25.Bölüm.

147 41 7
                                    


Hemsaye- Fısıltı.

İYİ OKUMALAR.

MİRKAN

Soğuk havanın rüzgarı sertçe yüzüme çarparken ellerimi ceketimin cebine yerleştirip ilerlemeye devam ettim, neden bir insan bir insanın hislerini ölçmek için başka insana ilgi duyardı ki?

Leyla'ya lisenin başından beri olan hislerimi açıklamaktan kendimi geri tutmuş ve kardeşim dediğim insanın kardeşiyle birinin ilgisini çekmek için aşık olmuştum.

Aynen kardeşim bu aptallığı da benden başka yapan varsa gelsin tanışalım.

Derin nefes alıp banka oturduğumda yanına oturduğum kadın'a baktım. Onun gibi sarı saçları vardı evet ama tenine yakışmıyordu, yanımda ki kadın da güzellik algılarının hepsine uyuyordu ama onun güzelliği ve narinliği gibi Değildi, yanımda ki kadın benim aşık olduğum kadın'ın saflığına ait değildi.

"Sonunda.." diye homurdanan Leyla'ya gözlerimi devirdim, bacak bacak üstüne atmış elinde ki sigaranın külünü yere döküyordu.

"Ne istiyorsun kızım? Zırt pırt arama beni demedim mi? Peri'ye de olanları söyledin daha ne istiyorsun?" Diye soru yönelttiğim de sırıtarak arkasına yaslandı ve sigaranın ucunu dudaklarına yasladı, evet bu hareket onda hoşuma giderken bu kadında iğrenmeme sebep oluyordu.

"Seni dedim ya, anlamıyorsun ama sen ne kadar onu oyuna getirerek aşık olsan bile ben sana başından beri aşıktım Mirkân.." dediğinde sırıtma sırası bana gelmişti, kafamı iki yana sallayarak arkama yaslandım ve ona baktım.

"Duhân' a da aynı şeyleri söylerken de mi bu haldeydin?"

"Sorun cidden Duhân ve Peri mi?" Diye sordu gülerek kafamı salladım.

"Zorlama. Bir kere bitti diyorsam bitmiştir. Benim kafamda seninle alakalı gram bir şey yok kızım, senin oyunlarına alet olacak insan da değilim bunu göz önünde bulundurarak hareket et Leyla. Aksi takdir de bir daha Peri'nin karşısına çıkarsan sonuçları kötü olur.." dediğimde ayağa kalkmıştım, Leyla da benimle birlikte ayağa kalktığında gözlerimi devirdim.

"Beni dinlemeden bir yere gidemezsin!" Dedi sertçe.

"Öyle mi?" Diye güldüğümde kafasını sallayarak beni onayladı, aynı şekilde bende başımı salladım ve arkamı dönüp ilerlemeye başladım. " bak nasıl gidiyorum."

"Mirkân!" Diye bağırdığında kulaklarımı onun ses tellerine kapatıp ilerlemeye devam ettim, gözümü gönlümü açmam gerekiyordu. " Peri'ye seninle birlikte olduğumuzu söyledim." Diye bağırdı tekrardan, adımlarım durdu ve kaşlarımı çatıp yavaşça ona doğru döndüm. Sanırım gözüm gönlüm biraz beklemeliydi.

"Ne dedin sen?"

" Peri'ye birlikte olduğumuzu artık Duhân'ın beni rahatsız etmesini istemediğimi söyledim, aramızda bir engel kalmadı. Lütfen sende böyle davranma artık, ben bu cesareti ona gösterebildiysem sende onun o küçük paçoz kardeşine söyleyebilirsin." Dediğinde kollarını göğsünde birleştirmişti.

"Onun hakkında ileri geri konuşmayı kes!" Diye dişlerimin arasından konuştuğum da duraksadı. " aramız da engel de yok bir şey de yok Leyla, ben Peri'ye âşığım kızım. Kafan mı basmıyor senin?" Diye bağırdım.

"Sen rüya görüyorsun," dedi inatla.

"Keza öyle, uyandırabilecek misin?" Diye sordum sırıtarak, bebenin güzel yüzünü görme umuduyla dolup taşmıştım.

"Uyanacaksın! Er yada geç uyanacaksın."

Sırıttım, sonra onun o sürekli ağzından düşürmediği cümlesi dudaklarımın arasından çıktı. " Aynen ondan." Arkamı dönüp ilerlemeye başladığımda Leyla arkamdan bağırmaya devam ediyordu.

Yangının KülleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin