Bakışlar ve ilk dans

498 55 18
                                    

Saatler birbirini içki bardaklarıyla kovalamıştı. Çoğu kişi şimdiden sarhoş veya çakır keyif olmuştu bile. Barış insanlara gülümseyerek bakıyor, kulüpte takındığı havadan farklı görünüyordu. Sohbet ediyor, kahkaha atıyordular. Sema arada ona takılıyordu ve ikisi oldukça yakın görünüyordular. Pars sahnenin yanında durmuş onları izliyordu ve kalbinde ismini bilmediği bir ağrıyla boğuşuyordu onları izlerken. Kulakları müziği bile duymuyordu. Yeni gelen üyelerden olan bir iki kızın Barış hakkında konuştuklarını duyunca onlara kulak kabarttı.

"Çok yakışıklı başkan."

"Kesinlikle katılıyorum. Yakışıklı ve kibar biri." övgüler devam ediyordu. Koca barda sadece Barış vardı sanki. Lakin öyle değildi, kalp ne duymak istese ona yoğunlaşırdı.  İnsanlar duymak istediklerinden çok, duymak istemediklerine kitlenirdi. 

Pars ondan hoşlanıyor muydu? Kesinlikle evet. İlk görüşte aşk mı? Kesinlikle hayır. Bu aşk değildi ama zamanın kumlarına bağlıydı. Pars ondan hoşlanmaya revirdeyken başlamıştı. Zorbalığa uğrayan o çocuğu kurtardığını öğrendiği zaman başlamıştı. Kibar görünüyordu ve görünüşü de reddedilemezdi. Pars dudaklarını ısırmış ve başını geriye doğru yaslamıştı. Derin bir nefes alırken aldığı nefesi bırakırken yanakları şişmişti. Sema çocuğu gördüğünde gülümsedi. 

"Çok sevimli." dedi Barış' ın dikkatini çekerek.

"Ne?" demişti kaşının tekini kaldırırken.

"Baksana Pars' a o çok sevimli bir çocuk. Aklıma Mustafa geliyor." demiş kıkırdamıştı. Barış gülümsemiş, bakışlarını Pars' a döndürmüştü. Şişirdiği yanaklarıyla gerçekten şuan sevimli görünüyordu. 

"Gerçekten sevimli." diye mırıldandı Barış. 

Sahneye bir anda Fatih fırladı ve mikrofonu eline aldı.

"Hey, hey heeey. Nasılsınız gençlerrrr. Şimdi sırada ki müzik güzel çiftler için. Gençler bir kadın bir kadınla ve bir erkek bir erkekle dans edebilir." dedikten sonra göz kırptığında bir kaç kişi kıkırdadı.

"Ama Sema benim! Onunla dans edenin gözlerini oyarım." dediği zaman kahkahalar duyuldu. Sema gülerek başını salladı ve onun ayağına bolca basmayı aklına not düştü.

"Şimdi dans zamanı, öpücükleri sona bırakın yoksa Diva başkan sizi oyar. " Fatih kesinlikle neşe kaynağı bir insandı. Barış ile çoğunlukla dalaşsa da ona yürekten saygı duyup seviyordu. Slow bir müzik çalmaya başladığında Fatih sahneden atlayıp Sema' ın yanına gelmiş, eğilip elini uzatırken göz kırpmıştı.

"Güzellik Tanrıçam bu dansı bana lütfeder misiniz?" Kesinlikle tatlı dili vardı ve o dili nasıl kullanması gerektiğini çok iyi biliyordu. Sema gözlerini kısıp onun uzattığı eli tuttu. Barış onlara bakıp onların ne kadar tuhaf bir çift olabileceklerini düşündü. Arkasına yaslanıp içkisinden bir yudum aldığında kimsenin yalnız olmadığından emin olmak için bakışlarını salonda geçirdi. Fatih sayesinde herkes dans ediyordu. Bazıları masalarının kenarında bazıları sahnede diğerleri de boş buldukları bir yerde. Ama bir kişi yerinden kıpırdamamıştı. Pars kollarını göğsünde bağdaştırmış ve yüzünde küçük bir gülümseme ile dans eden cifleri izliyordu. Koyu gözleri Barış' ın aklına mehtaplı bir geceyi hatırlatmıştı.  Ve gariptir ki dans eşleri eşitti. Pars ve Barış' dan başka dans etmeyen yoktu. 

Barış yerinden kalkıp yavaş adımlarla Pars' a yaklaştı. Pars onu fark etmemişti çünkü fazlasıyla dalmıştı. Dilini dudaklarında gezdirdiğinde Barış' ın bir anlık bakışları nemlenen alt dudağa kaydı.

"Neden dans etmiyorsun?" Barış' ın sesini duyan Pars yerinde sıçradı ve onu görmesiyle gözlerini birkaç kez kırpıştırdı.  

"İzlemek daha güzel." dediğinde Barış başını sallamış ve Fatih' in yaptığı gibi elini uzatmıştı. PArs hiç düşünmeden kendine uzatılan eli tuttu. İkisinin vücuduna hoş bir sıcaklık yayıldığında Barış bunu düşünmemeye çalıştı. 

"Divamız dansa kalktı yol açın millet. Yanında oldukça hoş bir diva yavrusu var." Fatih ve onun zıpkınlıkları.  Pars' ın yanakları kızarırken Barış sadece Fatih' e baktı. Fatih ağzına görünmez bir fermuar çekmişti. Barış bir elini Pars' ın ince beline yerleştirdiğinde Pars bakışlarını kaçırırken Barış hafifçe gülümsedi.  Barış' ın elinin üzerinde ki elin oldukça yumuşak olduğunu düşündü. Yavaşça eğildi ve kulağına fısıldadı.

"Aldırış etme boş konuşur durur." Nefesi Pars' ın kulağını okşuyordu ve Pars başını salladı. İkisi gecenin sonuna kadar dans etti. 

Şarkılar değişti ama onlar değişmedi. 












Ben bu Fatih' i oldukça sevdim ya :D  yorum yapmıyorsunuz kalbimi kırıyorsunuz 😭 Yorumlar beni ciddi anlamda gaza getiriyor lütfen yorum yapmayı ihmal etmeyinn 😭

TakıntılıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin