir hâli vardı. "Oldukça tuhaf."

"Bir kişi bile yangının çıktığı anda evin etrafında şüpheli birini yakalayamamış mı?" Kendi evleri gibi ailenin konakladığı yer de, çevrede yerleşkenin fazla olmadığı bir alandaysa Gienah'ın sorusunun cevabı çok da zor değildi.

"Ben bu kadarını duydum. Gidip öğrenmek lazım."

Leora şu günlerde bileğini incitecek olsa birkaç gün önce yaşadığı olaya bağlayıp, Üst Dünya'yı suçlayacakmış gibi "Gidebilir miyiz?" diye sordu. "Gerçekten de gidip yardıma ihtiyaçlarının olup olmadığına bakabiliriz."

Tanımadığı bir perinin evinin yanmasından haz duymasa da başa gelmiş aksiliği kafasındakiler ile bağdaştırabileceği düşüncesi karşısında heyecana kapılmadan edememişti.

"Ne gereği var? Kendi topraklarından onca arkadaşı vardır. Komşularından bahsetmiyorum bile." Annesi tutumuyla kendinden ödün vermemişti bu sefer de.

Babası, "Çıkan dumanların nereden yükseldiğini gördüm. O kadar da uzak durmuyordu. Dindirmiş olduklarından bir tehlike yaşamadan gidip bakabiliriz." dediğinde Leora annesinin sözü dinlenmediği için rahatlayıverdi. Eğer anneleri babalarına söz geçirecek olsaydı Leora Gineah'ı yanında alıp bir şekilde oraya gitmesinin yolunu bulmak zorunda kalacaktı. Nasıl olsa sınırı geçtikten sonrası kolaydı: Sönmüş yangının kokusunu takip edecekti.

"Şimdi mi gideceksiniz? Hava kararmışken?" Ellerini belinin iki yanına yaslamışken hayret nidası dudaklarından döküldü. "Yarın köye indiğinizde neler olduğunu öğrenirsiniz."

Onları vazgeçirip sofraya oturtacak, sonra da hazırladığı sandviçleri yemeleri için her şeyi yapabilecekmiş gibi anneleri iknâ çabalarına başlamıştı.

Leora çoktan ayaklanmış, babasının yanına geçmişti.

"Sorun olacağını sanmıyorum. Kızlarım yanımdan ayrılmayacak."

Birkaç gün önce Leora onlara yaşadıklarından bahsederken babasının, annesinin tavırlarına takılıp ona uyup uymadığını merak etti. Ya bu düşündüğü şekilde gerçekleşmişti olaylar ya da yangın ciddi anlamda babasını meraka sokmuştu.

"Ayrılmayacağız." diye tembihini verdi Leora.

Başka söze gerek yokken Eduardo arkasında iki kızı ile beraber mutfaktan çıktı. Meris'i hazırladığı dört sandviç ile tek başına bırakarak...

Leora ve Gienah, babaları ile birlikte köyün merkezine inip oradan devam etmiş ve Azurit sınırlarına gelmek için yaklaşık bir saat yürümek zorunda kalmıştı. Evden çıkmadan hemen önce midelerini yarısını doyuran sandviçlerinin verdiği enerjiyi köküne kadar harcadıklarını hissediyorlardı.

ENKYROS -Hayat Boğumu-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin