3. Bölüm

20.1K 708 179
                                    


27 Kasım Cumartesi.

İyi okumalar.

.

               Eve geldiğimden beri içimde bir sıkıntı vardı.  Nedenini bilmiyordum ama içim sıkışıyordu. Yorgunluktandı sanırım. Ya da stresten olabilir. Bilemiyorum. Ama bu çok garip bir şeydi. Sanki biri kalbimi avuçları arasınaalmış var gücüyle sıkıyor gibiydi.

      
                Neler oluyor? İlk defa böyle hissediyorum. Sağlığımla ilgili olduğunu düşünmüyorum. 6 ayda bir kontrole gidiyorum zaten.

             Nefesin daralmaya balayınca kalktım ve terasa çıktım. Derin nefesler alsamda işe yaramıyordu. Off. Bu ne lan.

             Olduğum yere çöktüm ve derin bir nefes aldım. Kafamı aeriye atıpduvara yasladım ve gözlerimi kapattım bir kaç saniyeliğine. Hala geçmemişti.

         
              Kalktım ve terastan gelri odaya geçtim. Montumu üzerime geçirip aşağıya indim. Dışarı çıksam iyi olucaktı. Kapıyı açıp hızla dışarı çıktım. Korumalar anında önlerini iliklemişlerdi. Sağ kolum olan Güney yanıma geldi ve "Efendim iyimisiniz?" dedi. Başımla onayladım ve açılan bahçe kapısından dışarı çıktım. Evim ormanın içinde olduğu için seaaizdi her yer. Tam benlik. Evin etrafındaki üç arsayı almıştım sırf kimse giremesin diyede etrafına korumalar koymuştum.

              Yúrürkn derin nefesler alıyordum. Ama yok geçmiyordu. Her zaman geldiğim uçuruma gittim ve oradaki banka oturdum. Bu bankı geçen sene ağaç kütüklrinden yapmıştım. Arada böyle aktiviteler yapardım.

                 Ama bu şey hala geçmemişti. Off. Çıldıracam yemin ediyorum çıldırıcam. Nasıl geçicek?

             

                Biraz daha iyi olduğumda uçurumdan indim ve eve doğru yürümeye başladım. Eve yaklaştıkça bir ses duyuyordum ama tam ses gelmediği için ne sesi anlıyamıyordum.

             Gitgide netlşen ses ile birinin ağaladığını anlamıştım. Adımlarımı hızlandırdım. Nasıl girdiler buraya? İşlerini neden adam gibi yapmıyorlar?

                Evin önüne geldiğimde bir puset vardı. Hızla pusetin yanına gittim. İçinde yeni doğan bir bebek vardı ve üstünde ise bir mektup.

    
               
                  "Güney!" dedim sinirle bağırarak. Hızla yanıma geldi ve "Buyrun efendim. " dedi. Sinirle "Bu ne?!!"dedim. "Bebek efendim."deyince sinirle bir ve "Gerizekalı! Görüyorum bebek olduğunu!! Kim bıraktı buraya!! Ne biçim iş yapıyorsunuz lan siz!! Elini kolunu sallayan nasıl benim evimin önüne kadar gelip bir bebek bırakıyor!! Ve siz aptallar bu bebeğin burada ağladığını nasıl duymuyorsunuz??!!"dedim.

                "Ö-özür d-dilerim efendim. Ben hemen girişteki korumaları değiştiririm. "dedi. Bebek hala ağlıyordu. "Al şu bebeği. Sustur. Kim bırakmış bul. Sonrada yanım getir o kişiyi. "dedim ve hızla eve yöneldim. Ama bebek her adımımda sanki daha çok ağlıyordu. İstemsiz adımlarım yavaşlamıştı. Nefesim yeniden daralırken arkamı dönüp bebeğe baktım. Ağlamaktan kıpkırmızı olmuştu.

            
                Dışarda kaırsa hasta olurdu bu soğukta. Eve alsam nasıl susturucamki? Dışkarda kalırsa üşür. Bu kadar vicdansız deilim.

              Güneyin yanına gittim ve puseti elinden aldım. Eve girdim ve salona geçtim. Puseti koltuğa koydum ve koltuğa oturdum. Hala içli içli ağlarken içim daha çok sıkışıyordu. Ona üzülüyormuydum? Ben. Ateş Kanlı. Birine üzülüyordu.

              Kucağıma alsam susarmı acaba? Belki susardı. Yavaşça kucağıma aldım. Televizyonda falan görüyordum. Böyle tutuyorlardı bebekleri. Bebek bir anda susmuştu ve kendi kendine anlamsız sesler çıkarmaya başlamıştı.  Henüz çok küçük bir bebekti. İki üç haftalık bile değildi belkide. İçimdeki o sıkıntı bir anda gaeçmiş gitmişti. Acaba ismi ne?

           Belkide mektupta yazıyordur. Bebeği pusetinqe koyduğumda tekrar ağalamaya başlamıştı.  Tekrar kucağıma aldım. Geriye yaslandım ve bebeğide göğsüme koydum. Kalbim göğüs kafesimden çıkacak gibi atıyordu. Kesinlikle normal değildi bu. Ne nedenini bilmiyordum.

             Diğer limle mektubu aldım ve açtım. Okumaya başladım.

          'Eminimki bu bebeğin kim olduğunu ve nereden geldiğini merak ediyorsundur Ateş. Hatta çoktan beni aramaya başlamışsındır bile. Ama bulamazsın. Bebeğini bıraktıktan sonra yurtdışına çıkıcam. Ateş. O senin bebeğin. Henüz bir aylık. Daha ismi bile yok. Senden tek istediğim ona iyi bak. Bebeğimiz sana emanet. Hoşçakal.'

Aldıkmı başa belayı?











Veee bölüm bitti.

Nasıldı?

Beğendinizmi?

Oy ve yorum atmayı unutmayın.

Sonunda bebişimiz geldi.

Sizce Ateş Kanlı nsıl bir baba olcak.

İlk iki bölümde biraz Ateşin karakterini tanıdık.

Az çok hakkında fikir sahibisiniz.

Sizce Ateş Kanlı bir bebekle nasıl baş edicek?

  

BABASININ BEBEĞİ|TAMAMLANDI|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin