SELAM CANLARIM. İKİNCİ KİTABA BAŞLAMIŞ BULUNMAKTAYIM. DİĞER KİTAPTA ŞİKAYET ETTİĞİNİZ KONULARI BU KİTAPTA YAZMAMAYA ÇALIŞACAĞIM. BİRİNCİ BÖLÜMDEN BAŞLAMAK İÇİN İLK BÖLÜMÜ DİĞER KİTAPTAKİ ÖZEL BÖLÜMLE BAŞLATTIM. OY VE YORUMLARINIZI BEKLİYORUM. SİZİ SEVİYORUM.💕
Bulut'un böğürmesiyle sıçrayarak uyandım. Zaten geç yatmıştım bir de bunun hayvansı hareketleriyle uğraşıyorum ya.
"Buluut, kapat çeneni uyuyorum."
Birden odama daldı. "Okula gidiyoruz lan uyansana."
"Lan niye dalıyorsun odama, ayıp değil mi?"
"Uyuyorum demedin mi? Ne olabilir ki en fazla? Kalk hadi."
Kafamı kaldırdım ve komodindeki telefonumu alacaktım ki koyduğum yerde yoktu. "Ver telefonumu Bulut."
Cebinden çıkarttı ve sırıtarak bana verdi. "Not mot dinlemem, o Yasinle konuşmayacaksın."
"Salak mısın sanane?"
"Daha on altı yaşındasın sen kızım kendine gel."
"Ne? Sen de on altı yaşındasın, ikiziz biz unuttun mu? Gerçi hayvan gibisin ama nasıl on altı bu anlamadım. Çık hadi giyineceğim."
Bulut beni bazen gerçekten çok bunaltıyor. Babamın hackerlık geçmişini biliyorum ama her şeyi Bulut'a öğretip bunları kardeşini korumak için kullan demesi hiç adil değil. Telefonumu alıyor, sildiğim mesajlara bile ulaşıp bakıyor. Telefonlarımı dinliyor. Annem bazen ona kızıyor ama dinlemiyor. Gözü hep üzerimde, teneffüslerde gelip kontrol ediyor. Sanki kaçacağım anasını satayım.
Okul formamı giyindim ve altına siyah tül çorap ve siyah vans giyinip saçlarımı düzleştirdim. Çantamı alıp aşağı indim. "Günaydıın."
"Günaydın," dediler annem ve babam.
"Anne şu oğluna bir şey söyle, yine telefonumu almış."
Annem kaşlarını çatarak omletini yiyen Bulut'a baktı. "Oğlum valla yeter, bunaltma kızı."
"Aferin oğluma," dedi babam. Cebinden para çıkartıp verdi. "Böyle devam et, okulda da kontrol ediyorsun değil mi?"
"Ediyorum baba," dedi sırıtıp parayı alan Bulut. "Gözüm hep üstünde merak etme sen."
"Anne yaa."
"Kızım dinlemiyorlar ne yapayım ben? Gel et kahvaltını. Senin de sakladığın bir şey yok ki niye sinirleniyorsun?"
"Olması mı gerekiyor? İstemiyorum bakmasını. Ay neyse, bu senenin ilk günü çekemeyeceğim seni."
Kahvaltımızı ettik ve babamla annem kalktı. "Biz işe gidiyoruz, siz de dikkatli gidin."
Annemle babamın geçmişi çok trajedili, bize her şeyi geçen sene, liseye başlarken anlatmışlardı. Hem romantik hem acılıydı. Özellikle babamın kanseri atlattığı zamanda çok ağladım. Babamın kanser olduğunu bile bilmiyordum. Gençliklerinde annemin staj yaptığı yerde çalışıyorlardı şimdi.
Hale abla Tomi amcayla, Peri abla Tom amcayla evlenmişlerdi. Onların da on beş yaşlarında birer çocukları vardı. İkisi de çok yakın zamanda hamile kalmışlardı. İki kuzenimiz olmuştu.
"Hadi gidelim," dedi Bulut.
Çantalarımızı alıp arabaya bindik. Şoför bizi okula bıraktı.
Bulutla şubelerimiz ayrıydı. Babam aynı şubede olmamızı istemişti ama annem gelip gizlice şubelerimizi değiştirmişti. Bulut orta okulda beni çok daraltmıştı ve aynı şeyi lisede de yaşamak istemiyordum. Yanıma yaklaşan, silgi isteyen bir erkek olsun hemen kavga ediyordu. Kimse yanıma yaklaşamaz olmuştu korkudan. Sevgilim bile olmamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAPLANTILI AŞIK 2 (+18)
Teen FictionKendisine aşık olan bir akıl hastasından kurtulmaya çalışan Doğa aralarındaki ateşli çekime karşı koymaya çalışıyor ama bu genç adam kendisine sırılsıklam tutulmuş durumda. Üstelik akıl hastalıkları işi daha zor bir hale getiriyor.