21.Bölüm.

165 41 0
                                    

"Aslında zaman değildi bu sevginin anlamı, insanların verdiği emekti.."

Bölüm şarkısı; Kahraman Deniz- Son durağın.

İYİ OKUMALAR <3

Büyük bir karanlığın ortasında dikiliyordum, elimde tuttuğum meşalenin alevi etrafı aydınlatırken  bir yandan da sıcaklığı karanlığa destek olup içimi daraltıyordu.

Alevler o kadar can yakıcıydı ki bedenimden damlayan ter damlaları yavaşça süzülüyordu, karanlığın ucundan içeriye doğru süzülen ışık'a baktım. Elimde ki meşalenin ateşi sönmeye yakın gibiydi, karanlığın içine süzülmeye çalışan ışık gittikçe yaklaşmaya başlıyordu. Elimde ki meşalenin ateşi bir anda söndü ve ve geriye kalan tek şey dumanıydı. Meşaleyi yere attım ve ışığa doğru ilerlemeye başladım.

Karanlığa yardımcı olan uğultulu sesler içimde ki ürpertiyi çoğaltırken adımlarımı hızlandırdım.  Işık daha da görünür bir hal olurken adımlarım durdu, ışığın ardından karanlığa bir silüet süzüldü.

Mideme kramp gibi giren korku varlığını gösterdi dudaklarımın arasından fısıltı gibi dökülen nefeslerim uğultulara arkadaşlık ediyordu.

Işığa destek olan silüet'in adım sesler bana doğru yaklaşmaya başladığının habercisiydi.

Korku her yerdeydi, korku tüm benliğimi ele almıştı korku damarlarımda gezinen kan'a ortak olmuş ve hüküm giymişti.  Önümde durdu, karanlıktan dolayı yüzünü seçemesem de aramızda ki boy farkı fazlasıyla belli oluyordu.

Bir kaç saniye içinde karanlık aydınlığa döndü ve takrardan karanlığa büründü. Silüet'in  gözleri;  ateş'in kırmızı hareleri gözlerime odaklandı, gözlerinde ki korkutucu ifade dudaklarımın arasından fırlayan çığlığa sebep olmuştu.

"Kâbus görüyorsun.." Derinliklerden zihnime doluşan ses gözlerimi kırpmama sebep oldu, elimi alnımın üzerine yerleştirdim ve derin bir nefes aldım. " Aç gözlerini," diye mırıldandı kulağıma, tenime çarpan nefesi kirpiklerimi birbirine doladı.

Sanki gözlerim inatla birbirine daha da bağlandı ve açılmamaya yemin etti, alnımın üzerinde ki elimin üzerine koyulan el tenimde ki tüyleri ürpertti.

"Yavrum açsana gözlerini." Bu sefer ses tonu daha sakin ve rahatlamış gibiydi.

"Açamıyorum.." Diye mırıldandım, ağzımın içinde ki yavan tat midemin bulanmasına yardımcı olurken alnımı ovaladım.

"Başın mı ağrıyor?" Diye sordu, gözlerimi zoraki bir tavır ile araladım beyaz neon ışık gözlerimi kısmama yardımcı olurken yüzümü buruşturdum ve başımı yana doğru yatırdım, kirli sakallı yüzüne elini yaslamış beni izliyordu.

Cevap vermedim, gözlerimi yüzünde ki onun kusur diye gösterdiği noktalarda gezdirdim.

"Konuşmak istemiyor musun?"

Başımı iki yana salladım.

"Neden cevap vermiyorsun?"

Dudağımı büzdüm, dudaklarının kenarı kıvrıldı ve ellerini yatağa yaslayıp üzerime eğildi. " Huy oldu sende de zora düştüğünde bayılmak.." diye mırıldandı, ses tonunda ki alaycıl ifadeyi ifadeyi hissetmek zor olmadı.

Bir an gülecek gibi olsam bile gözlerimi iyice araladım, elini yatağın üzerinden çekti ve gözümün önünde ki saç tellerimi kulağımın arkasına yerleştirdi.

Yangının KülleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin