SAPLANTILI AŞIK 2 (+18)

BÖLÜM 42

BEN GELDİİİİM. SİZİ VE YAZMAYI ÖZLEDİM. UMARIM SİZ DE KİTABI ÖZLEMİŞSİNİZDİR. OY VE YORUMLARINIZI BEKLİYOR SİZİ KİTAPLA BAŞ BAŞA BIRAKIYORUM. 

"Hoş geldin," dedi Emre. 

"Sen burada mı çalışıyorsun?"

"Evet, dedektif olduğumu söylemiştim. Merak etme buradaki bilgisayarlar karakoldakinden daha iyi. Vaka oldukça polislerle çalışabiliyorum, o zamanda karakolda oluyorum genelde. Gel istersen ofisime geçelim."

Kalktım ve ofisine geçtik. "Bir şey içer misin?"

"Hayır, teşekkür ederim." Biliyorum stajı bırakmam en iyisi olacak ama başlamak için kısıtlı vaktim var ve bu kadar kısa bir sürede başka bir staj yeri bulamam. 

"Kafan karışmış gibi duruyor."

"Evet, seni beklemiyordum."

"Ama iyi oldu değil mi? Tanıdık birileriyle çalışman bence alışman için iyi olacaktır."

"Tabi, evet." Aklımdaki tek kişi Siyah'tı. Ağzıma sıçacak gibi hissediyorum.

Girişin tamamlandı değil mi?"

"Evet, hallettik."

"Çok iyi. Bazen benimle küçük operasyonlara gelmek ister misin? Belki dedektifliği sever ve bu işe başlamak istersin."

"Ben kendi işimi yapsam çok daha iyi olur."

"Yani bilgisayar başında kalmak istiyorsun. Ama sen benim özel asistanım olacaksın, yani bazen benimle gelmek durumunda kalacaksın. Toplantılarım olabiliyor."

"Dediğim gibi işim neyse onu yaparım. Problem değil."

"Güzel. Özet geçelim, toplantı saatlerimi senden sürekli kontrol etmeni istiyorum. Maillere bakarsın, bana gerekli konularda bilgi verirsin." Yan tarafındaki masayı işaret etti. "Orası senin olsun. Sandalyeyi yanıma çeker misin? Sana gelen maillerle ne yapman gerektiğini söyleyeyim."

Masamdaki sandalyeyi onun yanına çektim. "Bu mail senin bilgisayarında da kurulu. Şu mail gelirse çıktı alıp benden imza al ve taratıp onlara mail at. Ama eğer ilgilenmemi istedikleri dosya mailleri olursa önce maili iyice okuyup bana aktar. Dosyaları iyice anlamadan teklifi kabul etmiyorum. Zaten genelde kocalarını takip etmemi isteyen kişiler mail atıyor. Şu mail gelirse de ödeme mailidir, makbuzun çıktısını alıp bana ver. Ödemenin yarısını işten önce, diğer yarısını işten sonra alıyoruz. Dosyalara göre fiyat değişiyor, masaüstündeki fiyat bilgisi dosyasını ezberle, ödemeler doğru yatmış mı sen kontrol edeceksin. Zaten zamanla iyice öğrenirsin. Sormak istediğin bir şey var mı?"

"Şimdilik yok."

"Tamam o zaman. Yerine geçebilirsin, ilk günün umarım iyi geçer."

Sandalyemi alıp kendi masama geçtim. Bilseydim böyle giyinmezdim, Siyah kıyafetimi görüp bir de Emre'nin yanında işe başladığımı duyunca iyice köpürecek. 

Kapı çaldı ve danışma girdi. "Çiçeğiniz var Doğa hanım." Altı tane buketi masama yığdı ve çıktı.

"Bayağı hayranın var desene, şu çiçeklere bak," dedi Emre.

Notlara baktım; Bulut, Yaso, Siyah, annem, babam ve Hale teyzeyle Tomi amcadan ortak buket gelmişti. Hepsi notlarına iyi şanslarla alakalı şeyler yazmışlardı. Hepsi rengarenkken Siyah'ın yolladığı buket siyah güllerle doluydu. Kese kağıdı bile siyahtı. Not kağıdına baktım: İyi şanslar, ruhum kalbinde. Seni seviyorum...

Notları çantama koydum ve buketleri yanımdaki küçük masaya sıkıştırdım. "Boş vazo var mı?"

"Var ama hepsinin sığacağını sanmam."