Bölümde adı geçen Orthron, Krijador ve diğer üç toprağın nasıl bir görüntüsü olduğuna bakmak için instagram sayfası hazırladım. Bakmak isterseniz diye kullanıcı adım:
@ meld.aea
ꕥ
ENKYROS SERİSİ 1.KİTAP
Sekizinci Bölüm
ꕥ
Aklına gelen ilk şeyin beklenildik olmasına karşın nedense Leora için bu ihtimal, şu durumdayken imkansız geliyordu. Kardeşinin sözleri bitmesi ile arkasını dönene dek geçen o saniyede kalp atışları çifteledi. Daha da kötüsü onun gerçekten de karşısında dikildiğini gördüğünde kulakları uğuldadı, gözleri gerisinde kalan ışıkla kamaştı.
"Sen."
Hâli berbattı. Kıyafetleri ve yüzü leş içerisindeydi. Temiz kalması adına tenine su değmesi gerektiğini unutmuş gibiydi.
"Merhaba... Leora?"
Onu buraya getirenin ne olduğunu anladı. Bir bakıma tahminleri doğru çıkmıştı. Çünkü ter içindeki alnı ve kızarmış suratının başka açıklaması ne olabilirdi ki...
"Kızgın olduğunu biliyorum ama-"
"Ama ne? Sana bir kez daha yardım edeyim ve sonra yine defolup git, öyle mi?" Gienah'ı umursamadan yanından geçip mağaranın çıkışına gitti ve Kaja'nın tam önünde durdu. "Biliyor musun? Madem kaçacaktın o zaman hiç dönmeseydin."
Leora günlerdir aksini istediğini bilip, kardeşi ile ona göre hareket etseler de bugün son gündü. Sonra onu tamamen unutacaktı. Fakat şimdi yine karşısında belirmiş, aptal bir karmaşıklığı da beraberinde getirmişti. Leora bunların olacağını sezebiliyordu.
"Döneceğimi biliyordun. Bunu sen ayarladın." Kaja sıktığı dişlerinin ardından konuştuğunda kirli suratında dişleri inci misali parlıyordu.
"İyi yapmışım! Parmağın kadar küçük bir bitkiye bağımlı oldun. Onsuz kafayı sıyıracaksın -ki ben bunun izlerini şimdiden görebiliyorum." Sesini yükselttiğini biliyordu. Leora onun geri döneceğini umsa da karşılaştıkları ilk an ne tepki vereceğini hiç düşünmemişti. Doğalına geldiği gibi davranıyordu şimdi de.
"Leora saçmaladığının farkında mısın? Buna bağımlı olacağımı biliyorsan ne diye bana bundan verdin?"
Elimde başka lanet olası seçenek yoktu çünkü! "Bünyenin bu kadar dayanıksız olduğunu nerden bilebilirdim? Paralı askere bakın! Ufak bir bitkisiz yapamıyor artık."
Gözlerini kapatarak sıkıntılı bir nefes verdi Kaja. Dişlerinin arasından, "Bana o lanet çiçeği nereden bulabileceğimi söyle." diye tısladı.
Kaja, Ay Kıkırtısı'na gerçekten bağımlı olduysa bulmak adına topraklarını karış karış aramış olması gerekiyordu. O bir kör olmalıydı ve Leora şu durumda şanslı olanın kendisi olduğu için rahatladı.
Leora kollarını göğsünde kavuşturarak, "Sen bana yukarıda neler döndüğünü nihayet anlatmaya karar verdiğin vakit söyleyeceğim. Bu arada Kaja," diyerek ekleyeceği kelimelerin sabırsızlığıyla doldu. " 'Ailen ve sen dikkatli olun. ' cümlesiyle cehenneme kadar yolun var."
Onu kızdırdığını farkında olamayacak kadar kendi de alev kusuyordu.
"Sen bunu hâlâ kafandan atamadın mı?" Alay edercesine sırıtan dudaklarından kopan kahkaha ortamı iyice gerdi. "Sana kimse bir şey anlatmayacak Leora. Ben de dahil."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ENKYROS -Hayat Boğumu-
FantastikTopraklarına ait olan güç, onu reddediyordu. Bir başkası için ne denli kolay olsa da bitkiler hiçbir zaman Leora'nın tarafını seçmemişti. Yine bitki bilimine çalıştığı bir gün, Yönetici Toprakları'ndan düşen kaya parçaları altındaki zemini salladı...