Bu hikayede bir adamın kapısına bırakılan bebeğiyle yaşadıkları komik tatlı mutlu hüzünlü hikayesi var.
DİKKAT! !
Şeker hastası olanlar okumasın aşırı tatlılık içerir.
Biraz daha sakinleşkince bebeğimi kucağıma aldım ve yukarı çıktım. Ya uyanmasaydım? Ya sesini duymasaydım? Ne olucaktı o zaman?
Kim ulan? Kim evime kadar girmeye cesaret edip üstüne bir de kızımı kaçırmaya kalkar? Tamam. Bir sürü düşmanım var. Ama hiç birinin buna cesaret edebileceğini düşünmüyorum.
Böyle bir şeye kalkışan tek bir kişi olmuştu onunda ağzından benzini dökmüş sonrada kibriti yakıp ağzına atmıştım. Ve bunun görüntüleride yer altırna yayılmıştı. Buna cesaret edemezlerdi yani. Ama anlaşılan bir kişi bseni hafife almış ve bunu yaparken yürek yemiş olmalı.
Ama ben bunun hesabını sorarım. Hemde en güzel şekilde. Adesanın odasına girip onu beşiğine koydum ve yavaşça sallamaya başladım. Yeni adamlara ihtiyacım var. Ve yeni bir adam alıncada bu işi Güven hallediyordu. Ve ben onuda kovmuştum.
Babasına can borcum olmasa o salağı bin defa söküp takmıştım. Salak herif. Telefonumu aldım ve Güveni aradım. İlk çalışta açması gerekirken üçüncüde açmıştı. Gözlerimi bir anlık kapatıp açtım ve derin bir nefes aldım. Sakin ol Ateş. Onu öldüremessin. Sana lazım.
Adesanın uyanmaması için odadan çıktım. "Neden bu telefon hemen açılmadı?!"dedim sinirle. Güven ise "Buyrun siz kimsniz acaba? Az önce kovulduğum için telefonumdakki numaraları silmiştimde. " dedi. "Ulan! Ulan it herif. Dua et babana bir can borcum var. Bana bak. Yeni adamlar getiriyorsun bana. En güvenilir kişiler olucaklar. En iyi korumalar olucaklar. "dedim. "Yani kovulmadımmı?"dedi.
Ya sabır Allahım.
"Güven!!"
"Hemen efendim."
Telefonu kapattım ve odaya girdim. Bebeğim beşiğinin üstünde dönen oyuncaklara bakıyordu ve elinide ağzına koymuştu. Beni görünce ayaklarını yatağa vurmaya başladı ve gülüyordu. Bende gülümsedim ve eğilip bebeğimi kucağıma aldım.
Başını boynuma koymuştu. Burnumu boynuna koyup derin bir nefes aldım. Anlık gözlerim yone kapanmıştı bu kokuyla. Sanki cennetteymiş gibi oluyorum bu kokuyu alınca. En harika koku. Odadaki koltuğa oturdum ve bebeğimi kucağıma yatırdım.
Ben hayran hayran onu izlerken o da mavileriyle yüzümü inceliyordu. Gözlerinin içi parlıyordu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Bebişin gözleri açık hayal edin.)
"Hep bana böyle bak tamammı? Gözlerin böyle parıl parıl bak bana. Masmavi. Gökyüzümsün sen benim. "dedim ve başından öptüm. Sonra ayağa kalktım ve odadan çıkıp aşağıya indim. O sırada kapı çaldı. Kapıyı açtığımda Güven vardı.
"Efendim. Adamlar hazır. Eskisinden daha fazla adam getirdim. Ve bu sefer hiç bir problem çıkmicağından emin olabilirsiniz. Çok iyi adamlar buldum. Hatta en dışa yerleştirdiğim adamlar rski boksörler. Yani siz hiç merak etmeyin kimse giremicek bu eve. "dedi.
"Başka bir şey yoksa şimdi güvenlik köşküne gidiyorsun. Ve kameralardan gözünü ayırmıyorsun. 7/24 böbet tutucaksın. Evin yakınlarından geçen birinin bile sorgulanmasını istiyorum. Evin etrafına kimse yaklaşamicak. "dedim.
"E - emredersiniz efendim. "dedi ve gitti. Kapıyı kapatıp salona geçtim. Kahvaltı masasına oturdum. Kahvaltıdan sonra tekrar odama çıktım.
Takım elbisemi giyinip saçlarımı düzelttim. Sonra bebeğimide giydirdim. Şirkette toplantı vardı. Ve benim mutlaka gitmem gerekiyordu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Çok tatlı olmuştu bebeğim her zamanki gibi. Eğilip yanağına küçük bir öpücük kondurdum ve kucağıma alıp pusetine koydum. Biberonuda çantamın kenarına koyup aşağıya indim.
Dışarı çıktığımda araba hazırdı.
Bugün cidden önemli bir toplantı vardı ve ben bebeğimi nasıl tek bırakacağımı bilmiyorum.
