2. Bölüm.

607 81 66
                                    


Bölüm şarkısı; Pera, ben sana mecburum.

Güven en büyük duyguysa, güveni paramparça etmekte en büyük çaresizlikti.

Emir'in adımlarını takip edip ayaklarımızın aynı adımlarını sabityelemeye çalışıyordum. Çok kötü bir huyum vardı, yanımda kim yürürse yürüsün onunla aynı adımları atmak zorunda hissediyordum kendimi ve bu huy hiç bir şekilde bitmiyordu.

"Yavaş yürü biraz, çok hızlı yürüyorsun." Homurdanmam ile emir'in adımları durdu ve alnım sırtına sertçe yapıştı. "Napıyorsun lan, dağ ayısı!"

Emir, geri çekilip bana doğru döndüğünde kaşlarımı çatıp ona bakıyordum"Senin psikopat olma ihtimal'in % de kaç bacım?" Kaşlarımı kaldırıp yüzüne anlamsızca baktığım da gülerek bana bakıyordu.

"Kesin tatavayı, ilerleyin." Adını dahi öğrenemediğim adam'a baktım ve gözlerimi devirip Emir,itekleyip ilerledim.

Büyük kapıyı açıp içeriye girince bende peşinden girmiştim. Etrafıma bakınıp sesli ıslık çalınca sırıtarak koltuğa oturdu. "Deniz bankı mı soydunuz yoksa ziraat 'imi?"

Emir seslice gülerek arkadaş'ının yanına oturunca karşılarında ķi koltuğa yerleştim."Meslek sırrı diyelim." Diyen adam'a baktım. " Adın falan yok mu senin?" dedim yüzünü incelerken.

"Var" gülerek arkasına yaslandığında kaşlarımı kaldırıp yüzüne baktım."Bekliyorum o zaman?"

"İsmimi siktir et konuya odaklan." Dediğinde omuz silkip bacak bacak üstüne attım ve yüzünü incelemeye devam ettim. Yüzü bi o kadar tanıdık bi o kadar da yabancı geliyordu, anlamsız bakışları yüzümde dolaştığında kaşlarımı 'ne' dercesine kaldırdım. Keskin yüz hatları her saniye durmadan etrafı gözleyen kısık gözleri, biçimli kaşları, dudakları o kadar tanıdık geliyordu ki kaşlarımı çatmadan edemedim.

"Oğlum kız yüzüne dik dik bakıyor anasını satayım." emir'in korku doku sesi beni düşüncelerimden uzaklaştırırken gözlerimi gözlerinden çekmeden arkama yaslandım. "Peri, iyi misin? " gülümseyerek bakışlarımı ondan çekip emir'e döndüm.

"İyiyim, sen?" dediğimde kafasını iyiyim anlamında sallayıp oturduğu yerden yavaşça kalktı. "Zargo, başla da ne yapacağımıza karar verelim ben acıktım artık yeter anasını satayım."

"Zargo mu adın?" gülerek ona baktığımda çatık kaşlarını emir'in üzerinden çekip bana döndü ve yavaşça kafasını salladı" Hayrola bir şey mi çağrıştırdı?" dedi.

Kafamı iki yana sallayıp güldüm." İnsanların isimlerinden bir şeyler mi anlamdırmam lazım,Zargo?"

"Her neyse, sohbet etmeye gelmedik önerilerimizi dinle istersen bizimle bu yolda yürü, istersen kendi başına peri sana kalmış."

"Dinliyorum."

"Baban, fethiye emniyet müdür yardımcısı yaşar karaca, Annen emekli terzi nurşan karaca, Abin emniyet müdürünün oğlu babasının namında ilerleyip polis memuru duhân karaca. Hepsini evde aniden çıkan yangında kaybediyorsun ama evden çıkan sadece annen ve babandı. Abine ne olduğunu merak etmiyor musun?"

Gözlerim boşluğa kaydığında burun kemerlerimi sıkıp derin nefes alıp zargo'ya döndüm. "Bunları geç, bunları herkes biliyor zaten." dediğimde gülerek kafasını salladı ve koltuğun kenarına kalçasını yaslayıp bana baktı." Duhân Karaca evden neden çıkmadı, peri?" .

Sinirle kahkaha atıp yüzümü ovuşturdum." Odaya kitledim çünkü amına koyayım, neden çünkü ben abisini çok seven ama bir yandan da cayır cayır yanmasını isteyen psikopatım. Ne salak salak soruyorsun? " tıslayarak konuştuğumda öfkem kat kat artmaya başlamıştı. Zargo kafasını yavaşça yukarı aşağı salladığında emir'e döndü ve parmaklarını şıklattı.

Yangının KülleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin