OKUYAN GÖZLERİNİZ DERT GÖRMESİN. OY VE YORUMLARINIZI BEKLİYORUM. SİZİ SEVİYORUM.😍
BİR HAFTA SONRA
Yaso yatak odasında ağlamakla meşguldü. Ben ise onu teselli etmeye çalışıyordum. Saat neredeyse gece yarısı olmuştu, iyi ki yarın hafta sonu tatiliydi. Yoksa nasıl okula gidecektik bilmiyorum...
"Kaç sene geçti, hala bana bakmıyor bile Doğa."
"Yaso kendine gel, belki hoşlanıyordur ama açılamıyordur. Bulut'u iyi tanıyorum, sonuçta Hale teyze ve Tomi amca var arada."
"İyi de onlar sevinir bile. Yabancı biriyle sevgili olmamdansa Bulutla olmam hoşlarına gider." Burnunu sildi. "Bıktım artık, gerçekten. Ya yine sevgili yaparsa? Üniversitede bir sürü güzel kız var, bana neden baksın?"
"Yaso sen de çok güzelsin, kendine gel. Bir aynaya bak. Kızım madem öyle git sen konuş. Niye ondan bekliyorsun?"
"Reddederse bir daha suratına bakamam Doğa. Biz aile gibiyiz, sürekli karşılaşacağız. Çok utanırım."
"Kalk hadi."
"Ne oldu?"
"İçmeye gidiyoruz, üniversiteye geldik ve ne istiyorsak onu yapacağız."
"Bulutlar yan evde, fark etmesinler?"
"Ne fark edecek, playstation oynuyordur o. Hadi kalk."
"Tamam."
Kalktık ve süslendik, arabama binip bara gittik. Bol bol oynuyor ve içiyorduk. Ben biraz frenli davranıyordum, bu gece Yaso'nun gecesiydi ve onu kollamam lazım. O ise hiç fren dinlemeden shot üstüne shot atıyordu. Bulut'un adını haykırıp ağlayarak dans ediyordu. Etrafına akbabalar üşüşmesin diye de başında bekliyordum. Birkaç kere lavaboya gidip kustu ve yeniden gelip içti. Kafasını dağıtmasına izin veriyorum. İyi mi yapıyorum kötü mü bilmiyorum. Umarım Bulut'un kapısına dayanmaz.
"Kızlar." Sese döndüm, iki adam yanımıza gelmişti. "İyi geceler."
"İyi geceler," diye bağırdı Yaso.
"Size bir içki ısmarlamak istiyoruz," dedi bana bakan çocuk. Pişmiş kelle gibi sırıtıyordu. "Bu kadar güzel kızların yalnız olması çok kötü. Size eşlik edebilir miyiz?"
"Hayır, teşekkürler. Erkek arkadaşlarımız birazdan gelir."
"Enteresan, saatlerdir buradayız ve sizi izliyorduk. Sizi bayağı beklettiler herhalde."
"Bu saate randevulaştık, birazdan burada olurlar."
"O zaman biraz dans edelim." Bana iyice yaklaştı ve elini belime attı. Onu hızla geri ittim.
"Benden uzaklaş, güvenliğe seslenmek istemiyorum."
"Ha şunlara mı?" Güvenliğe el yaptı ve o da selam verdi. "Benim arkadaşım olurlar."
"Defol pislik herif."
"Yanındaki kız sarhoş, hoş kendinde olsa da bize pek karşı koyamaz. Bence sınırını zorlama."
"Hayatım," dedi arkamdaki ses. Elini belime koydu, gelen Aden'di. "Beklettim, kusura bakma." Sonra adamlara baktı. "Bir problem mi var?"
Adam hiçbir şey söylemedi, küfür ederek uzaklaştılar.
"Aden, teşekkür ederim."
"Burada yalnız başınıza ne yapıyorsunuz? Tehlikeli olacağını bilmiyor musun?"
"Yaso biraz kötü durumda, onun kafası dağılsın diye getirdim."
Aden anlayışla gülümsedi. "Çok hoş görünüyorsun, şimdiye kadar musallat olmadıkları için şanslısın. Beni yanlış anlama, tabi ki buna hakları yok ama insanları biliyorsun. Kötü bir dünyada yaşıyoruz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAPLANTILI AŞIK 2 (+18)
Teen FictionKendisine aşık olan bir akıl hastasından kurtulmaya çalışan Doğa aralarındaki ateşli çekime karşı koymaya çalışıyor ama bu genç adam kendisine sırılsıklam tutulmuş durumda. Üstelik akıl hastalıkları işi daha zor bir hale getiriyor.