BÖLÜM 31

3.9K 128 69
                                    

YENİDEN MERHABA GÖZ BEBEKLERİM. KİMİ SİYAH'I DESTEKLİYOR KİMİ ADEN'İ, BEN DE ARADA KALDIM. KİMİ TUTUYORSANIZ ONU YORUMLARA YAZAR MISINIZ ONA GÖRE İLERLETEYİM KİTABI. OY VE YORUMLARINIZI BEKLİYORUM, İYİ OKUMALAR.💋

"Lütfen bir daha benden izin almadan beni öpme."

"Üzgünüm, haklısın." Biraz geri çekildi. "Kişisel alanına zarar verdim, üzgünüm."

"En azından hatanı fark etmen bir gelişme." Duygularım karmakarışıktı, Siyahla ayrılmam, Aden'in benden hoşlanması, Siyah'ın peşimi bırakmaması... Kafam allak bullaktı. "Eve dönelim mi?"

"Olur, gel." Kapımı açtı ve sonra direksiyon koltuğuna yerleşip gaza bastı. Yol boyunca ikimiz de konuşmadık, düşünecek çok konumuz vardı. Nihayet vardığımızda arabayı park etti ve ikimizde indik. 

"Sana kahve ısmarlayabilir miyim? Bu gece hem Bulut hem Yaso yok."

"Belki sonra, bu gece uyumak istiyorum. Biraz yoruldum."

"Tamam, seni öptüğüm için tekrar özür dilerim ama söylediklerimi düşünmeni istiyorum."

Gülümsemeye çalıştım. "İyi geceler."

"Tatlı uykular."

Eve girdim ve odama çıktım. Kafamdakileri atmam gerekiyordu, bir duş bana iyi gelecek sanırım. Kıyafetlerimi çıkarttım, makyajımı sildim ve duşa girdim. Oldukça uzun bir duş aldım, derim artık soyulacak dereceye geldiğinde ve parmaklarım buruş buruş olduğunda çıktım ve geceliğimi giyinip saçlarımı kuruttum. Mutfağa geçip bir kahve yaptım ve balkona geçip oturdum. Ayaklarımı korkuluklara uzatarak, güzel manzarayı izledim ve kahvemden yudumladım. Çok geçmeden balkon kapısı açıldı, Siyah girdi. "Lütfen korkma, sana zarar vermeye ya da bağırıp çağırmaya gelmedim."

"Neden geldin o zaman?"

"Sadece seninle konuşmak istiyorum, öylesine. Havadan sudan konuşmak ikimize de iyi gelir belki." 

Kalktım ve kahvemi masaya bıraktım. "Lütfen Doğa, en azından öylece sohbet etmeyelim mi?"

"Dur da sana bir kahve yapayım." Mutfağa geçtim ve ona bir kahve yapıp tekrar balkona çıktım. Siyah benimkini almış içiyordu. Yaptığımı kendime aldım ve onun yaptığı gibi tekrar ayaklarımı uzatıp kahveyi yudumladım.

"Ee, nasıl gidiyor hayat?"

Omuz silktim. "Tuhaf."

"Yeni mi duş aldın?"

"Evet, saçlarımı kurutmuştum nereden anladın?"

"Duş jeli kokun geliyor, çilekli değil mi?"

"Evet. Nasıl girdin eve?"

"Mutfak penceren açıktı, bir dahaki sefere bir yeri açık unutmadığından emin ol. Bu tehlikeli."

"Tamam. Senin hayat nasıl? Kasaba ne durumda?"

"Nasıl olsun, bıraktığın gibi."

"Beni soruyorlar mı?"

"Kimse sormuyor."

Güldüm. "Bu iyi mi kötü mü?"

"Senin amacına göre değişir."

"O zaman iyi. Buradaki ailen nasıl?"

"Onlar da iyi, bazen telefonla konuşuyoruz."

"Siyah hadi ama, buraya sadece havadan sudan konuşmak için gelmediğini ikimiz de biliyoruz. Dökül bakalım."

Sakinliğini bozmadı. "Doğa, sizi bugün gördüm. O adam sana duygularını açıp seni öptü. Zaten bunu biliyordum, sana bakışlarından belli oluyordu. Önemli olan senin ne hissettiğin?"

SAPLANTILI AŞIK 2 (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin