Gerçek Pars Akan

437 39 21
                                    


Yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen 🙏🙏🙏🙏🙏🙏 motive  kaynağım yorumlarınız


Pınar ve Fırat alışveriş merkezinde dolaşırken Pınar durdu ve vitrindeki eteğe dikkatle bakmaya başladı. Fırat' da sevgilisinin neye baktığını görünce gülümsedi.

"Denemek ister misin. Eminim ki sana çok yakışacak." dediğinde Pınar başıyla onayladı ama aslında onun daha farklı planları vardı. Mağazaya girdiklerinde mağaza çalışanı yanlarına geldi. Pınar vitrindeki eteği istediğini söyledi ve bedeninin söylediğinde çalışan getirmek için yanlarından ayrıldı. İkisi onlar gelene kadar vitrinlere bakındılar. Genç kız elinde etekle geldiğinde Pınar kıza teşekkür etti. Bedeni Pınar için bir tık küçük duruyordu. Pınar genişçe gülümsediğinde Fırat ona baktı.

"Tamamdır. Bunu alıyorum." dediğinde Fırat başını salladı. Beraber kasaya gittiklerinde Pınar kendisi ödedi. Fırat ödemeyi yapmaya çalışsa da Pınar bunu net bir şekilde reddetti.

"Bu benim için değil. Başka birine hediye."

"Kime peki?" diye ilgiyle sorduğunda Pınar sadece gülümsedi. Fırat onun söylemeyeceğini anladığında sadece başıyla onayladı. Biraz daha beraber gezmiş, yemek yemiş ve Fırat Pınar' ı evine bırakıp dönmüştü. Pınar heyecanla evin kapısını açtığında kardeşinin koltukta uzandığını gördü. Boş boş televizyona bakıyordu.

"Ne oldu bir tanem?" Pınar endişeyle kardeşinin yanına oturmuş, onun küçük yüzünü avuçları arasına almıştı.

"Neden Narnia' a gidemediğimi merak ediyordum." dediğinde Pınar gülümsedi ve kardeşinin yanağına ufak bir öpücük kondurdu. 

"Elimde olsa da beraber gidebilsek Narnia' a. Aslan' la tanışır, Bay Tummus ile çay içerdik. Perilerle dans eder, kunduz ailesiyle yemek yerdik." dediğinde bunu hayal eden Pars kocaman gülümsedi. 

"Ve Bay Tummus biz Narnia ninnisini çalardı." diyerek devam ettiğinde Pınar kardeşini başıyla onayladı.

"Narnia' ya gidemeyiz belki ama, sana küçük bir hediyem var." demiş poşeti ona uzatmıştı. Kardeşinin bu eteğe defalarca baktığını görmüştü. Paketi heyecanla açan Pars o çok istediği eteği görmesiyle çığlık atıp kardeşine sarıldı.

"Sen bir tanesin Pınar. Seni çok ama çoooook seviyorum." demiş kardeşinin yanaklarından öpmeye başlamıştı. Pınar gülerken kardeşinden aldığı bu ilgiden oldukça memnundu. 

"Hadi hadi git de giyin." dediğinde Pars son kez kardeşini öptü ve tavşan gibi sekerek odasına gitti. Pınar' da kardeşinin arkasından gitti.

"Altına şu yeni aldığın pembe file çorapları da giysene." dediğinde Pars parlayan gözleriyle kardeşine baktı.

"Oluuurr" demiş ve dolabını açmış,  file çoraplarının olduğu kutuyu çıkarmıştı. Üzerinde çiçekler olan pembe çiçekli çorabını almış ve mutlulukla giyinmişti. Pınar son zamanlarda kardeşinin canının sıkkın olduğunu hissediyordu. Ona ne kadar sorsa da Pars anlatmak istemediği sürece ağzının bıçak açmazdı. Pınar kapı girişine yaslanmış, yüzünde kocaman bir gülümsemeyle mutluluktan havaya uçan kardeşini izliyordu. İkizlerin bedenleri neredeyse aynıydı. Ama Pars Pınar'dan bir beden daha inceydi. Hiçbir zaman bunu kabul etmez ve Pınar' ı deli edecek saçma diyetlere başlardı. Eteği ve file çoraplarını giyen Pars, sahte çiçek ve sarmaşıklarla süslediği boy aynasının önünde durmuş, eteğinin uçlarından tutarak dönüyor ve mutlulukla kahkahalarını serbest bırakıyordu. Pınar alt dudağını ısırdı ve kendi odasına gitti. İki kardeşte kıyafetlerini birbirleriyle paylaşırlardı ama bazı paylaşmadıkları özel parçalar olurdu. Siyah, askıları zincirden oluşan, sırtında zincir dekoltesi olan güzel bir croptap Pınar' ın gardolabının altın parçasıydı. 

TakıntılıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin