SAPLANTILI AŞIK 2 (+18)

BÖLÜM 6

MULTİDEKİ SİYAH... OY VE YORUMLARINIZI BEKLİYORUM. İYİ OKUMALAR TATLI OKUYUCULARIM. 😍

Geri çekildim. Siyah bana büyük bir hüzünle baktı. "Öpmeme izin vereceğine inanmıştım."

"Yanılmışsın, bunca yaptığından sonra buna asla izin vermem."

"İnsanlar asla yapmam dedikleri şeyleri yapmadan ölmezlermiş. Bir gün kendi isteğinle beni öpeceksin Doğa. Umarım o gün çok geç olmaz." Arkasını döndü ve çıkıp giyindim. Kıyafetlerim kurumuştu.

Peşimden o çıktı ve giyindi. Tekrar meydana döndük. "Ailem ne yapıyor acaba?"

"İyi olduklarına eminim, merak etme."

"Nasıl merak etmeyeyim?"

"Gel." Elimden tuttu ve beni evlerine soktu. "Günaydın."

Annesi ve babası bana baktı. "Günaydın," diye fısıldadılar.

Yere kurdukları sofraya oturduk. Kendi yetiştirdikleri sebze ve meyveler vardı. Hayvanlarından elde ettikleri süt ürünleri de vardı. Bana kendi yaptıkları ekmekten bir dilim verdi. O kadar açtım ki hemen bir dilim ağzıma attım. Dünden beri hiçbir şey yememiştim.

"Afiyet olsun," dedi küçük kardeşi.

Ona baktım, çok şirindi. Henüz beş yaşlarında görünüyordu. "Teşekkür ederim, sana da."

"Biliyor musun benim adım mavi."

"Öyle mi? Gözlerinden mi geliyor? Onlar da masmavi."

"Sanırım öyle, abimin de gözleri siyah ve adı da Siyah. Sen artık bizimle mi yaşayacaksın?"

Göz ucuyla anne ve babasına baktım, sert bir mizaçla bana bakıyorlardı. Cevap vermedim ve yemeğime döndüm. Siyah'ta şakayla karışık Mavi'nin kafasına vurdu. "Yemeğini ye Mavi.

"Yiyorum ya işte, bak ağzımda ekmek var," dedi ve ağzını açıp abisine gösterdi.

Kahvaltımızı yaptık ve sofra toplandı. Annesine biraz yardım ettim. Siyah buna çok mutlu olmuştu, bense umursamamıştım. Asıl amacım başka bir şeydi. Mutfağa götürdüğüm sahanları tezgaha bıraktım ve leğende yıkayan annesine döndüm. 

"Sizinle konuşmalıyım."

Göz ucuyla bana bakıp işine döndü. "Söyle bakalım."

"Buradan gitmem gerekiyor, ailem benim için çok endişeleniyor. Burada zorla tutuluyorum."

"İmkansız, dönemezsin. Eğer gidersen kasabamız büyük bir felakete sürüklenir. Hem neyi var buranın, rahatsın. Sizin dünyanızdaki gibi şiddet yok burada, erkekler kadınlara saygı duyuyor. Kimse kimseye, hiçbir şeye zarar vermiyor. Bu yüzden sizin dünyanızdan kimsenin gelmesine izin vermiyoruz. Burayı mahvederler."

"İyi de ben de onlardan biriyim. Madem öyle beni neden aldınız?"

"Eğer öyle olsaydın Siyah seni seçmezdi, sen de bir ışık görmüş olmalı."

"Bakın gerçekten hata ediyorsunuz. Bu yaptığınız suç."

"Bizim yasalarımızda suç değil."

"Sizin yasalarınız kimin umu_"

"Doğa," dedi kapıdaki Siyah. Kaşları çatıktı, söyleyeceğim cümleyi devam ettirmemi istemiyordu. "Benimle gel." Üzerini değiştirmişti, kısa kollu gri bir tişört ve siyah bir pantolon vardı.

Annesinden bir iş çıkmayacağı belliydi zaten. Oflayarak onu takip ettim. Elime bir sepet tutuşturdu. "Meyve toplamaya gideceğiz."

"Bana ne? Git topla."