SAPLANTILI AŞIK 2 (+18)

BÖLÜM 28

SELAM CANLARIM. DÜNDEN BERİ EVDE DEĞİLDİM, YENİ GELDİM VE HEMEN BİLGİSAYARA OTURDUM. SİZİ ÇOK ÖZLEDİM. İYİ OKUMALAR.🧡🧡

Yaso ertesi sabah çok zor ayıldı. Baş ağrısını dindirebilmek için uğraştıktan sonra ona olanları anlattım. Resmen delirdi.

"İnanmıyorum siz keki fırına verirken ben yan odada sızmış mıydım? Hayatımın en şanssız gecesi desene. İtiraf et bunu yapmak için benim sarhoş olduğum bir geceyi bekliyordun değil mi?"

"Hayır Yaso, spontane gelişti. Siyah Aden'i kıskandı ama sonra çok ateşli bir hal aldı."

"Aden'i kıskanmakta haklı değil ama söz konusu Siyah olduğunda normal oluyor. Aden sıcakkanlı birine benziyor aslında. Yine de sana biraz farklı davranırsa Siyah onu deler."

O sırada kapı çaldı, gelen Bulut'tu. "Napıyon lan tırrek?"

"Sus be, niye geldin sen?"

"Ne var kızım kahvenizi içemez miyim?"

Onun sesini duyan Yaso tabi ki heyecanla yanımıza geldi. "Hoş geldin Bulut, gelsene içeri."

"Hoş bulduk," dedi gülümseyerek. Tavrı bir anda değişmişti, utangaç birine dönüşmüştü. "Aslında seninle biraz dışarıda konuşabilir miyiz?"

Yaso kalp krizi geçirirken araya girdim. "Burada konuşsanıza." Tahmin etmiştim ama Bulut'u daha çok utandırmak hoşuma gidiyordu.

"Olur," diye atladı Yaso. Onlar kapının önüne çıktılar ve ben de pencerenin kenarından dikizlemeye başladım. Ne konuştuklarını duyamıyordum ama Bulut'un eli ayağına karıştı ve Yaso'nun suratı kıpkırmızı oldu. Yani tahmin etmesi zor değil. Sonunda be Bulut, yani bunu söylemek için üniversiteyi mi bekledin? 

Bir süre konuştular ve sonra Yaso kafasını evet anlamında salladı ve Bulut'un yüzüne bir tebessüm yerleşti. Derin bir oh çekti ve omuzları düştü. Kollarını açtı ve Yaso'ya sıkıca sarıldı. Ben içeride sessiz çığlıklar atarken Bulut Yaso'nun dudaklarından öptü ve hızla kapıyı açarak "Zafeer" diye bağırdım. 

Hemen ayrıldılar. "Oha kızım ya," dedi Bulut. "Bu an için ne kadar bekledim farkında mısın? Bozmasan olmuyor değil mi?"

Yaso utançla bana baktı. Gidip ona sarıldım. "Tebrik ederim bebeğiim."

"Teşekkür ederiz. Sen yine de şimdilik kimseye söyleme."

"Siz emin olana kadar söylemem merak etmeyin. Ben Bulut kadar anlayışsız değilim."

"Sus Doğa, duymamış olayım."

"Aman be sen sus. İyi gelin de çifte kumrulara bir çay koyayım."

"Olur." İçeri girdiler ve çay koyup onları mutfakta baş başa bıraktım ve odama çıktım. Aden'e mesaj yazdım, numarasını çay koyarken gizlice Bulut'un telefonundan almıştım. Zor olmamıştı çünkü şuan taze sevgililikle sarhoştu. 

"Aden, dün için özür dilerim. Söylemediğin için de teşekkürler."

İki dakika sonra kadar cevap geldi. "Sorun değil."

"Sen nasılsın?"

"İyiyim sen?"

"Ben de iyiyim, tekrar teşekkürler."

"Rica ederim."

Böylece konuşmamız sonlanmış sanıyorken yeniden mesaj attı. "Müsaitsen gelsene, kahve içelim. Bulut evde değil."

"Biliyorum, bizde çünkü. Yaso ile sevgili oldular."

"Nihayet. Evde bütün gün ona olan aşkından bahsediyordu."